Gündem

'Kuvvetler ayrılığını savunuyoruz, ama Atatürk'te kuvvetler birliği diyordu'

Başbakan Erdoğan kuvvetler ayrılığı ile ilgili: Erkler arası yetki ihlaline karşıyız, biz kuvvetler ayrılığını en güçlü savunan ülkeyiz

21 Aralık 2012 20:25

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son zamanlardaki kuvvetler ayrılığı tartışmasıyla ilgili "Biz kuvvetler ayrılığını en güçlü savunan ülkeyiz. Çünkü bunun bedelini ağır ödedik" dedi.

NTV ve Star televizyonun ortaklaşa yaptığı özel yayında 'kuvvetler ayrılığından' 'başkanlık sitemine' gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Oğuz Haksever modaretörlüğündeki programda Başbakan, Nermin Yurteri, Mehmet Barlas, Nazlı Öztarhan'ın sorularını yanıtladı.

Konuşmasında Atatürk'ün kuvvetler ayrılığı görüşlerini de değerlendiren Başbakan "Atatürk döneminde yetki Meclis'e bağlanmıştı. Gazi o zaman kuvvetler ayrılığından bahsetmiyor. Kuvvetler birliğinden bahsediyordu" dedi.  

Başbakan'ın canlı yayındaki konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Bu gerçeği 75 milyonun benden dinlemesini istiyorum. Türkiye'de kuvvetler ayrılığını en güçlü savunan partinin lideriyim. Bu konuyu bir defa altını çizerek güçlü bir şekilde ifade edeyim. Kimse bunu eğip büküp sağa sola çekmesin.

Biz içerikle ilgili sıkıntılarımızı dile getirdik. Ben başbakan olarak ülkem adına konuşuyorum. Kuvvetler ayrılığı dediğimiz yasama, yürütme, yargının hareket alanı vardır. Birbirlerinin alanına giremezler. Hepsinin alanı bellidir.

 

367 olayında yargı yasama organına müdahale etti

 

Ama ülkemizde öyle olaylar yaşandı ki. Yargı yasamanın da yürütmenin de alanına girmiştir. Özellikle 367 olayında yargı, yürütmenin alanına müdahil oldu. Yargının yerindelik değerlendirmesi yapması doğru değildir.

Biz hükümet olarak adım atıyoruz. Galataport'un satışı olayını yargı engelledi. Bizim yapmamızı engelleyen yasama maddesi yok.

Bu engellemelerde kaybeden millet oluyor. Bizim burada karşı olduğumuz yerindelik kararıdır. Erkler arası yetki ihlaline karşıyız. Biz kuvvetler ayrılığını en güçlü savunan ülkeyiz. Çünkü bunun bedelini ağır ödedik.

Yargının yasalara aykırı olduğu karar varsa denetim hakkı vardır. Kent hastaneleri diye projemiz var. 5 yıldır bunu bürokratik engellemeler nedeniyle hayata geçiremiyoruz. Konya'daki konuşmamda ben bu sıkıntıları dile getirdim.

Bu engellemeler maliyetleri artırıyor, önemli projeleri hayata geçirmemizi engelliyor, kredi kuruluşlarının kredi vermesinin önüne geçiyor.

Bu her zaman olmuyor ama zaman zaman olması bile bize çok şey kaybettiriyor. Muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmadaki yarışta geri bırakıyor.

 

Bu tartışmalar olmazsa ben Başbakan olamam

 

Başbakan olarak öyle bir başlık oluşturmam gerekir ki bu gündem oluşturmalı. Bu tartışmalar olmazsa ben Başbakan olamam. Gündem başkalarının elinde kalırsa olmaz.

Şu anda cezaevlerine giriş tutuklama sayısı artmaya başladı. Bunun nedeni, adalet sisteminin hız kazanmasıdır.

Başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı kalkmıyor. ABD'ye baktığınızda inceleme sistemi çok güçlü. Atatürk döneminde yetki Meclis'e bağlanmıştı. Gazi o zaman kuvvetler ayrılığından bahsetmiyor. Kuvvetler birliğinden bahsediyordu. Belki bunu savaş şartları nedeniyle yaptı ama uzun süre kullanıldı.

Benim arzum parlamentonun gücünü daha da artırmak. Referanduma daha da açık yapıyı güçlendirmemiz lazım.

Ben herkesin yerli yerinde bazı kanaatlerini sergilerken, eğip bükmeden bunları konuşmamız lazım. Yani terör konusunda, terörle mücadelede ittifak sağlayamıyorsak bu bizim için büyük bir açıktır. Burada bir kan varsa kanla temizleyemezsiniz."