Saadet Partisi hafta sonu Ankara’da adaylarını tanıtan bir toplantı gerçekleştirdi. Tüm adayların yer aldığı fotoğraf karesine dikkatlice bakmakta fayda var.
Cemal Subaşı / Tempo24
Fotoğraf karesinin ön sırasında; Altınekin Belediye Başkan adayı Semra Şahin ve Çankaya Belediye Başkan Adayı Esra Acun başta olmak üzere başı açık kadınlar hemen dikkat çekiyor. Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi’ndeki toplantı salonundaki konuklar arasında da birçok başı açık bulunuyordu. Bu ‘açılım’ların koordinatörü elbette Genel Başkan Numan Kurtulmuş.
Kurtulmuş, doğrulamasa da, adeta söke söke Saadet Partisi’nin genel başkanlık koltuğuna oturdu. Çünkü Necmettin Erbakan, Kurtulmuş’un genel başkan olmasını istemiyordu. Erbakan’ın kadim dostu Recai Kutan’ın da desteği ile ‘Hoca’ ikna edildi. İddialara göre Erbakan, bir dönem daha Kutan ile devam edip, sonra partinin liderliğine oğlunu geçirmek istiyordu. Ama hesabı tutmadı. Çünkü Kurtulmuş, özellikle SP’nin il ve ilçe örgütlerinin tam desteğini alan, ‘abi’ olarak görülen bir isimdi. Nitekim Kurtulmuş’un bir yurtdışı gezisinin ardından genel başkanlığa getirilmesi dikkatlerden kaçmamıştı.
İspanya çıkarması
Numan Kurtulmuş, genel başkanlığa getirilmeden önce SP’nin bir grup üst yöneticisiyle birlikte yaklaşık bir haftalığına İspanya’ya gitti. Genel Başkan Yardımcısı olarak gittiği bu ülkede, iddialara göre, Erbakan’a karşı yapılacak operasyonun ayrıntıları belirlendi. Nihayetinde dönüşünden kısa süre sonra SP’nin genel başkanlık koltuğuna oturdu.
Kasımpaşalıya Fatihli
Osmanlı'da subay olan dedesi Ünye'li. Aynı adı taşıdığı dedesi 'Amentü Şerhi' adlı kitabın yazarı. Babası Kapalıçarşı'da kuyumculuk yaptı. 54 yaşındaki Tayyip Erdoğan ne kadar Kasımpaşalı ise 49 yaşındaki Kurtulmuş da o kadar Fatihli...
İ.Ü. İktisat Fakültesi'ni bitirdi. Bir süre önce vefat eden Prof. Sebahattin Zaim'in asistanlığını yaptı. Master'ını Amerika'da tamamladı. Sosyal siyaset, işçi yönetim ilişkileri, yönetim ve organizasyon, sendikalar ve sendikacılıkta yeni trendler ve insan kaynakları konusunda yayınlanmış makaleleri var... M. Zahit Kotku cemaatine bağlı olduğu biliniyor.
Köşe yazarlığına Tempo Dergisi’nde başlayan, bugün ise Taraf gazetesinde köşesi olan ‘türbanlı’ Elif Çakır, Kurtulmuş için henüz 2005 yılında şunları yazmıştı:
'Erdoğan’ın alternatif Kurtulmuş'
"Tayyip Erdoğan da, Numan Kurtulmuş da aynı tabandan geliyor. Aralarında farklar elbette var. Erdoğan partinin içinden gelen birisi. Numan Kurtulmuş ise partiye 1998 yılında dahil oldu. İkisi de karizmatik, ikisi de genç. (...) Erbakan'ın alternatifi Erdoğan oldu. Erdoğan'ın alternatifi ise Kurtulmuş gibi geliyor bana..."
"(Kurtulmuş) Türkiye'de siyaset ortamını küresel güçlerin etkisinden kurtarmak, ikincisi de ülke içinde yönetme alanı olarak siyasetçiye bırakılan küçük payı artırmak, siyasetin etki alanına genişletmek. Çünkü ülkemizde hükümet yönetim alanı kısıtlıdır, diyor."
"AKP'nin üç yıl içinde kendisine verilen krediyi tükettiğine inanıyor. AKP'yi iktidar yapan millet şu üç şeyi istedi: Ekonomik pastadan bana pay ver. Özgürlük alanlarını genişlet ve statükoyu değiştir. Ancak AKP bunların hiçbirisinde başarılı olamadı."
"AKP konjonktür değiştiğinde dağılıverir, 'çünkü konjonktürel desteği önemsiyor. Halk desteğini değil' görüşünde."
"İmrenilecek bir aile Kurtulmuş'lar... Eğitimiyle, şık giyimiyle, kültürü ile o tam bir 'leydi'; eşi Sevgi Hanım, o da başörtülü. 1998'de Kemal Alemdaroğlu tarafından üniversiteden uzaklaştırılan bir öğretim üyesi." (Onlar da Gül'ler gibi AİHM'ye dava açmışlar) Prof. Kurtulmuş'u dikkatle izlemek gerekiyor.
CHP ‘kapalı’ya, SP ‘açık’a
AKP, kuruluşundan kısa süre sonra bünyesine solcu bilinen isimleri kattığı kadar, Nimet Çubukçu gibi başı açık isimleri de ön plana çıkardı. Dört eğilimi bir çatıda buluşturma iddiasında bulundu. Numan Kurtulmuş’un liderliğindeki Saadet Partisi’nin de aynı yöntemi izlediği gözlemleniyor. İşe, başı açık isimleri aday göstererek başladı.
Saadet Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Mehmet Bekaroğlu’nun başörtüsüne ilişkin çıkışı da dikkatleri çekti. Bekaroğlu, grev yapan işçi Emine ile Emine Erdoğan’ı karşılaştırmış, iki türbanlı arasındaki farkı anlatmış, bu AKP’de oldukça rahatsızlık yaratmıştı. Nitekim AKP’li Ayşe Böhürler, Yeni Şafak’ta bu konuya ilişkin geçen hafta sonu eleştirel bir yazı kaleme almıştı.
Yerel seçimlere doğru CHP türbanlılara, SP başı açıklara göz kırpıyor. Oylarını istiyor. Her iki parti de yolsuzlukları, yoksulluğu ön plana çıkarıyor. Din, irtica, laiklik tartışmalarından uzak duruyorlar. Bu da AKP’nin elini zayıflatıyor.
Erdoğan, Kurtulmuş’un AKP’li olmasını istemişti
Aslında Kurtulmuş’un ciddi bir rakip olacağını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da biliyordu. Nitekim 2007 genel seçimlerinden önce Kurtulmuş’u AKP saflarına katmak için büyük çaba sarf etti. İddialara göre bu yönde üç görüşme yapıldı. Son görüşmeyi bizzat Başbakan Erdoğan yaptı. Aslında Kurtulmuş da AKP’ye geçmeye sıcak bakıyordu. Ama bazı arkadaşlarını da yanında getirmek istedi. Erdoğan bu şarttan dolayı Kurtulmuş’un transferinden vazgeçti. Sonuçta bugün rakip oldular.
