Sevgilisinden hamile kalan Ayşe K.’nın ‘kürtaj krizi’ günlerce konuşuldu. Sevgilisinin kolundan vurduğu 2 aylık hamile Ayşe K.’nın kürtaj olabilmesi için önüne aslında yasal olmayan birçok engel çıkarılmıştı. Bir kez daha gördük ki yasalarla düzenlenen kürtaj hakkıyla ilgili bilgiler net değil. Hukuki netliğe rağmen, son yıllarda resmi ağızlardan kürtaj aleyhine yapılan açıklamalar hekim ve hastanelerin yasal bir işlem olan kürtajdan kaçınmasına neden oluyor.
Hürriyet’ten Mesude Erşan’ın sorularını cevaplayan TIP Hukuku Derneği Başkanı Avukat Sunay Akyıldız'ın söyleşisi şöyle:
Bir kadın hangi şartlarda kürtaj olabilir?
Hamileliğin 10’uncu haftasına kadar, tıbbi bir sakınca yoksa, istek halinde kürtaj mümkün. Kürtaj, öncelikle annenin rızasına bağlı. Anne çocuksa yine annenin rızasıyla birlikte velisinin izni gerekiyor.
Evli kadının kocasından izin alması şart mı?
-Evet. Eş gelemiyorsa, imzalı izin belgesi gerekiyor. Bu belgeyi getirenden (anne) hukuki sorumluluğu kabul ettiğine dair de bir belge alınması da gerekiyor. Eş izni olmadan kürtajı yapan hekim aleyhine hukuki sorumluluk doğar.
Hamilelik 10 haftayı geçtiyse hangi koşullarda kürtaj yasal?
-Kürtaj ancak hamilelik, annenin hayatını tehdit ediyor/edecekse veya doğacak çocukla onu takip edecek nesiller için ağır maluliyete neden olacaksa mümkün. Bu halde kürtaj için ayrıca, doğum ve kadın hastalıkları uzmanı ve ilgili daldan bir uzmanın objektif bulgulara dayanan gerekçeli raporu gerekiyor. Ya da suç mağduruysa (tecavüz) kürtaj yapılabilir. Bunun dışında evli-bekâr ayrımı yok.
Kadın tecavüz sonucu hamile kaldıysa ve 10 hafta üstü hamileliğini sonlandırmak istiyorsa kadının beyanı yeterli mi?
-Kadının “Tecavüze uğradım” beyanı yetmiyor. Suç mağduru olduğunu ispatlaması gerekiyor. Kürtaj için başvurulan hekim ya da kuruma bu durum yasal bir belge (konunun yargıya taşındığını ispatlayan şikâyet, cumhuriyet savcılığı suç duyurusu veya varsa açılmış ceza davası bilgisi) sunulmalı. Ve de kadının hamileliğinin 20 haftayı aşmamış olması gerekiyor.
Hamilelik süresi 10 haftayı geçmiş ve derhal kürtaj gerekiyorsa?
-Bu noktada tüzük gereği, kürtaj işlemi, hastane, muayenehane hatta evde dahi yapılabilir. Ancak, müdahaleyi yapan hekimin, bu müdahaleyi yapmadan önce veya bu mümkün değilse müdahaleden itibaren en geç 24 saat içinde, gerekli raporu illerde sağlık ve sosyal yardım müdürlüklerine, ilçelerde hükümet tabipliklerine bildirmesi gerekiyor.
Hastane kürtajı reddediyorsa suç işler
Bekâr/evli kadın 10 haftaya kadar olan hamileliğini sonlandırmak istiyor. Hastane çeşitli nedenlerle reddediyor. Kadının hakları nelerdir?
-Tıbbi bir sakınca yoksa, kürtaj talebi de hukuka uygun ise hastanenin (özel/devlet) müdahaleyi gerçekleştirmesi gerekiyor. Gerçekleştirmemesi halinde, müdahale yapmayı reddeden kişinin bu fiili, görevi kötüye kullanma veya görevi ihmal suçu ile disiplin suçu oluşturur. Bu durumda kadın, savcılığa ve bakanlığa şikâyette bulunabilir.
Bekâr bir kadın kendi rızasıyla 10 haftaya kadar olan hamileliğini sonlandırmak istiyor, mani bir durum var mı?
-Kanuna göre engel bir durum yok.
10 hafta üstü hamileliğini sonlandırmak isteyen evli/bekâr kadının hakkı nedir?
-Tıbbi zorunluluk hali ya da suç mağduru olmak gerekiyor. Bunun dışında evli-bekâr ayrımı yok.
Evli bir kadın sevgilisinden hamile kaldıysa ‘eş rızası’ olarak kimden izin alınacak?
-Yasal eşinin rızası aranıyor.
Sevgilisinin kolundan vurduğu 2 aylık hamile Ayşe K.’nın kürtaj olabilmesi için önüne aslında yasal olmayan birçok engel çıkarılmıştı.
Kanun net ama doktorlar çekiniyor
-Sunay Akyıldız (Tıp Hukuku Derneği Başkanı, avukat): “Rahim tahliyesi (kürtaj) konusunda yasal düzenlemelerimiz yeterli. Hekimler yasayı tam olarak bilmedikleri, ya da kişisel/kurumsal nedenlerle kürtaj yapmaktan kaçınıyor.”
-Prof. Dr. Cansun Demir (Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkan): “Toplum gibi doktorlar da muhafazakârlaştı ve kürtajdan kaçınıyorlar. Resmi bir kurumun ‘Kürtaj yapmıyoruz’ deme hakkı yok. Hekiminse kürtajı reddetme hakkı vardır. Ancak hastaya bir çözüm bulması gerekir. Özellikle tek doktorun olduğu bölgelerde durum sıkıntılı.”
-Dr. Deniz Dülgeroğlu (Türk Tabipleri Birliği Kadın Sağlığı ve Kadın Hekimlik Kolu): “Son yıllarda ‘çekinik tıp’ ortaya çıktı. Doktorlar bir yandan sağlık bakanlığı’nın baskısından, diğer yandan malpraktisten çekiniyor. Bakanlık gizli müdahaleler yapıyor. Örneğin sezaryenin performans puanı düşürülürken normal doğumunki artırılıyor ya da rahim içi araç takmanın puanı, çıkarmadan daha düşük tutuluyor.”