Politika

'Kürt sorununun çözümü için Erdoğan'a randevu talep ettik'

CHP lideri Kılıçdaroğlu Kürt sorununu bitirmeye yönelik CHP'nin hazırladığı 10 maddelik öneriyi anlattı

01 Haziran 2012 14:42

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Medya özgürleşsin. Ne olacak bu ülkenin hali? Güçlü bir yürütme var. Yasama ve yargı yürütmenin emrinde. Vatandaş yargıya güvenmiyor. Biz de güvenmiyoruz” dedi.

CHP Genel Merkezi’nde Ayşenur Arslan’ın sunduğu CNNTürk’te yayınlanan "Medya Mahallesi" programına katılan Kemal Kılıçdaroğlu soruları yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin en önemli iki sorunu olduğu dile getirirken bunların zaman zaman yer değiştirdiğini söyledi. Türkiye’nin en önemli sorununun terör ve işsizlik olduğunu belirten CHP lideri, “Türkiye’nin gündeminde bu iki sorun 10 yıldır olmaya devam ediyor. Medya mahallesi, çoğu zaman işsizliği görmüyor. Orta Anadolu’da 300 bin ton patates çürümek üzere. Özellikle Niğde’de. Raporlarımızı paylaştık ancak bunlar gazetelerin ekonomi sayfalarında yer almadı. Üreticiler bu sorunlarının hükümetinin de duymasını istiyor, çözüm istiyor” dedi.

Kılıçdaroğlu, ekonominin kırılganlığının devam ettiğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:

Ekonomide büyüme var. Kimse büyüme yoktur diyemez ama ekonominin kırılganlığı devam ediyor. Eğer bir ekonomi iyi yürütülseydi 10 yılda 6 kez mali af çıkmazdı. İnsanlar vergilerini ödeyemiyor. İnsanlar kazansa vergilerini öderler. En son affında affını çıkardılar. İşsizlik, ekonomi büyürse azalması lazım. Ama bizde ekonomi büyüdükçe işsizlik artıyor.  2011’de icra dosyası sayısı 20 milyonu aştı. Hani ekonomi iyiydi.

 

'Bireysel olarak durumunuz kötüyse ülkenin durumu da kötüdür'

 
Başbakan Erdoğan’ın vatandaşın algısını yönettiğini, yönlendirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Siyaset bir algı yönetimidir. İnsanların algısını yürütürsen iktidar olursun. Ama insanlar sorarsan bireysel olarak kimse halinden memnun değil. Bireysel olarak durumunuz iyiyse ülkenin durumu da iyi ama sizin durumunuz kötüyse ülkenin durumu da kötüdür” dedi.
 
CHP’nin haksızlığa uğradığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bize karşı bir haksızlık yapılıyor. CHP’nin etkili bir muhalefeti var. Yaptığımız muhalefet başbakanın sinirlerini bozuyor. Biz AKP ile mücadele eden bir parti değiliz. Biz AKP’nin politikalarıyla mücadele ediyoruz” dedi. “Her şey AKP’nin politikalarının etkisinde. Yargı, yasama iktidarın emrinde görüntüsü var. Buna rağmen bir şeyler yapmak istiyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, “Yurtdışında derdimizi çok iyi anlatabiliyoruz. Medya üzerindeki AKP baskısından kurtaralım. Eleştiriye tahammül edilemiyor. En son Yeni Şafak gazetesinde gördük. Başbakan’ı eleştiren köşe yazarı işinden oldu. Biz medya özgürleşsin istiyoruz. Ne olacak bu ülkenin hali? Güçlü bir yürütme var. Yasama ve yargı yürütmenin emrinde. Vatandaş yargıya güvenmiyor. Biz de güvenmiyoruz. 4. Güç medya. Medya üzerinde baskı olursa medyaya nasıl güveneceğiz?” diye sordu.
 

'Dinle siyaset bir arada gitmez'

 
AKP’nin dine ihanet ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Din ve ticaret, din ve siyaset bir arada gitmez. Dinle siyaseti bir arada kullanıyorsanız dine ihanet ediyorsunuz demektir. İnançları ranta teslim ediyorsunuz” dedi. Kılıçdaroğlu, “Bir başbakan yalan söylememeli. Ben açık ve net olarak doğru söylemediğini açıkladım. Tarihi istismar değil, doğruyu her yerde savunuruz. Yanlış bilgiler üzerinden İnönü’yü vurmaya çalışıyorsunuz. Biz bunlar için dine başvurduk” diye konuştu.
 

'Tutuklu gazeteciler mahkum değil, vekilliklerinin önünde engel yok'

 
Mustafa Balbay’ın tutukluluğuna değinen Kılıçdaroğlu, “Hiçbir çağdaş demokrasi bu kadar tutuklu gazeteciyi kaldıramaz. Bu gazeteciler hala tutuklu, mahkum değil. Mahkeme kararı çıkmadı daha. CHP tahliyeler için elinden geleni yapıyor, yapmaya devam edecek. Tutukluların vekil olmalarında engel yok. Kimse uluslararası sözleşmeleri takmıyor. Yargıçlar bile…” dedi.
 
 

'Erdoğan'a Kürt sorununu görüşme talebinde bulunduk'

 
"Kürt sorununun önündeki en büyük engel siyaset kurumudur. Siyaset kurumunun çözüm üretmesi lazım. Biz yol haritasını belirledik. Meclis içinde ve meclis dışında ikili komisyon kurularak bu sorunun çözümüne katkı verecek insanlarla çözüm üretilebilir. Parlamento dışındaki komisyon herkesle görüşebilmeli, bilgi verebilmeli. Kamuoyu yoklaması yapmalı. Biz Sayın Çiçek’e yol haritamızı sunduk ve olumlu baktı. Biz de Sayın Erdoğan’dan Kürt sorununda yol haritasını konuşmak için randevu talep ettik. Bu sorun sadece hükümetin çözeceği boyuttan çıktı. Umarım randevu verir."

\