Tüm Türkiye'yi etkisi altına alan kuraklık, elektrik üretiminde risk yaratmaya başladı. Kömürün yakılarak su buharı elde edilmesiyle elektrik üretilen termik santraller, genellikle büyük su kaynaklarının yanına kuruluyor. Nehirlerde su debisinin azalmasıyla, santrallerin su ihtiyaçları da sıkıntıya girdi.
Sözcü’de yer alan habere göre, EPDK verilerine göre Türkiye'de elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 35'ten fazlası kömürden elde ediliyor. CAN Europe (Avrupa İklim Eylem Ağı) Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz, Elbistan gibi büyük termik santrallerde risk oluşmaya başladığını söyledi. Bu durumun kömürden çıkışı yeniden hatırlattığını belirten Katısöz, yenilenebilir enerjiye daha hızlı geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Katısöz, şöyle konuştu:
“Su ve kömür ilişkisinin kritik olduğu örneklerden biri olan Afşin-Elbistan yöresinde üçüncü kömürlü termik santral olacak Afşin-C Projesi için izin süreçleri ve finansman arayışları devam ediyor. İşletmedeki iki termik santral Ceyhan'dan su çekiyor ve mevcut santrallerin baskısı altındaki su kaynaklarının durumu yörede yeni bir santralin kurulmasına uygun değil. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın hazırlamış olduğu Ceyhan Havzası Kuraklık Yönetim Planı'na göre havza, kuraklık riski altında. EÜAŞ tarafından hazırlanan raporda da benzer şekilde Meteoroloji Genel Müdürlüğü projeksiyonlarına atıfla yörede sıcaklık için sürekli ve kuvvetli artış, yağış için ise sürekli ve güçlü bir azalma olacağı öngörülüyor.”
Muğla’da termik santralin su ihtiyacı nedeniyle bir köyün suları kesildi
Yaşanan kuraklık riskinin hem yöre sakinlerinin içme suyunu hem de tarımsal sulama suyunu tehlikeye attığını anlatan Katısöz, “Bu ihtiyaçların termik santralin su tüketimi ile rekabet etmesine neden oluyor. Benzer bir vaka olan Muğla İkizköy'de de salgının en yoğun döneminde termik santralin su ihtiyacı nedeniyle köyün suları kesildi ve köy halkı susuz günler geçirdi” dedi.