İzmir'deki 'Ege Turizm Merkezi Çeşme Bilgilendirme Toplantısı'nda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Çeşme Projesi ile ilgili oluşturulan plan henüz nihai plan değildir. Buradaki hedeflerimizden biri, sezonu 12 aya yaymak. Bu proje ile birlikte hava trafiği İzmir'de 12 ay başlamış olacak. İzmir tüm dünyaya direkt uçuşlarla birçok noktadan bağlanmış olacak. Ege Bölgesi turist sayısının ve gelirin yüzde 10'unu oluşturuyor. Hedefimiz, Ege'nin turizm payını yüzde 20'ye çıkarmak" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bir dizi ziyaret için İzmir'e gitti. Bakan Ersoy, ilk olarak 'Alsancak Tekel Fabrikası'nın Kültür ve Sanat Kompleksine Dönüşümü' projesinde şantiye alanını ziyaret etti. Bakan Ersoy, daha sonra İzmir Ticaret Odası'nda (İZTO) Ege Turizm Merkezi 'Çeşme Projesi' ile ilgili görüşmelerde bulundu.
Görüşmelerin sonunda düzenlenen basın toplantısına Bakan Ersoy'un yanı sıra İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, DTO İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, İzmir Kültür Turizm Müdürü Murat Karaçanta, AKP İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, kentteki turizm sektörü temsilcileri ve ilgili bürokratlar katıldı.
"İzmir, dünyaya direkt uçuşlarla birçok noktadan bağlanmış olacak"
Proje ile ilgili sunum yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, "Çeşme Projesi ile ilgili oluşturulan plan nihai plan değildir. Sorunlardan bir tanesi sezonun çok kısa olması. Okul tatilleriyle orantılı bir sezon vardı. Buradaki hedeflerimizden birisi sezonu 12 aya yaymak. İzmir'in en çok şikayet ettiği konulardan biri, dünyaya İstanbul üzerinden hava trafiği ile bağlanıyor olması. Bu proje ile birlikte hava trafiği İzmir'de 12 ay başlamış olacak. İzmir tüm dünyaya direkt uçuşlarla birçok noktadan bağlanmış olacak. Türkiye'deki turist sayısının ve gelirin yüzde 40'ı Marmara, yüzde 10'u Ege Bölgesi'ne dağılıyor. Ege'nin potansiyeli çok fazla olmasına rağmen turizm politikaları doğru şekilde düzenlenmediği için pay yüzde 10'da kalmış. Hedefimiz Ege'nin turizm payını yüzde 20'ye çıkarmak" dedi.
"Sertifikasyonda kendini ispatlamış ilk proje olacak"
Projenin belli aşamalarında gelinen noktanın kamuoyu ile paylaşıldığını kaydeden Bakan Ersoy, "Dünyada en iyi düşünülmüş, sürdürülebilirlik açısından sertifikasyon bazında kendini ispatlamış ilk proje olacak. Bizim hedefimiz bunu gerçekleştirmek. Sadece Türkiye için değil dünya için örnek bir proje yapmak istiyoruz. Bütün hassasiyetleri, uyarıları, görüşleri dikkate alarak plana yansıtıyoruz. Bakanlıkla birlikte bu süreci yöneten planlama ekibini, Büyükşehir Belediyesi, Çeşme Belediyesi ve bakanlığın mutabakatını alarak oluşturan, raporlama sürecine İzmirli üniversite ve enstitüleri dahil eden İZTO'ya şükranlarımı sunuyorum. Yeni projelerin dönüşüme uygun yapılması gerekiyor. Hayata geçirilmemiş turizm alanlarının buna uygun olması gerekiyor. Mevcut turizm alanlarının da turizm dönüşümüne uyum sağlaması gerekiyor. Eylül 2020 itibarıyla projenin planlama sürecine başladık. Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran'ın iki talebi oldu. Biri, sanayi sitesi ihtiyacıydı. Projenin içine sanayi sitesi yapılmasını plana işledik. Lojman sıkıntısı ile ilgili talebi de değerlendirerek düzenleme yaptık. Çeşme kaymakamımızın bir talebi oldu. Kamu personelinin ihtiyaçlarını karşılayacak bir arazi planlaması yaptık" diye konuştu.
"3 ayrı ulaşım raporu hazırlandı"
Proje aşamasında 7 üniversite tarafından 9 rapor düzenlendiğini belirten Bakan Ersoy, "15 üniversiteden 40 akademisyen projede çalıştı ve çalışmaya devam ediyor. Proje kapsamında 'Ulaşım Etüt Raporları', 'Ekolojik Araştırma ve Değerlendirme Raporu', 'Stratejik Çevresel Değerlendirme', 'Jeolojik Etüt Raporları' hazırlandı. 2023 itibariyle stratejik ÇED isteniyor. Biz bu kapsama girmememize rağmen bununla ilgili bir çalışma yaptık. İzmir Çeşme Otoyolu ve İzmir Çeşme Devlet Yolu üzerindeki olası etkilerin değerlendirilmesi konusunda detaylı bilimsel ve teknik görüşleri içeren 3 ayrı ulaşım raporu hazırlandı. Cuma akşamı İzmir'den Çeşme'ye, pazar akşamı da Çeşme'den İzmir'e yoğun bir trafik var. Ağırlıklı olarak Akdeniz'de olduğu gibi turist ağırlıklı bir bölge yaratıyoruz. Yüzde 85'inin turistlerden oluşacağı bir turizm bölgesi yaratmaya çalışıyoruz. Belli bir denge oluşturamadığınız zaman belli saatlerde trafik yoğunlukları oluşabiliyor. Turizm dönüşümü ile buradaki sorunları düzelteceğimize inanıyorum. Marina ve yat limanı için deniz ulaşımını da teşvik edecek bir proje çalışması gerçekleştiriyoruz" dedi.
"Doğa dostu kriterler göz önünde bulunduruldu"
Biyo-ekolojik (flora, fauna, habitat), jeolojik, hidrojeolojik ve peyzaj değerler konularında raporların hazırlandığını belirten Ersoy, "Projedeki beton ayak izi 1.2 olarak belirlendi. Diğer birçok nokta yumuşak zemin ve koruma alanları içerisinde kaldı. Bu rapor hazırlanırken Gölobası mevki başta olmak üzere mevsimsel su alanları, gölcükler, Akdeniz foklarının yaşam alanları koruma altına alındı. Akdeniz Foku Araştırma ve Değerlendirme Raporu hazırlandı. Proje planlamasında doğaya saygılı, sıfır atık çerçevesinde işleyen bir sistem kurgusu ile sürdürülebilir ve doğa dostu kriterler göz önünde bulunduruldu. En önemli konulardan biri su ihtiyacı ile ilgiliydi. Yaptığımız hesaplara göre günde 41 bin metreküp tatlı su kullanımı ihtiyacı olacak. Çeşme'nin arıtma sistemi yeterli değil. Ters osmoz ile ilgili üniversitelerden rapor alarak bilimsel bir çalışma yaptık. Deşarj yöntemini seçtik. ODTÜ tarafından bir rapor hazırlandı. Bizzat yerinde dalış yapılarak dip canlılarının dağılımı gözlendi" açıklamalarında bulundu.
"2025 yılında hayata geçmesi planlanıyor"
12 aylık turizmin geliştirilmesi için temalı park alanı ve spor alanı yapılacağını kaydeden Ersoy, "Spor alanında özellikle tenis ağırlıklı bir konsept oluşturuluyor. Aynı anda 3 büyük turnuvanın yapılacağı bir alan oluşturuyoruz. İki tane sağlık otelimiz bulunuyor. Bununla ilgili yatırım alanlarını oluşturduk. Bu proje tamamlandığında ve hayata geçtiğinde bölge bazında sürdürülebilirlik sertifikası almış ilk proje olacak. 200'den fazla ihalenin tek bir yatırımcıya ihalesi söz konusu değil. Sadece Türkiye değil dünya genelinden katılmak isteyenler katılabiliyor. Açık ihale sistemiyle parsel parsel ihale yapılacak. 2-3 ay sonra proje plan aşamasına gelir. Her şey vaktinde gerçekleşirse ön görümüz 2025 yılında projenin hayata geçeceği yönünde. Türkiye'de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından en ince ayrıntılarıyla çalışmaların sağlandığı, en koruyucu, en doğa dostu projelerden biri. Bunun uluslararası kuruluşlar tarafından da tasdiklenmesini şart koşuyoruz. Türkiye'nin bugüne kadarki en iyi projelerinden biri olacağını düşünüyorum" dedi.
Başkan Soyer: Başından beri olumlu yaklaştık
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de "Sayın bakanımıza şeffaf ve özenle sürdürülen süreç nedeniyle teşekkür ediyorum. Biz projeye başından beri çok olumlu yaklaştık. Bölgede de çok iddialı projelerden. Nitelikli koruma alanlarının sürdürülebilir doğal alanlara dönüştürülmesi ile ilgili çekincemiz var. Bakan Ersoy, ÇED çalışmanın sürdüğü bilgisini bizimle paylaştı. Süreç devam ediyor. Zaman zaman sorularımız ve itirazlarımız olabiliyor" diye konuştu.
Özgener: İzmir tarihinde önemli gün
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise "Bugün İzmir tarihinde yine önemli bir güne işaret ediyor. Bu projemizle ilgili ilk defa bir araya gelip sizlerle paylaşmamızın üzerinden 2 yıl 12 gün geçti. Bu çapta bir proje için gelinen nokta çok değerli. Sayın bakan, o zaman da bugün olduğu gibi şeffaf bir yönetim anlayışı ile proje ile ilgili soru ve çözüm önerileri ile talepleri dinledi ve proje ile ilgili ilk taslağı açıkladı. Her bir adımda, projemizin İzmir için daha doğru daha sürdürülebilir daha korumacı olması yönünde hareket etti" dedi.
