Erdoğan, bunun için şimdiye kadar eski vekillerin istihdam alanı olarak kullandığı bakan yardımcılıkları, bankalar ve kamuya bağlı şirketlerin yönetim kurullarına ek olarak yeni sistemin olanaklarını kullanıyor.
Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın haberine göre, Erdoğan, hem Ali Babacan hem de Ahmet Davutoğlu’nun parti kuracağı iddiaları, Davutoğlu’nun manifesto yayımlayarak şimdilik ‘parti içi mücadele’ gibi gözükse de resmen sahalara inmesi karşısında bazı kararlar almak zorunda kaldı. Parti kulislerinde zor bir süreçten geçildiği, bir tek kişinin bile kaybedilemeyeceği, "trenin ve vagonların korunması" gerektiği değerlendirmesi yapılıyor.
Bir dönem partide ve hükümette önemli görevler üstlenmiş, ancak sonraki süreçte dışarıda bırakılmış isimlerden eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eski TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, farklı bakanlık görevlerinde bulunan Faruk Çelik başta olmak üzere partiyle bağını koparmayan ancak dışlandıklarını düşünen ve yeni oluşumlara doğru kayabileceği değerlendirilen isimlere yeni makam ve görevler verilmesinin Erdoğan’ın yeni stratejisinin bir parçası olduğu belirtiliyor.
Erdoğan’ın bu hamleyle hem parti içindeki küskünlüklere son verilmesi hem de olası parti kurulması girişimine karşı Davutoğlu ve Babacan’ın çevresinin boşaltılması, güçlenmelerinin önlenmesi ve iki ismin yanına kayma eğiliminde olan isimlerde ‘bize de görev verilebilir’ beklentisi oluşmasını amaçladığı kaydediliyor.