Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine sunulan anayasa değişikliği tasarısında 'cumhurbaşkanlığı' kelimesinin geçtiğini ifade etmesine karşın 38 maddeden 12'sinin başkanlıkla ilgili olduğunu ileri sürdü. Ankara kulislerinden edindiği bilgileri aktaran Sarıkaya, "MHP’ye iletilen Anayasa değişikliği paketi 12 maddeden oluşmuyor. Paketin tamamı 38 madde; sözü edilen 12 madde ise “sistem değişikliğini önceleyen”, üzerinde uzlaşma aranan bölüm" diye yazdı.
Muharrem Sarıkaya'nın Habertürk gazetesinin bugünkü (24 Kasım 2016) nüshasında yayımlanan 'İlk adımda 38’in 12’si' başlıklı yazısı şöyle:
Şunu belirteyim, MHP’ye iletilen Anayasa değişikliği paketi 12 maddeden oluşmuyor.
Paketin tamamı 38 madde; sözü edilen 12 madde ise “sistem değişikliğini önceleyen”, üzerinde uzlaşma aranan bölüm.
“Basamak” sistemiyle ilerleme benimsendiği için önce 12 madde hedeflenmiş.
Yargının da arasında bulunduğu diğer maddelere daha sonra geçilmesi kararlaştırılmış.
Aslında Başbakan Yıldırım ile MHP Lideri Bahçeli arasındaki ilk görüşmede 99 maddelik paketten söz edilmiş.
Bahçeli’nin, “Dar kapsamlı ve asgari düzeyde değişiklik iyi olur” yaklaşımı üzerine 38 maddeye indirilmiş.
Bunun içinden de baştan tıkanmayı ortadan kaldırıp süreci işletmek hedefiyle AK Parti “sistem değişikliğini önceleyen” 12 maddesini görüşmeye açmış.
MHP de bu kapsamda 38 maddeden 12’si üzerinde çalışıp görüşlerini “sözlü olarak” AK Parti’ye iletmiş; yazılı metin vermemiş.
MHP’nin bakışı
MHP çalışmasını az sayıda isimle yürütmüş; üç aşamalı karşılaştırmalı sisteme başvurmuş.
Önce mevcut durum ile gelen teklif taslağı karşılaştırılmış, ardından AK Parti’nin 2012 ve kendisine sunduğu teklif arasındaki farklara bakılmış.
Son olarak da getirilen teklif ile başkanlık sisteminin dünyadaki uygulamalarının karşılaştırması yapılmış.
Bunlar “MHP’nin başkanlık sistemine bakışından” ayrılmadan gerçekleştirilmiş.
AK Parti teklifini “madde gerekçeleri” olmadan sunduğu için öncelikli olarak “neden böyle bir değişiklik öngörüldüğü” sorgulaması yapılmış.
Ardından değişen maddelerin getireceği sakıncalar ile diğer maddelere etkisini de göz önüne alan hazırlık tamamlanmış.
Örneğin, Başbakanlık makamı kaldırılıp yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı’na verildiği için “Başbakan’ın sorumluluğunun da aynı ağırlıkta devredilmesi gerektiğine” işaret edilmiş.
Ancak, devletin başı olan Cumhurbaşkanı hakkında, Başbakan ve bakanlar için“55 milletvekilinin önerisiyle soruşturma açılmasının da sakıncalı olacağının” altı çizilmiş.
Anayasa’da olduğu gibi Cumhurbaşkanı hakkında ancak dörtte üç milletvekilinin imzasıyla soruşturma açılmasına dönük hükmün de daha makul bir orana getirilmesi gerektiğine vurgu yapılmış.
Yani, “Cumhurbaşkanı hangi oranda seçildiyse o oranla Yüce Divan’a gönderilsin” gibi bir öneri olmamış.
Soruşturmanın açılması, komisyona sevk ve Yüce Divan’a yollama aşamaları için farklı oranlar öngörülmüş.
Cumhurbaşkanı’nın partiyle ilişkisinin devamı ile “parlamentoyu fesih yetkisine” de soğuk yaklaşılmış.
Bakanlar Kurulu’nu belirlemesine dönük bir itiraz olmamış, zaten “dörtte birinin parlamento içinden atanması” gibi bir öneri de metinde hiç yer almamış.
4 kez daha
Bundan sonrasına ilişkin beklenti, AK Parti’nin MHP’nin sözlü ilettiği, hatta bazılarına hak verilen görüşleri doğrultusunda yeni bir metnin ortaya çıkması.
MHP’nin bunu bir daha müzakere edip görüşlerini tekrar aktarması...
AK Parti’nin buna son şeklini vermesi ve MHP’nin de yazılı olarak görüşünü sunmasıyla sonlanacak 12 maddeye ilişkin 4 görüşme daha öngörülüyor.
Ardından yargının da arasında bulunduğu diğer maddelere geçiş hedefleniyor.
“Ne kadar sürer?” sorusuna ise ilk başlangıçtaki gibi uzun olmayacağı, buluşmaların daha kısa aralıklı ve süratli olabileceği yanıtı veriliyor.
Her şey oldu-bitti yerine, her iki tarafta temkinli iyimserlik içinde hareket tarzı geliştiriliyor.