MHP’nin açıkladığı yeni anayasa çalışmasını da baz alan iktidar, siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin “MHP’nin de itiraz etmeyeceği bir düzenlemeye yer vereceğini” açıklarken, 'kuvvetler ayrılığı ilkesini güçlendirme amacıyla' "herhangi bir partiye kapatma davası açılması için Meclis’ten onay alınması" formülü üzerinde tartışılıyor. Buna göre, siyasi parti kapatmalarının da “aynı milletvekili dokunulmazlıklarındaki gibi bir sürecin işletileceği, yargının bir siyasi parti hakkında hazırladığı iddianamenin önce Meclis’te kurulacak bir komisyona, sonra da TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesine zemin hazırlanacağı” kaydediliyor.
Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun haberine göre; parti kapatmalarına yönelik bir kısıtlamanın geleceği ancak bu kısıtlamaların da Meclis eliyle yeniden düzenlenmesine yönelik bir adım atılabilmesi üzerinde görüş alışverişlerinin olduğu ifade edilirken, süreçle ilgili Meclis’te milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik düzenleme örnek olarak gösteriliyor.
Mevcut anayasada “siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez unsuru olduğuna” yönelik bir hükmün yer aldığının altı çizilirken, “Bir milletvekillinin dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmayacağı eğer TBMM tarafından kararlaştırılıyorsa, mevcut anayasada olan ve ‘demokrasinin vazgeçilmez unsuru’ olarak tanımlanan siyasi partiler için neden benzer hükümler uygulanmasın? Partiler ile ilgili hükmü neden bir kamu görevlisi olan savcı versin” değerlendirmeleri yapılıyor.
İktidar cephesi, benzer uygulamaların başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinde de olduğuna dikkat çekiyor. AKP’nin hazırladığı yeni anayasada da Almanya örneğinde olduğu gibi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın herhangi bir parti ile ilgili soruşturma başlatmadan önce Meclis’ten izin alabileceği, Meclis’in salt çoğunluğunun izin vermesi durumunda ise Yargıtay’ın soruşturma başlatabileceği ifade ediliyor.
Ancak iktidar bu uygulamanın “muhalefet ile iktidarı salt çoğunluk üzerinden karşı karşıya getirebileceğini” de hesaplıyor. Meclis’te AKP ve MHP’nin çoğunluğu baz alındığında, herhangi bir partinin kapatılmasına yönelik atılacak adımlarda muhalefetin “İktidar parti kapatıyor” söyleminde buluşabileceğini ifade ediyor.