Ekonomi

Krize önlem tasarısı komisyonda kabul edildi

Ekonomik krizi önlemeye ilişkin düzenlemeleri içeren yasa tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi.

13 Şubat 2009 02:00

Ekonomik krizi önlemeye ilişkin düzenlemeleri içeren yasa tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi.

Tasarıya göre, kısa çalışma ödeneğinin miktarı yüzde 50 oranında artırılacak ve yararlanma süresi de 3 aydan 6 aya çıkartılacak. Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısına göre, 2008 ve 2009 yıllarında kısa çalışma ödeneği için yapılan başvurularla sınırlı olmak üzere, kısa çalışma için öngörülen azami 3 aylık süre, 6 ay olarak uygulanacak. Kısa çalışma ödeneği miktarı da yüzde 50 oranında artırılarak ödenecek. Kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemeler, başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği süresinden düşülmeyecek. Bu madde kapsamında uygunluk tespiti yapılmış olan başvurular için kısa çalışma süresi, işverenin talebi doğrultusunda uzatılacak.

Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce uygunluk tespiti yapılan kısa çalışma ödeneği başvurularında süre, işverenin talebi halinde aynı şartlarla ve 6 ayı aşmamak kaydıyla uzatılacak.

Sağlık hizmeti sunucuları, sundukları hizmetlere ilişkin bir ay içinde düzenledikleri fatura ve ekindeki belgeleri, izleyen ayın 15’ine kadar Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) teslim edecekler. Fatura bedelinin tamamı, fatura teslim tarihinden itibaren 60 gün içinde sağlık hizmeti sunucularına avans olarak ödenecek. Fatura ve ekindeki belgeler üzerindeki incelemeler, teslim tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde tamamlanarak, avans hesabı kapatılacak.

Sigortalılığın sona ermesi

Sigortalılığı sona eren kişileri kanunda belirtilen süre içinde SGK’ya bildirmeyenlere, her bir sigortalı ve sandık iştirakçisi için asgari ücret tutarında idari para cezası verilecek.

Tasarıyla, kuruma yapılan bildirimlere ilişkin de yeni bir düzenlemeye gidilecek. İşverenler, işçi giriş ve çıkış bildirimini, SGK’ya verecek. Bildirimin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına verilme zorunluluğu ise kaldırılacak.

Bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler ile personeli için kurulmuş bulunan sandıkların; devir tarihine kadar iştirakçilerinin sandıkla ilgilerinin başlama ve sona ermesine ilişkin bildirimlerini, en geç 10 gün içinde kuruma yapacak.

Sendikaların yetki başvurusu
 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde, kendisine gönderilen üyelik ve istifa bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimlerini esas alacak. Böylece çoğunluk tespiti; Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bildirimler üzerinden yapılacak.

Tasarıyla Dernekler Kanunda da değişiklik yapılacak. Özürlülerin ve eski hükümlülerin mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyonu, kendi işlerini kurmaları, özürlülerin iş bulmasını sağlayacak destek teknolojilerine ilişkin projelerine kamu kurum ve kuruluşların vereceği destekte, “proje bedelinin yüzde 50’si sınırlaması” bundan böyle uygulanmayacak.

Maliye Bakanlığı; tevkifat yapacaklardan 10 ve daha az hizmet erbabı çalıştıranlar ile hizmet erbabı çalıştırmayanlara ilişkin olarak beyanname verme süresinden itibaren 3 ayı geçmeyecek şekilde, ödeme zamanını belirleyecek.

Ekonomik kalkınmanın hızlandırılması, istihdamın artırılması ve bölgeler arası gelişmişlik düzeyi farkının en aza indirilmesi ve sektörel olarak da kümelenme olgusunun öne çıkartılarak yatırımların teşvik edilmesine yönelik indirimli kurumlar vergisi oranı uygulamasına imkan tanınacak.

İndirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanacak yatırımlar, teşvik belgesine bağlanacak. Bu yatırımlardan elde edilen kazançlar; yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar, indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulacak.

İller gruplandırılacak

Bakanlar Kurulu; istatistiki bölge birimleri sınıflandırması ile kişi başına düşen milli gelir ve sosya-ekonomik gelişmişlik düzeyini dikkate alarak illeri gruplandırmaya ve gruplar itibariyle teşvik edilecek sektörleri ve bunlara ilişkin yatırım, istihdam büyüklüklerini belirlemeye yetkili olacak.

Her bir il grubu için yatırıma katkı oranının yüzde 25’i, yatırım tutarı 50 milyon lirayı aşan büyük ölçekli yatırımlarda ise yüzde 45’i geçmemek üzere belirlemek ve kurumlar vergisi oranında yüzde 90’a kadar indirimli uygulatmak da Bakanlar Kurulunun yetkileri arasında yer alacak.

Bakanlar Kurulu ayrıca, yatırım harcamaları içindeki arsa, bina, kullanılmış makine, yedek parça, yazılım, patent, lisans ve “know-how” bedeli gibi harcamaların oranlarını, ayrı ayrı veya topluca sınırlandırabilecek. Yatırıma katkı ve vergi oranı farklı illerde aynı mükellef tarafından yapılan yatırımlarda, toplam yatırımın her bir ile isabet eden oranına göre, ilgili ilin yatırıma katkı oranı ve indirimli vergi oranı uygulanacak.

Tevsi yatırımlarda, elde edilen kazancın işletme bütünlüğü çerçevesinde ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespit edilmesi halinde, indirimli oran bu kazanca uygulanacak. Kazancın ayrı bir şekilde tespit edilememesi halinde ise indirimli oran uygulanacak kazanç, yapılan tevsi yatırım tutarının, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına oranlanmasıyla belirlenecek. Bu hesaplama sırasında işletme aktifinde yer alan sabit kıymetlerin kayıtlı değeri, yeniden değerlenmiş tutarlarıyla dikkate alınacak. İndirimli oran uygulamasına, yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçtiği geçici vergi döneminde başlanacak.

Yatırımın faaliyete geçmesinden önce devri halinde, devralan kurum, aynı koşulları yerine getirmek şartıyla indirimli vergi oranından yararlanacak. Gelir vergisi mükellefleri de bu düzenleme kapsımı içinde yer alacak.

Mükellef olmayan yabancı fon

Katılımcıları tam mükellef olmayanların portföylerini yöneten şirketler, bu fonları iş merkezi olarak değerlendirilmeyecek. Bu şirketler, daimi temsilci olarak sayılacak. Böylece, kurumlar vergisi mükellefi olma niteliklerini taşımayan yabancı fonların portföy yönetim şirketlerinin, fonlarını Türkiye’de değerlendirmelerinin önü açılmış olacak. Bu şirketler, Türkiye’de kurulu portföy yönetim şirketleri aracılığıyla sadece elde ettikleri kazanç kadar vergi ödeyecek.