Yaşam

Kriz yılında sokağa en çok futbol taraftarları çıktı

Kriz yılında çekilen sıkıntılara rağmen toplumun hiçbir kesiminin protesto eylemi yapmamasına karşın, takımları 3 puan kaybeden taraftarlar soluğu sokakta alıyor.

18 Nisan 2009 03:00

Kriz yılında çekilen sıkıntılara rağmen toplumun hiçbir kesiminin protesto eylemi yapmamasına karşın, takımları puan kaybeden taraftarlar soluğu sokakta alıyor.

Spor yazarı Kenan Başaran, toplumun bu ironik davranışlarını köşesinde şöyle yorumluyor:

İşsizlik rakamları ‘resmi’ olarak yüzde 15'i geçti. Bunun ‘gayri resmi’ sini telaffuz edip krizin ‘sürtünme’ katsayısını artırmak istemiyorum!

29 yıl sonra Türkiye işçileri 1 Mayıs Bayramı'nı "tatil" olarak kutlayacak ama öyle bir gidişat var ki hani neredeyse tatile çıkacak işçi kalmayacak ki zaten bir kısmı kriz nedeniyle sık sık tatile çıktı bu son 1 yılda.

İhracat yerlerde sürünüyor, bütçe habire açık veriyor ve sanayi üretimi düşüyor... Yani anlayacağınız ekonominin sac ayakları arasında pas bağlantıları kopmuş vaziyette.

Ömür Göksel’i nazire yaptılar


Canlılık sağlayacak; memleketi yeniden atağa kaldıracak toplar çıkmıyor müdafadan. Haliyle orta saha da oyuna ağırlığını koyamadığından, ileri uçtaki forvetler de beslenemiyor.
Başımızda "resesyon" yelleri esiyor! Aman essin! Ne olacak!

İşsizlik, sanayi üretimi, kapasite kullanımı, bütçe açığı kimin umurunda... Mühim olan takımın 3 puan alıp almadığı! Her ne kadar Ömür Göksel "Umurun da mı dünya" isimli şarkısında "Sigara bulmak çok güçmüş/Amerika Rusya'ya küsmüş/Bizim takım küme düşmüş/ Umurumda mı dünya" dese de bugün kazın ayağı hiç de öyle değil.

Bugün memlekette insanların umurunda olan tek şey takımım şampiyon olup olmaması veya küme düşüp düşmemesi!

Kriz yılında örgütlü veya örgütsüz toplumun hiç bir kesiminden "adamakıllı" bir protesto eylemi yapılmadı. Buna mukabil "üç puanlık" bir kayıp toplumun bazı kesimlerinde anında protestolara neden oldu.

Tulum ve forma arasındaki fark

Evet, kriz yılında sokağa en çok futbol taraftarları çıktı. Maça gidecek para pulu zar zor denkleştirmeye itiraz etmezler ama takım 3 puandan olunca anında "yürüyüş" tertip ederler.
Trabzonspor, Eskişehirspor, Ankaragücü, Galatasaray ve Kocaelispor taraftarları "hakemler puanlarımızı çalıyor" diyerek Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) yürüdüler. İlk "nümayişi" Trabzonspor, sonuncusunu ise Kocaelispor taraftarları düzenledi.

Onlar taraftar ama önce beyaz veya mavi yakalı işçi/işsiz, öğrenci, memur veya esnaf.
Hayatın esasına dair uğradıkları haksızlıklarda eyleme geçmeyen bu insanlar, "Söz konusu olan futbolsa gerisi teferruattır" diyor adeta. Öyle ki, taraftar olarak da uğradıkları haksızlıklara pek ses çıkartmıyorlar ama takım puan kaybedince "isyan bayrağı"nı açıyorlar hemen...
Üzerlerindeki "tulum"larla haksızlıklara sessiz kalan bu insanlar, sırtlarına "forma"yı geçirince direniş kaleleri örüyorlar.


17 Aralık 2008

Bordo/mavi isyan ürküttü

200/09 futbol sezonun ilk isyan eden taraftarları Trabzonsporlulardı. Çeyrek asırdır şampiyonluk özlemiye tutuşan bordo/mavililer, uzun bir aradan sonra bu yıl ilk defa şampiyonluk potasına girdi. Bu motivasyon hakem hatalarına karşı da tahammülsüzlüğü beraberinde getirdi. Bordo/mavililer, hakem hatalarını protesto etmek için İstanbul'da Federasyon'a yürüyüp siyah çelenk bırakıp, Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Oğuz Sarvan'ı istifaya çağırdı. Ancak bordo/mavililerin İstanbul yürüyüşünde attıkları slogan (Ermeni Oğuz'a Trabzon'da soykırım) ve açtıkları pankart (Yasinlerle çıktık yola, Ogünler çok yakında) ürkütücüydü.


12 Şubat 2009

Gecekondu ayaklandı

"Gecekondu" taraftar grubuyla Ankaragücü'nün en ateşli taraftarları "Gecekondu" grubudur. Sahalarımızın en kıymetli taraftar gruplarından birine sahip olan Ankaragücü,
12 Eylül rejiminin vesayeti altında lige çıkan Ankaragücü, bu yıl küme düşme hattında geziyor. "Gecekondu" taraftar grubu eski Başkan Cemal Aydın'ı koltuğundan etti ama bakalım takımı kümede tutabilecek mi? Ankaragücü taraftarı da hakem hatlarından muzdarip olunca sokağa çıkıp "Federasyon, midenize otururuz, sindiremezsiniz bizi" yazılı pankartını açtı. Ankaragücü küme düşerse, Gecekondu da yıkılmamak için Melih Gökçek'in kapısını çalabilir; Ankaraspor ile birleşip ligde kalmak uğruna...

10 Şubat 2009

Enternasyonalist Ultraslan

Ligin ilk yarısı bittiğinde Galatasaray Başkanı Adnan Polat, Federasyon ve MHK'ya destek açıklamaları yapıyordu. Özellikle Beşiktaş'ın hakemlerden şikayetlerine atıfta bulunarak, "Hakemler de insan hata yapılabilir" diyerek, "muteber bir futbol adamı" portresi çiziyordu. Ancak 2. yarıyla birlikte önce lig sonra da kupada Sivasspor'a yenilince, Polat da ağız değiştirmeye başladı. Bundan kendine görev çıkartan Ultraslan da Almanya'nın Köln kentinde bile sokağa döküldü. Ne de olsa "Avrupalı". Ayrıca Ankara, İzmir ve İstanbul'da da yapılan yürüyüşte MHK Başkanı Oğuz Sarvan'ın istifası istenerek, "Galatasaray Türkiye'dir" pankartı açıldı.

26 Şubat 2009

Es Es'ler şimşek çaktı

Özellikle 1960'larda Türkiye futbolunda kasırgalar gibi esen ve memleket sahalarında "tribün kültürü"nün oluşmasının öncülüğünü yapan Eskişehirspor'un taraftarları Şimşekler de sokağa indi. Zira efsane Eskişehirspor, yıllar sonra döndüğü Süper Lig'de kalıcı olmak istiyor. Bunun için de 2008/09 sezonunu bir "tutunma" yılı olarak belledi. Önümüzdeki sezon ise lakaplarına uygun olarak "esmeye" başlamayı hedefliyorlar. "Üst üste gelen h akem hatalarından ötürü 11 puanımız yok oldu" diyen Es Es'in Şimşekler taraftar grubu da sokağa çıkıp Türkiye Futbol Federasyonu'na uyarı kıvılcımları çakmayı ihmal etmedi.

17 Nisan 2009


Hodri Meydan da meydanlarda

Formasına reklam bulamayan, elektriği suyu ve doğalgazı kesilen ancak buna rağmen özellikle ligin ikinci yarısında Süper Lig'e tutunmak için olağanüstü bir mücadele veren Kocaelispor'un taraftarları da direnişe geçti. Son haftalarda hakemlerin kararlarından memnun olmayan Kocaelispor'un ve de Türkiye'nin en müstesna taraftar gruplarından biri olan Hodri Meydan mensupları da, 20 küsur otobüsle yüklenerek İstanbul'a gelip, Türkiye Futbol Federasyonu'na yürüdü. Körfezliler, kümede kalacak veya düşecek olanın sahadaki mücadeleyle belirlenmesini istediler.

6 Ocak 2009

Herkese karşı alayına isyan

Taraftar ve protesto denilince Beşiktaş'ın Çarşı grubunu anmamak olmaz. Özellikle son 4 yılda Federasyon'dan rakip kulüplere, kendi kulüplerinden kendilerine kadar; kısacası dünya alem herşeye karşı çıkan Çarşı, takım şimdilik iyi gittiği için pek puan kavgası vermiyor. 1 Mayıs'lar da alana çıkan Çarşı, bu sezon önce Filistin sonra da takıma moral için yürüdü. "Dayan Filistin" pankartı açan Çarşı alkışlanırken, "moral" yürüyüşü yapan Çarşı'ya biber gazı reva görüldü.