Politika

Kriptoya göre Şahin 'Fener’i 2 kez sordu

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz’a, Deniz Feneri davasının açılmasının neden uzun sürdüğünü ve Kanal 7

17 Eylül 2008 03:00

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, Antalya’da tecavüzden tutuklu Marco Weiss adlı Alman genci hakkında kendisinden bilgi almak isteyen Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz’a, Deniz Feneri davasının açılmasının neden uzun sürdüğünü ve Kanal 7 ile aralarındaki ilişkiyi sorduğu ortaya çıktı.

Görüşme, Almanya’daki davanın henüz açılmadığı ve soruşturmanın sürdüğü 5 Aralık 2007 tarihinde yapıldı. Büyükelçiliğin Federal Kriminal Dairesi’ne gönderdiği 11 Aralık 2007 tarihli Şahin-Cuntz görüşmesine ilişkin kriptoda şu bilgiler yer alıyor:

Türk yönetimi iştirak etti

"Bildirildiği gibi, bu gelişmede Türk yönetimi iştirak da bulunmuştur. Ankara Alman Büyükelçiliğinin müracaatı üzerine bugün, 05.12.07 tarihinde, Alman Büyükelçiliği ve Türk Adalet Bakanı (TJM- Turkish Justice Minister) arasında, Marco Weiss hususunda bir görüşme yapılmıştır. Bu görüşmeye TJM’nin genel müdürü ve diğer çalışanları da iştirak etmiştir. Bu randevu toplam 1 saat 30 dakika sürmüştür, bu sürede öncelikle Weiss hususu ele alınmıştır.


Alman tarihinin en büyük dolandırıcılığı

"Karşılaştırmak istemem ama"

Weiss kompleksine göre, TJM görüşmeyi Deniz Feneri davası üzerinde şu şekilde idare etmiştir: ’Politikacı olarak bazen biz aslında bağımsız mahkemelerin elinde olan, fakat yine de bizim masamıza gelen konular üzerinde konuşmak zorunda kalıyoruz. Weiss hususuna dair bir karşılaştırma yapmak istemememe rağmen, yine de Almanya’daki Frankfurt savcılığında bir dava vardır ki, bununla ilgili olarak dört kişi tutuklu bulunmaktadır. Bunun üzerine ben memnuniyetle (söz konusu olan Alman Büyükelçiliğidir) sizinle konuşmak isterim!’ (Hürriyet’in notu: Davayla ilgili tutuklu sayısı üç, hiçbir zaman dört olmadı)

Bakana tekrarla sebep açıklandı

Bay Büyükelçi bu davayı bildiğini söyledi ve Almanya’daki davanın çapını açıkladı (23.11.2007 tarihli PP Frankfurt durum vaziyet raporu esastır). Bunun dışında Wiesbaden Interpolü’nün (IP) 22.05.07 tarihli müracaatı üzerine Ankara Interpolün’den prensipte bir cevap verilmediği de bildirmiştir. TJM, IP-müracaatında hangi suallerin söz konusu olduğuna işaret etmiştir, bunun üzerinde soruların içerikleri önemli ölçüde kendisine bildirilmiştir ve şu açıklamada bulunulmuştur; bu soruların amacı Türkiye’deki muhtemel illegal dernek aktiviteleri kanıtlamak ve bu sayede bağış paralarının nasıl kullanıldığının açıklanmasıdır. TJM, bu davanın neden bu kadar uzun sürdüğünü ve niçin henüz daha bir dava açılışının yapılmadığını bilmek istemiştir. Ona (tekrarlayarak) davanın çapı açıklanmıştır ve büyük bir ihtimalle Mart 2008 tarihinde dava dilekçesinin yetkili mahkemeye verileceğinin düşünüldüğü bildirilmiştir.

Kanal 7’nin ilişkisi soruldu

TJM, Kanal 7 televizyon kanalının ve Deniz Feneri derneğinin nasıl bir münasebette olduğunu sormuştur. Bunun üzerine Wiesbaden IP’nin müracaatının konusu olduğu ve Alman makamlarında bu konuyla ilgili olarak sadece tahminlerin mevcut olduğu cevabı verilmiştir. Bu hususla ilgili olarak RHE ile ilişkide başka bilgilere ulaşılabileceği ümit edilmektedir. Son olarak Alman Büyükelçiliği, TJM’nin farklı iletişim yollarından (BKA veya elçilik) faydalanabileceğini, ve bu sayede Alman tarafın başka bilgiler aktarabileceğini ve bu bilgilerin gereksinim durumunda temyize çıkarmak için faydalı olabileceği önerisinde bulunmuştur. TJM teşekkür etmiştir ve bunu denetleyeceğini ve Türk İçişleri Bakanlığına havale edeceğini söylemiştir.

Davada bilgi sahibiydiler

Görüşmenin içerikle ilgili özeti bunlardan ibarettir. TJM ve onun müdürü belli ki bu hususun gidişatı ile ilgili olarak iyi bilgi sahibiydi ve buna dair olarak henüz incelenmemiş bazı yazılı evraklar da kendilerinde mevcuttu. Dava üzerinde içerik olarak etkili olabilecek bir şey vukuu bulmamıştır. Aktif olarak yalnızca TJM’yi ilgilendiren tutukluluğun zaman süresi ve kanal 7’nin ve Deniz Feneri’nin birbiriyle bağlantısıdır."

Elçi tavsiye istedi, Fener’i örnek verdim

ADALET Bakanı Mehmet Ali Şahin, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz ile yaptığı görüşmede, "Deniz Feneri davasındaki tutuklularla ilgili ’yardımcı olun’ gibi bir şey söylemesinin mümkün olmadığını" ve Cuntz’dan davaya ilişkin bir talebinin bulunmadığını söyledi. Şahin, Deniz Feneri’ne dönük iddialara ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma açtığını vurgulayarak, "Suç işleyen veya suç işlediği iddia edilen kişileri korumamız, onlara kol kanat germemiz diye birşey sözkonusu olamaz" dedi. Ziyaret talebinin Alman Büyükelçi Eckart Cuntz’dan geldiğini açıklayan Şahin iddialarla ilgili şunları söyledi: "Bana Almanya’da basın, Marco’nun Türkiye’de haksız yere tutulduğu şeklinde haber yapıyorlar, bu ciddi bir kamuoyu duyarlılığı oluşturdu. Hatta Sayın Başbakan Merkel bile bu konuyla ilgileniyor, ’ben bu konudan sizin tavsiyelerinizi almaya geldim’ dedi. Ama ’Marco’nun tahliye edilmesinde bana yardımcı olun’ diye bir cümle kullanmadı. Ben de sayın elçiye biz de yargı organları bağımsız ve tarafsızdır bizim onlara talimat vermemiz, bu tutukluyu serbest bırakın dememiz mümkün değil dedim. Nitekim bakın şu günlerde sizde de Deniz Feneri davası nedeniyle tutuklanmış olan Türkler var. Siz nasıl müdahale edemezseniz, ben de Antalya’daki bu davaya müdahale edemem dedim. Konuşmanın içeriği bundan ibaret" Başbakan Erdoğan’la büyükelçi arasındaki görüşmeyle ilgili bilgi sahibi olmadığını da söyleyen Bakan Şahin, "Başbakan gerçekten görüşmüş mü, görüşmesinin içeriğinde ona benzer şeyler var mı bilmiyorum. O da bu bağlamda konuşmuştur diye düşünüyorum" dedi.