Politika

'Kovmak çözüm değil'

'Ya sev ya terk et' sözüne karşı çıkan MHP lideri Bahçeli, 'Sevmeyeni kovmak yerine, vatanı sevdirmeliyiz" dedi.

18 Kasım 2008 02:00

MHP lideri Devlet Bahçeli, 'Ya sev ya terk et' sözünün patentinin MHP'ye ait olmadığını yineledi. Bahçeli, "Kimseyi vatandan kovmak düşüncesi içinde olmamalıyız. Çözüm temel değerleri benimsetmek, kovmak değildir. Sevmeyenin terk etmesi yerine, onu kovmak yerine, vatanı ona sevdirmek gerekmektedir, bizim politikamız budur." dedi. Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, Alevilerin sorunlarının da bir an önce çözülmesi gerektiğini ifade etti. 
 
Son gaziye vefa

Bahçeli, partisinin grup toplantısındaki konuşmasına Kurtuluş Savaşı'nın son gazisi olan emekli albay Mustafa Şekip Birgöl'ün toprağa verilişinin bütün yurtta hüzünle karşılandığını söyleyerek başladı. Birgöl için yapılanların, duyarlılıkların giderek azaldığı bir dönemde bütün millette ümit verici bir vefa duygusunun uyanmasına ve kutlu bir dönemin hatırlanmasına vesile olduğunu belirten Bahçeli, Avrupa Parlamentosu çatısı altında ve TBMM üyelerinin de nezaret ettiği bir ortamda, Türkiye'ye yönelik ifade edilen “alçaklıkların”, bu kaybın önemini ve değerini bir kat daha artırdığını ifade etti. Bahçeli, şunları söyledi:

Ortak payda vatan

“Ülkemizde 1930'da meydana gelmiş bir isyanın bastırılmasını 'soykırım', Cumhuriyetimizin kurucusu aziz Atatürk'ün ise 'savaş suçlusu' ilan edildiği; Anayasa'da güvence altına alınan Cumhuriyetimizin temel değerlerinin, bunu koruması gerekenlerce tartışılmaya açıldığı ihanet ve rezaletler kamuoyunun gözü önünde cereyan etmiştir. Türkiye sokakta bulunmamış, harita üzerinde kurulmamıştır. Türk milleti tesadüfen bir araya gelmemiş, bağımsızlık hediye olarak alınmamıştır. Bu topraklara boşuna 'vatan' denmemiş, sınırlar icazetle çizilmemiştir. Yüreğinde bayrak sevgisi olan herkesi 'vatan' ortak paydasında buluşmaya çağırıyorum. Millet varlığına karşı husumete yeltenenleri de tahrikleri bırakarak, girdikleri ihanet yolculuğundan vazgeçmeleri konusunda uyarıyorum.”

AKP hükümeti, Kıbrıs Türkleri'ni gözden çıkardı

15 Kasım'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 25. yıldönümünün kutlandığını anımsatan Bahçeli, “Kıbrıs'ta başlatılan müzakere süreci; AB'nin gölgesinde ve yönlendirmesinde, Türkiye için hayati önem taşıyan iki devletli, iki milletli ve iki bölgeli ortaklık yapılanmasına dayalı çözümü fiiliyatta anlamsız hale getirecek, bu ilkelerin içini boşaltacak ve Türkiye'nin 1960 Kurucu antlaşmalarından kaynaklanan garantörlüğünün sulandırılması sonucunu doğuracak bir zeminde yürütülmektedir” dedi. Böyle bir temelde sürdürülen müzakere sonucunun, Kıbrıs Türk'leri için çıkmaz sokak olacağını ileri süren Bahçeli, AKP hükümetinin Kıbrıs Türkleri'ni gözden çıkardığını iddia etti.

Ya sev ya terk et polemiği

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Hakkâri'de, “Ya sev ya terk et” olarak yorumlanan açıklamayı yaptığını anımsatan MHP lideri, Erdoğan'ın gördüğü tepki üzerine çark ettiğini ve bu sözün patentinin MHP'ye ait olduğunu ileri sürdüğünü söyledi. Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bunu yalanladık ama Erdoğan bu tartışmayı devam ettirdi. Bizim milliyetçilik anlayışımız ırkçılığa karşıdır, birleştiricidir. Biz ayrımcı bir politika izlemiyoruz. MHP, elbette ki önce Türk milletinin ve sonra bütün insanlığın barış ve mutluluk içinde yaşayacağı bir dünyayı arzulamakta. Partimiz; Türk milletinin barış, huzur ve kardeşlik içinde yeni atılım ve hedeflere hazırlanmasında, milliyetçilik ve demokrasiyi, siyasi ve kültürel çerçevenin iki anahtar kavramı olarak kabul etmekte; bir toplumun dayanışma, ilerleme, çağın değerlerini yakalama gibi hedeflerini pekiştirecek en önemli unsurun milliyetçilik olduğuna inanmaktadır. Bu milliyetçilik anlayışı; ırkçılık ve ayrımcılığa şiddetle karşı olup bin yıllık kültürel ve toplumsal birlik ve beraberliği; gelecekte huzur ve refah içinde ve bîr arada yaşamanın da ön şartı gören bir şuurun ifadesidir.
Kimseyi vatandan kovmak düşüncesi içinde olmamalıyız. Çözüm temel değerleri benimsetmek, kovmak değildir. Sevmeyenin terk etmesi yerine, onu kovmak yerine, vatanı ona sevdirmek gerekmektedir, bizim politikamız budur. Gelecek bu bayrağın altındadır. Ayrımcı, uzaklaştırıcı bir politikamız yok. Kucaklaşmanın adresi, Türk milletidir.”

Bir arada yaşayabilecek temel değerler

Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun, ayrılma ve farklılaşma üzerine değil, birleşme ve kucaklaşma ülküsü etrafında şekillendiğini vurguladı. Bahçeli, “Bilinmelidir ki biz, bundan asırlar önce, 'Kardinal külahını Osmanlı sarığına tercih ederek' milletimizin sinesinde kurtuluş umudu arayan mazlum toplumları, büyük Türk milletinin himayesine sevk eden beşeri çekiciliğin ve buluşmanın peşindeyiz. Bu nedenle, sevmeyenin terk etmesi yerine, öncelikle bizi ona sevdirecek, beraberliğimizi saydıracak bir yaklaşımın hakim kılınması bizim siyaset anlayışımızın vazgeçilmezlerindendir” diye konuştu. 
 
Alevilerin sorunları 

MHP lideri Bahçeli, Türkiye'nin inanç ve mezhep temelinde çok tehlikeli bir ayrışma ve cepheleşme sürecine çekilmek istendiğini de savundu. Toplumsal huzursuzluk ve gerginlik alanlarının her geçen gün derinleştiğini dile getiren Bahçeli, Alevi İslam inancını benimseyenlerin inanç ve kültür temelli bazı sorunları, sıkıntıları ve beklentileri bulunduğunu söyledi. Bu durumun görmezden gelinemeyeceğini ve çözüm için çaba gösterilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, “Bizden olan Alevi kardeşlerimizin sorunlarının kaynakları ve çözümleri, konuşulması ve tartışılması en zor ve karmaşık konulardan birisi olmuştur. Bu konularda, bugüne kadar,  sağlıklı ve gerçekçi bir tartışma ortamı maalesef yaratılamamıştır" dedi.

 Herkese önemli görevler düşüyor

Bahçeli, bu konuda başta siyaset kurumu, parlamento ve hükümet olmak üzere devletin ve toplumun tüm kurumlarına, Aleviliğin çatı kuruluşlarına, inanç önderlerine, üniversiteler ve akademik çevrelere önemli görevler düştüğünü vurguladı. Bahçeli, şöyle devam etti:

“Karşılıklı endişe, korku ve önyargılar aşılmalı ve Türk milletinin tarihten bugüne ulaşan zenginliklerinden biri olan bu değerler sistemi, bunlardan arındırılarak doğru bilgilere dayalı bir zeminde ele alınmalıdır. Alevilik, tıpkı diğer inanç alanlarında olduğu gibi siyasi istismar ve rant aracı olmaktan çıkarılmalı, şahsi ve kurumsal nüfuz ve iktidar alanı olarak görülme eğilimleri terk edilmelidir. Bir inancın ifadesi olan bu anlayış, Sunni-Alevi; Cami-Cemevi karşıtlığı olarak görülmemeli." 

Küresel kriz 

Küresel krizin Türkiye'yi de etkilemeye başladığını belirten Bahçeli, Erdoğan'ın önce krizi hafife aldığını, ancak geç de olsa harekete geçmek zorunda kaldığını söyledi. Bahçeli, "Herkes önlem alırken Başbakan, 'Bize birşey olmaz' diyordu. Krizi başta hafife almıştı, kriz olacak diyenlere kızıyordu. Ancak sonunda krizi kabullendi. Bu da olumlu bir gelişme" diye konuştu.
G-20 zirvesi kararlarının beklentileri karşılamadığını vurgulayan Bahçeli, hükümet ile TMSF arasındaki tartışmanın da, ekonomideki dağınıklığın göstergesi olduğunu kaydetti.