BDP'li milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Altan Tan'ın İmralı'ya yaptığı ziyaretin sonrasında dün Milliyet gazatesinde yayımlanan "İmralı Zabıtları" başlıklı haberin üzerine köşe yazarları yaşananları değerlendirdi.
"Barış süreci sabote mi ediliyor?", "İkinci Oslo krizi mi yaşanıyor?" yorumları yapılırken hükümet ve BDP kanadından notları yayımlamadıklarına dair açıklamalar yapıldı.
Köşe yazarlarının bugünkü gündemini de görüşme notları oluşturdu. Yazarların bir kısmı tutanakların yayımlanmasını sabotaj olarak değerlendirirken, bir kısmı da notların yayımlanmasının barış sürecinin önünde engel olmaması gerektiğini yazdı.
Milliyet gazetesinden Hasan Cemal, Hürriyet gazetesinden Ertuğrul Özkök, Mehmet Y. Yılmaz ve Yılmaz Özdil; Vatan gazetesinden Ruşen Çakır; Cumhuriyet gazetesinden Mustafa Sönmez; Yeni Şafak gazetesinden Ali Bayramoğlu; Zaman gazetesinden Ekrem Dumanlı ve İhsan Dağı; Sabah gazetesinden Nazlı Ilıcak; Radikal gazetesinden Cengiz Çandar, Orhan Kemal Cengiz, Eyüp Can ve Akif Beki; Taraf gazetesinden Kurtuluş Tayiz tutanaklar hakkında görüşlerini yazdı.
9 gazeteden 15 yazar görüşme notlarına dair şu değerendirmelerde bulundular. Köşe yazarlarının yazıları özetle şöyle:
HÜRRİYET GAZETESİ
Ertuğrul Özkök -Uçaktaki Apo, zabıttaki sayın Öcalan
(...) Devlet bundan 14 yıl önce konuşmaya başlasaydı, karşısındaki “Apo”, bu kadar güçlü olabilir miydi?
Belli ki, konuşmaya çok geç başlayarak Öcalan’ın pazarlık gücünü iyice arttırmışız.
Yine de işe olumlu yanından bakalım.
Bu kadar güçlü bir Öcalan, sorunun çözümünde daha mı etkili olur, yoksa daha mı engelleyici...
Zabıtlara yansıyan ifadelerin, çözüm sürecine yardımcı olacağı şüpheli.
Ama unutmayalım ki bu bir pazarlık ve pazarlıkta tarafların işe yüksek perdeden başlaması, dünyanın en eski ve en klasik yöntemidir.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Mehmet Y. Yılmaz- Apo'da 'Tayyip Bey' diyor!
(...) Apo, “Başkanlık sistemi ABD’deki gibi olmalı” diyor ama bu sorun çıkarmaz. Pazarlık sürecinde Apo’nun bu fikrinden vazgeçmesi kolayca mümkün olacaktır, çünkü esasen “Kürt tipi bir başkanlık sisteminin” kendisi için biçilmiş kaftan olduğuna inanıyordur, ne de olsa Stalinist gelenekten besleniyor. Bakalım ne olacak?
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Yılmaz Özdil- Genelkurmay mektup için ne düşünüyor? Açıklıyorum.
(...) Apo mektup yazıyor, dediklerim harfiyen yapılmazsa, alayınızı oyarım, memleketi komple kabristana çeviririm diyor...
Bizim genelkurmay, çakma feysbuk’larda mektup kovalayıp, rencide oluyor, darılıyor öyle mi?
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
VATAN GAZETESİ
Ruşen Çakır- İmralı tutanakları bize ne söylüyor?
Tutanakların şu ya da bu bölümünden veya bütününden rahatsız olan bazı kişilerin bu yayından hareketle “İkinci Oslo” vb. benzetmeler yapmaları, işin içinde artniyet aramaları da abestir.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
ZAMAN GAZETESİ
Ekrem Dumanlı- Bu operasyon neyi hedefliyor?
Dün bir gazetenin sürmanşetinde yer alan ve içeride tam iki sayfa ayrılmış ‘İmralı Zabıtları’ bundan sonra sıkça tartışacağımız yeni bir sürece işaret ediyor. Çok net bir gerçek var: Derin bir operasyonla karşı karşıyayız.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
İhsan Dağı- Öcalan: Pimi çekilmiş el bombası
Kimilerine göre konuşulabilecek ‘en makul’ isim, kimilerine göre Kürt sorununun çözümü için ‘en milli, en yerli’ kişi. Abdullah Öcalan’dan söz ediyorum... Dün Milliyet’te yayımlanan Öcalan’ın görüşme zabıtlarını okuyunca doğrusu kafam karıştı. Barış için ‘son umut’ olduğu söylenen adam buysa herkesin işi zor, başta da ‘İmralı sürecini’ yürüten hükümetin.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
YENİŞAFAK
Ali Bayramoğlu- Öcalan, tutanaklar ve kriz
Öcalan çözüm konusunda kararlı görünüyor. Çözümü temel olarak demokratik gelişmelere bağlaması, örneğin mali ve idari özerklik fikrini içeren Avrupa Yerel Yönetimler şartını zikretmesi, eski alışkanlıkların terkedilmesini ifade etmesi bu açıdan önemlidir. Öcalan özetle silah yerine siyaset imkânlarından söz ediyor. Bu açıdan bakıldığında Öcalan'a atfedilen görüşlerin, iktidar tarafından aktarılan duruşun temel olarak doğru olduğu anlaşılmaktadır.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
MİLLİYET GAZETESİ
Hasan Cemal- Barış olgunlaşmış durumda, resmin bütünü sakın ola gözden kaçmasın!
(...) Dün gazetemizin sürmanşetindeki İmralı Zabıtları başlığını taşıyan haber bir gazetecilik başarısıdır.
Ama aynı zamanda bu ülkenin en yakıcı, en büyük sorununun en nihayet barış yoluna girmekte olduğuna dair bir umut ışığıdır.
Bir kez daha not edin:
Barış olgunlaştı! Silahlara veda zamanı geldi.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
TARAF GAZETESİ
Kurtuluş Tayiz- Öcalan’ın on ilkesi
Abdullah Öcalan ile BDP’li heyet arasında yapılan görüşmenin tutanaklarının basına sızdırılması hangi amaçla olursa olsun olumlu bir gelişme. Hükümet ve Öcalan’ın barış kararlılığı bu tutanaklardan gayet net anlaşılıyor.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
RADİKAL GAZETESİ
Cengiz Çandar- Erdoğan ve Öcalan'ı 'doğru' okumak
Önemli olan sürecin devamlılığını sağlamak. Yoksa 'diyalog'un ve 'müzakere'nin çok zor olacağı ortada.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Orhan Kemal Cengiz- İmralı tutanaklarını kim sızdırdı?
Her kim bu görüşme tutanaklarını sızdırdıysa, bilinçli veya bilinçaltı güdülerle süreci sabote etmeye çalışıyor. Çözümü, bundan sonraki süreci tartışacağımız günler, Öcalan’ın tek tek cümlelerinin cımbızlanıp, birer kurşun gibi, barış ve çözüm isteyenlerin üzerine sıkılacağı bir karabasana dönüşecek.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Akif Beki - Paris cinayetinden de beter bir sabotaj
Bu sefer ihtiyacımız olan sağduyu miktarı, ilk sabotajdan bile daha fazla. Anlık tepkilerle galeyana gelip masayı devirmek, tarihi bir hata olur. Öcalan’la görüşme notlarının basına sızdırılması, açık bir sabotaj. Bana göre, Paris cinayetinden daha büyük bir sabotaj. Sürece ölümcül darbe vurmayı amaçlıyor.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Eyüp Can- Görüşme notlarından ne çıktı?
(...) Öcalan’ın çözüm yolunda ortaya koyduğu güçlü iradeye mi kulak vereceğiz yoksa ikinci heyetle yaptığı görüşmede ettiği laflara mı?
Cevabınızı dikkatli seçin çünkü barış sürecinin yönünü bu cevap belirleyecek.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
SABAH GAZETESİ
Nazlı Ilıcak- Öcalan'ın kafası karışık
Abdullah Öcalan'ın İmralı görüşmesinin tutanaklarını okudum (Milliyet / 28 Şubat 2013). Başbakan Tayyip Erdoğan'la birçok konuda paralel düşündüğü görülüyor.
Meselâ, MHP ve CHP için sözleri: "Bu iki parti katı, laik bir mezheptir... Faşist CHP olduğu gibi duruyor.
CHP ve MHP ulusalcılığı, Hitler milliyetçiliğinin aynısıdır."
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
CUMHURİYET GAZETESİ
Mustafa Sönmez- AKP-PKK: Olmayacak Duaya Amin!.
İmralı tutanakları Milliyet’te açıklandı. Böylece her şey biraz daha açıklık kazandı. “Barış görüşmeleri” başlığı altında yapılan müzakerelerin odağında RTE’nin başkanlık ısrarı, tutanaklardan da anlaşılıyor. Belli ki Abdullah Öcalan (AÖ) ile müzakereleri sürdüren MİT, RTE’nin bu hedefine erişmede Kürt siyasetinden istediği destek ile “barış” sürecini ilişkilendirmiş.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
