Amerika’da Koronavirüs aşısını geliştirip klinik testlere başlamak için başvuru yapan ilk şirket olan Moderna Therapeutics’in patronu, 47 yaşındaki Fransız girişimci Stéphane Bancel, aşı testinde ikinci faza geçileceği haberi sonrasında borsada yaşanan hızlı yükselişle dolar milyarderleri arasına katıldı.
Merkezi Amerika’nın Boston kentinde bulunan Moderna Therapeutics, Kovid-19’a yol açan Sars-CoV-2 virüsünün gen diziliminin Ocak ayı ortasında açıklamasından sadece 42 gün sonra aşıyı geliştirmeyi başarmıştı. Geçtiğimiz hafta klinik testlerde birinci fazın başarıyla tamamlandığı, kısa süre sonra ikinci faza geçileceği açıklandı. Bu haber Moderna’nın hisse fiyatının bir günde yüzde 12 yükselmesine yol açtı. En zenginler listeleriyle tanınan Forbes dergisi, Moderna’nın hisse fiyatındaki son yükseliş sonrasında şirketin kurucusu Stéphane Bancel’in kişisel servetinin 1 milyar doların üzerine çıktığı değerlendirmesi yaptı.
Aşı kaç fazda hazır olacak?
Testlerin ilk aşamasında gönüllü küçük bir grup üzerinde aşı ilk kez denendi. İkinci aşamada belirli yaş gruplarından yüzlerce insan üzerinde testler yapılacak. Üçüncü aşamada aşı binlerce kişi üzerinde uygulanacak. Test aşaması üçüncü fazla tamamlanacak. Daha sonra aşının lisans ve izin aşamasına geçilecek.
Fransa doğumlu olan Stéphane Bancel, École Centrale Paris ve Amerika’da Minnesota Üniversitesi’nde mühendislik eğitimi aldıktan sonra Harvard Business School MBA (İş idaresi yüksek lisansı) yaptı. Daha önce bir ilaç şirketinde yöneticilik yapan Bancel, 2010 yılında yeni yöntemlerle aşı ve ilaç geliştiren Moderna Therapeutics şirketini kurdu.
Aşıda yeni yöntemi kullandı
Moderna’nın Kovid-19 aşısını rekor denebilecek kadar kısa sürede bulmasanın sebebi, çok fazla virüs gerektirmeyen yeni bir yöntem kullanması. “Klasik” aşılar, patojeni düşük dozda insan vücuduna vererek antikor üretilmesi ve böylece bağışıklık sağlanması prensibine dayanıyor. Kovid-19 aşısı projelerinin bir kısmı bu yöntemi kullanıyor. Ama Moderna gibi Rekombinant DNA tekniğini kullanan projeler de var. Bu yöntemde virüsün üzerindeki proteinin genetik kodu çıkarılarak laboratuvardaki bakteriye veya mayaya veriliyor. Amaç bu mikroorganizmaların çok miktarda protein üretmesini sağlamak. Aşının verildiği vücudun bağışıklık hücreleri mRNA’yı işleyerek virüsün tanınıp yok edilmesini sağlayacak olan proteinleri üretiyorlar...