Konya Valiliği’nin Taşkent ilçesindeki Boğaziçi Özel Öğrenci Yurdu’nda yaşanan patlamada 17 çocuğun ölmesini araştırmak için kurduğu komisyon, binada Kuran kursu verildiğini tespit edemedi. Komisyona ifade verenler, yaşanan faciaya karşın ‘çocukların temizlik için orada olduğunu’ söyledi. Oysa olaydan sonra binanın kaçak Kuran kursu olduğunu yaralı kurtarılan kız öğrenciler, kurtarma çalışmalarına katılan yöre halkı, Konya Milli Eğitim Müdürlüğü, İlçe Müftüsü, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Devlet Bakanı Sait Yazıcıoğlu tarafından dile getirilmişti. Komisyonun hazırladığı rapora göre, İngilizce kursu açma dilekçesi patlamadan sonra verildi.
1 Ağustos 2008’de sabaha karşı Balcılar’daki bir binada kız çocukları sabah namazı için uyandırıldılar. Elektrik düğmesine bastıklarında büyük bir patlama gerçekleşti. 17 kız, bir öğretici öldü, 39 kız çocuğu yaralandı. Patlamadan kurtulan minik kız çocukları, “Namaza kalkmıştık, gaz kokusu vardı, elektrik düğmesine basınca patladı” dedi. Ölen çocuklardan bazılarının Konya dışından geldikleri de cenazelerinin o illere gönderilmesiyle anlaşıldı.
Olay sonrası konuşan İlçe Müftüsü Mehmet Ak, çöken yurdun 100 metre yukarısında kendilerinin Diyanet’e bağlı başka bir Kuran kursu olduğunu söyledi. Ak, “Süleymancılara bağlı faaliyet gösterdiğini duydum, ‘denetliyorum’ sanılmasın diye hiç içine girmedim” diyerek, çöken binada kaçak olarak Kuran kursu faaliyetinin yürütüldüğünü bildiğini ortaya koydu. Kurtarma çalışmalarına katılan vatandaşlar da binadan ‘Kuran kursu’ olarak söz ediyordu.
Diyanet yetkilileri ile Diyanet’ten sorumlu Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu, kursun Diyanet İşleri Başkanlığı ile bağlantısının olmadığını söyleyerek, binada kurs olduğunu zımmen kabul etmiş oldu.
Çöken binanın, resmi kayıtlarda Balcılar Kasabası Kurs ve Okul Talebeleri Yardımlaşma Derneği’ne ait ‘Özel Boğaziçi Erkek Öğrenci Yurdu’ olarak kayıtlı olduğu anlaşıldı. Milli Eğitim Bakanlığı, yurdun 27 Eylül 2000’de, Ortaöğretim Erkek Öğrenci Yurdu olarak bakanlığın kayıtlarında bulunduğunu duyurdu. Bakanlık, binanın genişletilerek ‘kız yurdu’ eklenmesi için yapılan başvurunun da ‘yangın’ ve ‘LPG’ standartlarına uygun olmadığı için geri çevrildiğini açıkladı. Yine de kız öğrenciler için yaz kursu olarak kullanılıyordu.
Çocuklarını kaybeden bazı veliler, ölen kızlarının Kuran öğrenirken öldükleri için cennete gittiklerini savundu. Yaralı kızlardan birinin velisi “Bizim çocuklarımız baleye gitmiyor, diskoya bara gitmiyor, köpük banyosunda ölmüyor, bazı medya grupları neden çok abartıyor aklım almıyor. Çocuklar yabancı dilden mahrum kalmamak için yurda gidiyor. Çocuğum kayıt için yurda gitti, bazen orada kalıyordu. Burada ölenler şehit, kalanlar ise gazidir” diyordu.
Olayı inceleyen Valilik komisyonu incelemesini tamamlayarak raporu Konya Valisi’ne sundu. Raporda özetle şu görüşlere yer verildi: “Binanın yıkılmasında gaz sızıntısı sonucunda binaya gaz dolması ve bir kıvılcım patlaması sonucunda bina yıkılmıştır. Dernek yöneticilerinin haklarında ‘izinsiz kız öğrenci yurdu açtıkları, ruhsatlı erkek öğrenci yurdunu da izinsiz nakil yaptıkları’ nedeniyle Dernekler Kanunu’na aykırı davranıldığı ve işlem yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Ayrıca Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’nin 9. ve 10. maddelerine aykırı davranıldığından aynı yönetmeliğin 45. maddesi gereğince işlem yapılması teklifi yapılmıştır.
Olayda ihmali bulunan görevliler hakkında disiplin soruşturması yapılması kanaatine varılmıştır. Çöken yurt binasında Kuran kursu verildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge tespit edilememiştir. Binada herhangi bir kurs için izin alınmadığı, İngilizce kursu açma dilekçesinin ise patlamadan sonra verildiği anlaşılmıştır. Yurt binası son bir yılda Taşkent Kaymakamlığı’nca oluşturulan komisyon tarafından iki kez denetlenmiştir.”
İnceleme Komisyonu Başkanı ve Konya Vali Yardımcısı Abdullah Etil, incelemeleri sırasında 25 kişiden ifade aldığını, ancak hiç kimsenin ‘binanın yurt olduğu’ yönünde bir görüş bildirmediğini söyledi. Abdullah Etil, olaydan sonra Kursun Süleymancılara bağlı olduğunu söyleyen İlçe Müftüsü Mehmet Ak’ın da bu sözlerini yalanladığını ifade etti. “O kadar kız çocuğu ve öğreticileri niye oradaymış?” sorusunu ise Abdullah Etil, “Temizlik için oradalarmış, veliler çocuklarının temizlik için orada olduğunu söylediler” yanıtını verdi. Etil, “Biz ortada hiç bir delil yokken ‘Kuran kursu var’ desek bile inandırıcı olur mu” diye konuştu. (Radikal)