Yaşam

Kolbastı paylaşılamıyor

Ünü Türkiye sınırlarını aşan kolbastı dansı çılgınlığı Trabzonlular ile Giresunluları birbirine düşürdü.

02 Mart 2009 02:00

Ünü Türkiye sınırlarını aşan kolbastı dansı çılgınlığı Trabzonlular ile Giresunluları birbirine düşürdü. Trabzonlular ve Giresunlular oyunun kendilerine ait olduğunu söylüyor, peki gerçek ne?

Yattara böyle Kolbastı oynadı - VİDEO
Trabzonsporlu oyunculardan Kolbastı - VİDEO

Trabzon ve yöresinde halk oyunları dendiğinde ilk akla gelen horonun yanında, bölgenin folklorik zenginliğin göstergesi olan kolbastı oyunu da son zamanlarda ülke ve hatta dünya genelinde büyük beğeni toplamaya başladı.

Yörede genellikle düğünlerde ve çeşitli eğlence etkinliklerinde oynanan kolbastı, Trabzon'da 2007 yılında düzenlenen 1. Karadeniz Oyunları'yla birlikte ilk büyük kitlelerle buluştu.

Trabzonsporlu oyuncuların, galibiyetlerinin ardından saha içinde oynadığı oyun her kesim tarafından beğeni topladı.

Giresunluların, kolbastı oyununda kullanılan müziğin kendilerini ait olduğunu iddia etmesi üzerine iki kent arasında tartışma başladı.

Giresun Valiliği, yaptırdığı araştırmayla, Kolbastı oyununda kullanılan ''Dere boyu kavaklar'' müziğinin Giresun'a ait olduğunu iddia ederken, son alarak sanatçı Adnan Şenses de bu hareketli oyunun aslında Romanlara ait olduğunu öne sürdü.

Ustasından açıklama: Kumsalda doğdu

Karadeniz Uşakları Kolbastı Ekibi kurucusu ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Beden Eğitimi Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Engin Erşen, AA muhabirine, kolbastının tarihinin Trabzon'dan geldiğini belirterek, ''Kolbastı, Cumhuriyet felsefesinin Anadolu'da yeşermiş olduğu 1930'lu yıllarda Trabzon'un Faroz Mahallesi balıkçı barınaklarının bulunduğu kumsalda doğdu'' dedi.

70'li yıllarda fırtına gibi esti

Bu yılların, kolbastının en eski dans formunun oluştuğu ve kurgulandığı yıllar olarak bilindiğini ifade eden Erşen, ''Yörenin ortak yaratıcı hayal gücünün bir eseri olan oyun, 'Trabzon Kol Havası' adımlama teknikleri ile kendi teknik donanımını harmanlayarak, ortaya yepyeni bir dans formunu gün ışığına çıkarmıştır. Faroz Kesmesi olarak bilinen bu mahalli oyunun kökleri Trabzon kolbastısı geleneğinden gelmektedir. 1970'li yıllar dansın fırtına gibi estiği yıllardır'' diye konuştu

‘Serseri dansı yakıştırmaları yapıldı ama…’

Mahalli dansın uluslararası gösteri ortamına taşınmasını ilk öneren ve ilk yeşil ışığı yakan ismin, dönemin Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay olduğunu anımsatan Erşen, şunları kaydetti:
''Bu olay, dansın yaratıcı hayal gücünü tetiklemiş olması yönünde atılmış önemli bir adımdır. Bu itibarla, 1. Karadeniz Oyunları tarihsel açıdan, kolbastının yeni ufuklarının aralandığı, geleceğe yönelik yöntemin ve dansın ruhu ile ilgili felsefesinin ve stratejisinin yeniden rotasına, yerli yerine oturtulduğu tarihtir. Bu olgu, ''Karadeniz Oyunları'' ile Trabzon'dan başlayan ve dalga, dalga bütün yurdu saran bir moda akımının başladığı, tarihi süreçteki, gelinen en önemli olayıdır. Artık bu dans Türkiye'yi hatta Avrupa'yı sallamıştı. Önce kabullenmediler, serseri dansı gibi yakıştırmalar yaptılar, ama daha sonra bu dansa saygı göstermek zorunda kaldılar.''

Kolbastı dansının ilk kez ne zaman, nasıl ve ne şekilde ortaya çıktığı konusunda bir takım yaklaşımların söz konusu olduğunu belirten Erşen, ''Ama ne var ki tek bilinen gerçek, Trabzon dansın demir aldığı, yelkenlerinin rüzgarla dolduğu, coğrafyanın adıdır. Oyun bu coğrafya üzerinde, değişen ve kökleşen doğa serüvenlerinin sembolize edildiği düşüncesinden hareket ederek doğmuştur'' dedi.

Dansın müziği konusunda tartışmalar

Dansın müziği ile ilgili olarak çeşitli tartışmaların yaşandığını kaydeden Erşen, şunları söyledi:
''İlk bakışta kolbastının müziği ''Dere Boyu Kavaklar'' (Giresun), ''Ankara Misket'' ve ''Anadolu Oyun Havası'' gibi anonim yorumlardan hareket etmiş olabilir. Bu gayet doğaldır. Ama ne var ki 1930'lu yılların başında ilk büyük dalga, ''Yaylanın Çimenine Kuzu Yayılır Kuzu'' ile başlayan Trabzon kolbastısının yeni stili de ortaya konmuştur. Ardından gelen ikinci dalga, 1970'li yıllardan itibaren başta İsmail Yazıcıoğlu olmak üzere, Erkan Ocaklı, Fuat Saka, İbrahim Can, İkizler, Sinan Yılmaz ve Kaptan'a kadar uzayan bir aydınlanma süreci yaşadı. Bu usta müzisyenlerin ve yorumcuların yerel motifleri harmanlamalarıyla, günümüze özgü Trabzon kolbastısının orjinal müziği de figürü de ortay çıktı. Elbette bu dans Trabzon'un damarlarından çıkmıştır. Bu stil kendi tarzını, kendi müziğini ve hareketlerini daha çok mahalle içerisinde, oynamış oldukları eğlencelerden aldı. Sadece müzik anlamında değil, dansla iç içe geçen doğa ile ilgili serüvenleri, yaşantısına sokarak, yaşayarak ve de yaşatarak günümüze taşıdı. Bu oyun, Trabzon'un bayrağıdır desek yeridir.''