İktidarın kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nden çekilme tartışmalarına ilişkin Koç Holding, Sabancı Vakfı ve Borusan açıklama yayımladı. Yapılan açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’ne destek mesajı verildi
"İstanbul Sözleşmesi’ni korumaya ve bağlı kalmaya davet ediyoruz"
Koç Holding’den yapılan açıklamada, “Kadına yönelik şiddet insan hakları ihlalidir” denilerek şu ifadelere yer verildi:
“İstanbul Sözleşmesinin tarafı olmak, kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki kararlılığın göstergesidir. Bu vesileyle ülkemizdeki herkesi ve tüm yetkili kurumları İstanbul Sözleşmesi’ni korumaya ve bağlı kalmaya davet ediyoruz. Kadınların şiddete maruz kalmadığı, öldürülmediği bir ülke için dayanışma içinde mücadele etmek gerektiğine inanıyoruz. Koç Topluluğu olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadına yönelik şiddetle mücadele başta olmak üzere kadınların erkeklerle eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz.”
Koç Holding'in açıklamasının ardından Sabancı Vakfı ve Borusan da İstanbul Sözleşmesi'ne destek açıklamaları yaptı.
"Başka Pınar Gültekinlerin öldürülmemesi için İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması şart"
Sabancı Vakfı tarafından "Kadın cinayetlerine son vermek için #İstanbulSözleşmesi etkin bir biçimde uygulanmalıdır. Kadınların yaşam güvenliğinin sağlanması için #İstanbulSözleşmesiŞart #İstanbulSözleşmesiYaşatır" ifadeleriyle paylaşılan açıklamada şunlar kaydedildi:
"Ülkede her 10 kadından 4'ü eşi ya da partneri tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılıyor. Kadınların yaşam hakkı ihlal ediliyor. 2016 yılından beri 'İş Dünyası Aile Şiddetine Karşı' projesini destekliyor, kalıcı çözümler üretmen için sivil toplum, uluslararası örgütler ve iş dünyasının iş birliği ile hareket ediyoruz.”
Vakıf tarafından yapılan bir diğer paylaşımda ise "Başka #PınarGültekinlerin öldürülmemesi için İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması şart" denildi.
"Tüm yetkili kurumları İstanbul Sözleşmesi'ni koruması ve kararlıkla uygulamaya geçirmesinin gerekliliğine inanıyoruz"
Borusan Holding’in açıklaması ise şu şekilde:
"Türkiye, kadınların şiddetten ve ayrımcılıktan korunması için hazırlanan İstanbul Sözleşmesi'ni, Avrupa Konseyi üye ülkeler arasında ilk olarak, 2012 yılında imzalamıştır. Tüm yetkili kurumları İstanbul Sözleşmesi'ni koruması ve kararlıkla uygulamaya geçirmesinin gerekliliğine inanıyoruz."
İş insanı Saadettin Saran, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını yanlış bulduğunu söyleyerek "Kadınlarımızın yegane güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi'ne dokunulmasını istemiyorum" açıklamasında bulunmuştu.
TIKLAYIN | Sadettin Saran: İstanbul Sözleşmesi'ne dokunulmasını istemiyorum
Eczacıbaşı da açıklama yaptı
Eczacıbaşı Topluluğu da resmi Twitter hesabından İstanbul Sözleşmesi'ni desteklediğini açıkladı. Eczacıbaşı'nın açıklaması şu şekilde:
"İstanbul Sözleşmesi eşit ve ortak geleceğimizin sözüdür.
İlk imzalayan ülkenin Türkiye olduğu İstanbul Sözleşmesi, ev içi şiddet dahil kadına yönelik her türlü şiddete karşı önemli bir yasal güvencedir.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında bir öncü adımdır.
Bu anlamda uluslararası hukukta düzenlenmiş en önemli sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi, birlikte kuracağımız eşit ve ortak geleceğin sözüdür. İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasının, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi zayıflatmanın yanı sıra, ortak ve eşit bir geleceğe yönelik adımları da yavaşlatacağına inanıyoruz. İstanbul Sözleşmesi’ni destekliyor, toplumun tüm kesimlerini ve yetkili kurumlarını bu sözleşmeyi sahiplenmeye çağırıyoruz."
