Gündem

Kobani Davası | Avukat Kenan Maçoğlu: Dosyadaki 3 tanığa nasıl ulaşıldığına dair bir kayıt yok

108 isim hakkında açılan davanın 5’inci duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü; duruşma yarın saat 10.00'a ertelendi

18 Ekim 2021 14:30

Kobani Davası’nın 5’inci duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bugün görüldü. Duruşmaya mahkeme başkanı katılmadı. Geçici mahkeme heyeti, mahkeme başkanının rahatsızlığı nedeniyle 1 ya da 2 ay duruşmalara gelemeyeceğini bildirdi. Davada söz alan avukat Kenan Maçoğlu, “Dosyada HDP ile 6-8 Ekim olaylarını ilişkilendiren 3 tanık var. Ne İddianamede ne de soruşturma fezlekelerin hiçbirinde bu tanıklara nasıl ulaşıldığına dair bir kayıt yok” diye konuştu. Duruşma yarın sabah 10.00'a ertelendi.

IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te yaşanan olaylar nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 108 isim hakkında açılan davanın 5’inci duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’nde başladı.

Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmayı, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkanı Yardımcısı Ümit Dede, HDP Milletvekilleri, Mahmut Toğrul, Züleyha Gülüm, Serpil Kemalbay, Habip Eksik, Hişyar Özsoy, Kemal Pekgöz, İmam Taşçıer, Sait Dede, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Tülay Hatimoğulları, Ali Kenanoğlu ve avukatların yanı sıra İstanbul ve Ankara’dan çok sayıda HDP üye ve yöneticisi izledi.

Ayhan Bilgen duruşmada hazır bulundu

Sincan cezaevinde tutuklu bulunan siyasetçiler duruşmada hazır bulunurken farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz yargılanan yerine kayyım atanan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya mahkeme başkanı raporlu olduğundan katılmadı. Duruşmayı geçici bir heyet duruşmayı yönetti.

Tutuklu sayısı Aynur Aşan’ın tutuklanmasıyla 21'e yükseldi

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada dosyaya gelen evraklara dair bilgi veren mahkeme başkanı, yerine kayyım atanan Diyarbakır Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel birleştirilen dosyalarını okudu. Önceki duruşmalarda hakkında yakalama kararı verilen kadın aktivist Aynur Aşan’ın dosya kapsamında tutuklandığını belirtti. Aşan’ın tutuklanmasıyla birlikte tutuklu sayısı 21’e yükseldi.

Duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlanan Aşan, Kürtçe konuştu. İddianamenin kendisine tebliğ edilmediğini belirten Aşan, savunma için ek süre istedi.

.Mahkeme başkanının yerine bakan geçici mahkeme başkanı, “Mahkeme başkanının ne zaman geleceği belli değil. Ne zaman iyileşeceği de belli değil. Bu nedenle savunmalarınızı verin" cevabı üzerine Adıbelli, yine de savunma vermeyeceğini dile getirdi.

"Mahkeme başkanı bu hafta gelmeyecek"

Ardından söz alan avukat Kenan Maçoğlu, “Başkanın olduğu duruşmada müvekkillerimiz savunma yapmak istiyor” dedi. Geçici mahkeme başkanı, “Başkan bey ameliyat oldu, ne zaman geleceği belli değil bu hafta gelmeyecek” bilgisini verdi. Makul talepte bulunduklarını belirten Maçoğlu, başkanın bir hafta gelmeyeceğine dair kendilerine bilgi verilmediğini yeni bilgi üzerine müvekkilleriyle görüşeceklerini söyledi. Avukatların müvekkilleri ile görüşmek istemesi üzerine duruşmaya bir buçuk saat ara verildi

"Başkan bey ameliyat olmuş 1 ya da 2 ay duruşmalara gelemeyecek"

Duruşmaya verilen aranın ardından geçici mahkeme başkanı, “Başkan bey ameliyat olmuş 1 ya da 2 ay duruşmalara gelemeyecek, biz devam edeceğiz” dedi.

"Tanıklara nasıl ulaşıldığına dair kayıt yok"

Avukat Maçoğlu, dosyaya sunulan evraklara ilişkin şöyle konuştu:

“Önceki duruşmalarda bazı beyanlarda bulunmuştuk. Ama bazıları karara bağlanmadı, karara bağlananlara dair de herhangi bir dönüş olmadı. Bu evraklara dair ara karar kurmanızı bekliyoruz. Temel 3 talebimiz var. En başından beri soruşturmada kumpasvari işlemler gerçekleştirildi. Bu dosyada HDP ile 6-8 Ekim olaylarını ilişkilendiren 3 tanık var. Ama ne iddianamede ne de soruşturma fezlekelerin hiçbirinde bu tanıklara ne şekilde ulaşıldığına dair bir kayıt yok. Biz bu talebimizde bulunmuştuk ama yerine getirilmedi tekrardan gizli tanık Ulaş, Mahir ve Kerem Gökalp’in ne şekilde dosyaya dahil edildiklerinin araştırılmasını talep ediyoruz."

"Cezaevinde Gökalp’i kimlerin ziyaret ettiğini sorulmasını talep ediyoruz”

“Geçen duruşmada da bahsettik ama henüz bu dosyada yok. Bu ifadenin dosyaya girilmesi gerekiyor. Kapatma iddianamesine girmeyen ama savcı Altun’un aldığı bir ifadesi de var. Bu ifadenin de doğrudan Savcı Altun’dan istenilmesini talep ediyoruz. Kerem Gökalp’in bir iddianamesi daha var. Bu ilk teslim olduğunda Şırnak TEM’de verdiği ifade.

"Teslim olduğunda itirafçı olmuş ve 16 sayfalık bir ifadesi var ancak bu ifadesinde 6-8 Ekim olaylarına dair bir ifade yer almıyor. Soruşturma savcısının delil yaratmaya çalıştığını söylemiştik. Tutuklu olduğu bir aylık süreçte biri yanına gitmiş olacak ki gelip ifade veriyor. Kerem Gökalp’in tüm dosyasının celbini talep ediyoruz. Cezaevinde Gökalp’i kimlerin ziyaret ettiğini sorulmasını talep ediyoruz."

Cangı: AİHM kararına dair ilgili yazıları dosyaya gönderdim

Arif Ali Cangı, Türkiye'nin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne gönderdiği HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili eylem planını hatırlattı. Adalet Bakanlığı’nın AİHM kararına dair ilgili yazıları dosyaya gönderdiğini dile getiren Cangı şunları söyledi:

"Bakanlık bu kararın sizin mahkemeniz tarafından uygulanması yönünde bir irade göstermiş durumda. Kararda çok açık olarak MYK bildirisinin suç olmadığı belirtiliyor. Demirtaş kararı göz önünde alındığında sanıklar hakkında derhal beraat kararı verilmesi gereken bir durumla karşı karşıyayız."

Adıbelli savunma yapmaya karar verdi

Ardından arada avukatlarıyla yaptığı görüşme üzerine savunma yapmaya karar veren HDP eski MYK üyesi Adıbelli söz aldı. Adıbelli savunmasında şunları söyledi:

"Yaklaşık 10 aydır cezaevindeyim. HDP, resmi bir partidir ve Meclis’te grubu var. Ben de bu partinin bir üyesiyim. HDP, demokrasi ve barıştır. Parti bu esaslar üzerine kurulan bir parti ve ben de bu esaslar üzerine bu partide yer alıyorum. HDP, toplumun tüm sorunları için alternatif siyaset yürütüyor. Kürt halkı ve kadın sorunu en büyük sorun. HDP’nin buna dair siyaseti de net ve berraktır. Adalet ve hukuka her daim inancım olmuştur. İnanıyorum ki adalet ve hukuk er ya da geç yerini bulacaktır.” 

"İddianamede belirtildiği gibi hiçbir illegal faaliyette yer almadım"

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedilen İstanbul Sözleşmesi’ne değinen Adıbelli savunmasını şöyle sürdürdü:

“Sözleşme, kadına yönelik şiddete ve diğer kesimlerin haklarını savunuyor. Sözleşme kadınların güvencesiydi. Ama iktidar bir gecede sözleşmeden çekildi. Buna karşı binlerce kadın tepki gösterdi. Ancak politik görüşü ve duruşu olan biz kadınlara ya dava açılıyor ya da tutuklanıp cezaevine konuluyoruz. Benim de siyasi görüş ve tavrım olduğundan bugün buradayım. Bu zihniyetin hedefi kadın varlığı ve kimliğidir. Eril zihniyet kendini bu düşünceyle var ediyor. Ben de kadına yönelik her türlü şiddet karşısında mücadele verdim. İddianamede belirtildiği gibi hiçbir illegal faaliyette yer almadım. Tanıkların hakkımda verdiği bilgiler yalandır."

"Yaptığım tüm çalışmalarım kadınlara yönelikti"

Geçici mahkeme başkanı Adıbelli’ye 20 yıl önce yargılandığı dava dosyasını sordu. Gizli ve açık tanıkların beyanlarını da soran mahkeme başkanına Adıbelli, “Ben içeriğini dahi bilmiyorum. 20 yıldır kadın çalışması yürütüyorum. Yaptığım tüm çalışmalarım kadınlara yönelikti” diye yanıt verdi.

Adıbelli’nin savunmasının ardından söz alan avukat Mustafa Kemal Baran, müvekkili hakkında tahliye talebinde bulundu.

Ardından mahkeme heyeti duruşmayı yarın sabah saat 10.00' erteledi.