Kış mevsiminde solunum sistemi hastalıklarının daha sık görüldüğüne dikkat çeken uzmanlar, ani hava değişikliklerin hastalık riskini artırdığını bildirdi.
Bursa Prof. Dr. Türkan Akyol Göğüs Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Burhanettin Alkan Zaman gazetesine yaptığı açıklamada, rüzgâr hızının yüksek ve sıcaklığın çok düşük olması sebebiyle korumasız ciltlerin birkaç dakikada olumsuz etkilenebileceğine dikkat çekti.
Kış mevsiminde vücut direncinin düştüğünü, bu nedenle bulaşıcı hastalıkların daha sık görüldüğünü anlatan Dr. Alkan, vücudun ısı dengesini koruyabilmek için daha fazla enerji harcamak zorunda kaldığını belirtti. Böbrek, şeker ve kalp hastalıkları, tansiyon yüksekliği olanlar ile by-pass ameliyatı geçirmiş kişilerin aşırı soğuklardan daha çok etkilendiğini ifade eden Alkan, kışın ısınma amacıyla yakıt kullanımıyla artan hava kirliliğinin soğukla birleşmesiyle hastalanma tehlikesini daha da büyüttüğünü kaydetti.
Kalp damar hastalığı ve yüksek tansiyonu olan yaşlıların kışın aşırı soğuğa maruz kaldığında, kalp damarlarında ani daralmalar oluşarak kalp krizi ortaya çıkabildiğine de işaret eden Dr. Alkan, soğuk, rüzgâr, hava kirliliği, düşük nem ve kapalı ortamlarda yaşama zorunluluğunun sivilce, sedef, egzama gibi cilt hastalıklarını artırdığını vurguladı.
Kışın uzun süre açık havada ve soğuk ortamda bulunmanın ise donmayla sonuçlanabileceğini bildiren Alkan, "Rüzgâr hızı yüksek ve sıcaklık düşük ise korumasız ciltler birkaç dakikada donabilir. Tek kat çok kalın giysi yerine, iki üç kat giyilmeli. Palto ya da kaban, eldiven, bot ve bere giymek oldukça önemlidir. Vücut ısısının büyük bir bölümü baştan kaybedildiğinden, baş başlık, eşarp kaşkol vb. şeylerle korunmalıdır. Islak giysiler vücudu soğutarak uzun süre üşümeye sebep olur. Islanan giysi mutlaka kuruları ile değiştirilmelidir. Kışın enerji ihtiyacı artacağından dengeli beslenilmelidir."