Türkiye'de siyasetin gündemini 14 Mayıs'ta gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri belirlerken, sokağın gündeminde ise hayat pahalılığı var. Gıda enflasyonunda dünyada beşinci sırada yer alan Türkiye'de, özellikle kırmızı et fiyatları el yakıyor.
DW Türkçe'ye konuşan sektör temsilcileri, pandemi sonrasında tarım ve hayvancılıkta uygulanan yanlış politikalar nedeniyle fiyatların yükselişe geçtiği görüşünde. Uzmanlara göre, hayvan ithalatının önü açılmış olsa da kırmızı et fiyatlarındaki artış eğilimi sürebilir.
Dünyada düşüyor, Türkiye'de artıyor
Gıda fiyatları dünya genelinde düşüş eğilimini sürdürürken, Türkiye'de ise gıda enflasyonu her geçen gün artıyor. Birleşmiş Milletler (BM) gıda dairesi dünya gıda fiyat endeksinin Mart ayında da gerileyerek 12 ay art arda düştüğünü açıkladı.
Küresel düzeyde ticareti en çok yapılan ürünleri takip eden Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) fiyat endeksi Şubat ayındaki 129,7 puanın ardından geçen ay ortalama 126,9 puan oldu. Bu, endeksin 2021 Temmuz ayından bu yana en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ise Türkiye'de yıllık gıda enflasyonu yüzde 69'u bulurken, Mart sonu itibariyle Türkiye'deki gıda enflasyonu Lübnan, Zimbabve, Arjantin ve İran'ın ardından dünya genelindeki beşinci en yüksek enflasyon oldu.
Son dönemde özellikle kırmızı et fiyatlarındaki artışlar, tüketicilerin tepkisini çekiyor. Hem vatandaşlar hem de sivil toplum örgütleri ve muhalefet partileri, artan fiyatlara tepki gösteriyorlar. Kırmızı et üreticileri ise karkas et maliyetinin son 1 yılda yüzde 140'a yakın arttığına işaret ediyor.
Peki kırmızı ette fiyatlar neden bu kadar attı?
ETBİR: Gerekli tedbirler alınmadı
Kırmızı Et Sanayi ve Üreticileri Birliği Derneği (ETBİR) Başkanı Ahmet Yücesan, bu soruya "Pandemi krizi döneminde et üretimi konusunda iyi planlama yapılamadı, gerekli tedbirler yeterince alınmadı" yanıtını veriyor.
Pandemi döneminde okullardan otellere, turizm tesislerine ve lokantalara kadar neredeyse ev dışında et tüketilen her yerin kapandığını hatırlatan Ahmet Yücesan, "O dönemde tüketilmesi planlanan etin yüzde 70'e yakını elde kaldı. Bu nedenle üreticiler yeni üretim yapmadan, ellerindeki etleri de üçe beşe bakmadan sattılar" diyor.
Hayvancılıkta bugün yapılan yatırımın en erken iki yıl sonra sonuç verdiğini kaydeden Yücesan, "Pandemiden sonra geldiğimiz bu dönemde, her yer açıldı, turizm canlandı. Böylelikle et tüketimi yeniden arttı, eski seviyelerine geldi. Ancak bu sefer de yeni yatırım yapılmadığı için iç piyasadaki et talebi karşılamamaya başladı. Böylelikle altı ay önce fiyatlar tırmanmaya başladı" diye konuşuyor.
TZOB: Tüketici et ve süte ulaşmakta zorlanıyor
Fiyat artışlarının bir diğer nedeni ise başta yem olmak üzere üretim maliyetlerindeki artışlar olarak gösteriliyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, hayvan türüne göre değişmekle birlikte maliyetlerin yüzde 50 ila yüzde 70'ini yem masraflarının oluşturduğunu söylüyor.
Hammadde fiyatlarındaki hem dolar bazlı dünya fiyatlarındaki artış, hem de döviz kuru dalgalanmalarına bağlı TL bazlı artışların karma yem fiyatlarını yukarı doğru yükselttiğini ifade eden Bayraktar, 2022 yılında bir önceki yıla göre samanda yüzde 95,5, mısır silajında yüzde 139,5, kuru yonca otunda ise yüzde 94,27'lik fiyat artışı yaşandığı bilgisini veriyor.
Üreticilerin yem fiyatlarındaki artıştan dolayı hayvanlarını besleyemediğine dikkat çeken Bayraktar, "Damızlık hayvanlar kesime gitti. Sanayiye aktarılan süt düştü. Süt ve süt ürünleri fiyatları arttı. Maliyet artışı ve arzda meydana gelen azalmadan dolayı et fiyatları de arttı. Tüketici et ve süt ürünlerine ulaşmakta zorlanıyor" şeklinde konuşuyor.
TÜKETBİR: Günübirlik politikalar uygulanıyor
Artan fiyatlar nedeni ile ekonomi yönetimi çareyi hayvan ithalatı yapmakta buldu. 500 bin besilik, 50 bin kesimlik hayvan ve 8 bin 500 ton karkas et ithalatı için harekete geçen Et ve Süt Kurumu (ESK), aylık minimum 600 ton etin market raflarında satılacağını açıkladı.
Peki canlı hayvan ve karkas et ithalatı, piyasadaki sorunlara çare olabilecek mi?
Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Birliği (TÜKETBİR) Başkanı Bülent Tunç, üreticiler olarak ithalata karşı olmadıklarını, ancak plansızlık dolayısıyla zor durumda kaldıklarını belirtiyor. Hükümetin kırmızı et ithalatı konusunda birbiri ile çelişen kararlar aldığına vurgu yapan Tunç, şu görüşleri dile getiriyor:
"Bundan önceki sayın bakanımız çıktı dedi ki, 'Biz her şeyi planladık. Üç yıl içerisinde ithalatı sonlandıracağız, bir daha da ithalat yapmayacağız'... Biz de bu karardan mutlu olduk ve buna göre yeni yatırımlar yaptık. Yüzlerce, binlerce ahır yapıldı, çok ciddi işletmeler yapıldı. Sonra bir baktık ithalat yapılmayacak denirken, ithalat kapısı 500 bin hayvan olarak açıldı. Biz üreticileri asıl rahatsız eden bu. Günübirlik politikalarla sürekli aynı senaryoyu yaşıyoruz."
ETBİR Başkanı Ahmet Yücesan ise "İthalat piyasada ancak pansuman olur, fiyat sorununu çözmez" görüşünü dile getiriyor. Kırmızı ette fiyat artışlarının önüne geçebilmek için öncelikle süt hayvancılığının yeniden yapılandırılması gerektiğini kaydeden Yücesan, "Ayrıca enflasyon korkusu olmadan, süt üreticilerinin ürünlerine tam değerinde ödeme yapılmalı. Pandemiden sonra ne yazık ki bu hesaplar yapılmadı. Bu nedenle fiyatlar da çok yüksek" diyor.
"Fiyatlar yükselir ama düşmez"
Şimdi asıl merak edilen konu, ithalata rağmen kırmızı ette fiyat artışlarının devam edip etmeyeceği.
Kırmızı Et Sanayi ve Üreticileri Birliği Derneği (ETBİR) Başkanı Ahmet Yücesan'a göre, mevcut şartlarda Ramazan ayı sonrasında da fiyat artışları devam edecek, "Fiyatlar yükselir ama düşmez" diyen Yücesan, ithalat sayesinde fiyatların üzerindeki baskının bir süre hafifleyebileceğini dile getiriyor.
Kırmızı et fiyatlarının bu kadar yükseleceğini üreticiler olarak kendilerinin de öngörmediğini belirten TÜKETBİR Başkanı Bülent Tunç ise şöyle konuşuyor:
"Bundan sonra fiyat artışlarının artık olmaması lazım. Fakat önümüzde Kurban Bayramı olması, yaz mevsimi dolayısıyla turist sayısının artması ve enflasyondaki yükseliş nedeni ile fiyatların artmaya devam edebileceğini söylemek durumundayım. Fiyatların artmaya devam etmesi sürpriz olmaz. İthalat kararı verilmeden önce Uruguay'dan alınan hayvanın kilosuna 3,6 dolar ödenirken, bugün bu rakam 4,2 dolara geldi. Bu fiyat artınca, ülkemizde satılan etin kilogram fiyatının da artması kaçınılmaz."
"Son 20 yıldaki artış yüzde 1750"
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi'nin (DİSK-AR) TÜİK'in 3 Nisan tarihinde Mart ayına ait enflasyon verilerini yayınlamasının ardından yaptığı araştırmaya göre, 2005'te yüzde 4,8 olan gıda enflasyonu 2023'te yüzde 67,9'a yükselirken, son 20 yılda gıda fiyatları yüzde 1750 arttı.
Tüketici Hakları Derneği'nin yaptığı araştırmaya göre ise son bir yılda 40 temel gıdanın ortalama fiyat artışı yüzde 190 olarak gerçekleşti. Kuru soğan yıllık yüzde 659 fiyat artışı ile en pahalı gıda oldu. Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Cumhuriyet tarihinde böyle gıda pahalılığı görülmedi. Tüketicilerin büyük çoğunluğu en temel gıdalara erişemiyor, beslenemiyor" dedi.