Frank-Walter Steinmeier, Laurent Fabius ve Radoslav Sikorski Kiev'deki ayaklanma sırasında daha fazla kan dökülmemesi için muhalefet ile sonradan devrilen devlet başkanı Viktor Yanukoviç'e arabuluculuk etmişlerdi. Üç bakan görüşmeleri öncesinde buluştukları öğrencilerle, Kırım yarımadasının Rusya tarafından ilhak edilmesine Avrupa'nın nasıl karşılık verebileceğini anlatmaya çalıştı.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier 400 dolayındaki öğrenci ve basın mensubuna hitaben, ‘öncelikli siyasi sorumluluklarının, Kırım anlaşmazlığının kapsamlı Avrupa anlaşmazlığına dönüşmesini önlemek' olduğunu söyledi. Steinmeier, Rusya'nın muhtemel askeri hareketlerini izlemek üzere Ukrayna sınırına AGİT gözlemcileri gönderilmesinin isabetli bir karar olduğunu da belirtti.
Polonya Dışişleri bakanı Radoslav Sikorski, Rusya'nın Kırım'ı ilhak gerekçesinin kabul edilemeyeceğini ve kimsenin kendi toplumunu korumak bahanesiyle egemen bir devleti işgal edemeyeceğini dile getirdi.
Rusya'nın 20'nci yüzyıldan kalma kuvvet politikasına nasıl mukabele edileceği sorusunu yanıtlayan Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier hafta ortasında Brüksel'de yapılacak olan NATO Dışişleri Bakanları buluşmasında ittifak ile Ukrayna arasındaki işbirliğinin genişletilmesinden yana çıkacaklarını söyledi.#b3
Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, farklı tarih, kültür ve coğrafyalarına rağmen bütün Avrupa'ya yol gösterici olabileceğini belirttiği Weimar Üçlüsü'nün Kırım krizine göstereceği karşılığın Avrupa ülkelerine diplomatik tavır empoze etmek değil, onlara emsal oluşturacak adımlar atmak olabileceğini vurguladı.
Ekonomik işbirliği
Avrupa bünyesindeki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesinin Almanya ile Fransa arasındaki tarihi çekişmenin aşılmasında önemli rol oynadığını hatırlatan Fabius sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa'nın sanayi politikasında kaydettiği en büyük kurumsal başarılardan biri de Airbus uçak endüstrisi olmuştur. Dost Polonya ile de örneğin savunma sanayisinde benzeri bir işbirliği yapabiliriz.”
Polonya Dışişleri Bakanı Sikorski de Avrupa'nın karşılaştığı ortak tehdidin kilit endüstri kollarındaki birleşmeyi hızlandırabileceğini ve Rus doğalgaz ve petrolüne olan bağımlılığın ortak politikalar geliştirilmesine vesile olabileceğini söyledi.
Kırım ve Euro krizlerinden Avrupa'nın daha sıkı kenetlenmesinde yararlanılması gerektiğini belirten Radoslav Sikorski, “Euro krizi gibi Kırım'ın ilhakı da Avrupa'ya olan inancımızı güçlendirmelidir. Bu krizler ne kadar kırılgan bir durumda olduğumuzu ve sistemin her an çökebileceğini gözler önüne serdi. Avrupa'ya alternatifin 20'inci yüzyılın askeri güç politikalarına geri dönülmesi olabileceğini de Kırım krizinde anladık. Avrupa'da hoşumuza gitmeyen şeyler olabilir. Ama alternatifinin çok daha kötü olacağını da unutmayalım” diyor.
