Gündem

Kindar bir lidere 6 artı 1 'Beyaz Balina' dersleri

"Kendinden çok emin, girdiği her savaşı kazanmış bir lider olsanız da kibrinize yenik düşmeyin"

03 Temmuz 2022 09:57

Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazılarında bugün, Boston'ın güneyinde bulunan Nantucat adasındaki Balina Müzesi'ni ziyaretine değinerek, "Beyaz Amerika'nın en zenginleri bu adayı keşfetti ve 20-30 yıl içinde orayı Amerika'nın en zengin sayfiye kasabası haline getirdi. Bugün ABD ve dünyanın en büyük fon yöneticileri, Wall Street kodamanları burada ev sahibi. Yazının başlığı 'Kindar Lidere beyaz balina dersiydi…' biliyorum konuyu saptırdım ama oraya geleceğim." ifadelerini kullandı.

Özkök'ün "Kindar bir lidere 6 artı 1 'Beyaz Balina' dersleri" başlıklı yazısı şöyle: 

Kindar bir lidere 6 artı 1 'Beyaz Balina' dersleri

Bu fotoğrafı geçen Perşembe günü Nantucat adasında çektirdim..
Arkamdaki dev bir balina iskeleti. Altındaki ise bir balina avı kayığı….
Burası Nantucat Balina Müzesi..
Nantucat, Amerika Birleşik Devletleri'nin Massachusets eyaletinde bir ada.
Ben bu adanın ismini ilk defa 13 yaşımda duydum…
Sonra geçen haftaya kadar unuttum.
Yani bu ada 61 yıl boyunca hafızamdan silinmişti.
Perşembe günü yeniden hatırladım…

Gemicilerin ve balina avcılarının adası

Ada Boston şehrinin güneyinde bulunuyor.
Nantucat adasının ilk sakinleri 5 bin yıl önce buraya yerleşen Wampanaog adı verilen yerlilerdi.
Genellikle balıkçılıkla geçinen insanlardı.
18'inci yüzyıldan itibaren buraya İngilizler geldi. Beraberinde koyun, at ve tohum getirip hayvancılık ve tarıma başladılar.
Ada bir anda İngiltere'den gelen ve İngiltere’ye giden gemilerin ve gemicilerin limanı oldu.
Bu arada İngilizlerin gelişi ile birlikte ada çok kârlı bir yeni ticaretle de tanıştı.
Balina avcılığı….
Balina eti, kemikleri ve özellikle yağı ile o dönemde çok para getiren bir ekonomik faaliyetti.
Ada bir anda balina avcılarının merkezi haline geldi.

Balina avcısının hiyerarşik yapısı

Bu ticarete uygun bir hiyerarşi oluştu.
En yukarıda gemi sahipleri, onun altında kaptanlar ve sonra gemiciler…
Ancak 19'uncu yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri'nde demiryolları yapılmaya başlanınca Nantucat ticari önemini kaybetti…
Ada 1940'lara kadar kötü bir dönem geçirdi.
Ancak o yıllarda adanın hiç beklemediği bir gelişme oldu…

Beyaz Wall Street kodamanı Balina adasını keşfediyor

Beyaz Amerika'nın en zenginleri bu adayı keşfetti ve 20-30 yıl içinde orayı Amerika'nın en zengin sayfiye kasabası haline getirdi.
Bugün ABD ve dünyanın en büyük fon yöneticileri, Wall Street kodamanları burada ev sahibi.
Yazının başlığı "Kindar Lidere beyaz balina dersiydi…" biliyorum konuyu saptırdım ama oraya geleceğim.
Önce adanın özelliklerini anlatmam gerekir size…

Balina adasının demir kanunları

Bugün adadaki en ucuz evlerin fiyatı bile çok pahalı.
Bizi gezdiren sürücüsünü deyişiyle "Bir kapısı, iki penceresi ve dört duvarı olan bir ev 2 milyon dolarmış."
Üst sınır ise 30-40 milyon dolarlara gidiyor.
Adanın kendine ait çok ilginç kuralları var.

(*) KURAL 1: Buradan ev alan herkes ödediği paranın belli bir yüzdesini, adada kurulmuş bir vakfa vermek zorunda.
Vakıf bu parayla adada arazi satın alıyor ve araziyi imara kapatıyor.
Bunun iki yararı oluyor. Bir yandan adanın her tarafının ev olmasını engelliyor. Bir yandan da yeşil alanı büyütüyor.

(*) KURAL 2: Bu adaya dışarıdan gelenler dükkan, kafe, restoran açamıyor. Sadece yerel halk ve markalar bu hakka sahip.

Adada ayrıcalık sahibi tek kişi kim 

O nedenle adada Amerika'nın büyük markalarından hiçbirini göremiyorsunuz.
Tek ayrıcalığı, bu adada evi olan ve artık Amerikan Kültürel varlığı olarak sayılan Ralph Lauren'e taramışlar.
Ama o da bu hakkı 6 vakıfa milyon dolar ödeyerek elde etmiş.
Evet bu ilginç ada ile ilgili bilgiler bunlar.
Şimdi gelelim yazının başlığındaki derslere.

13 yaşımda bu adanın ismini ilk defa nerede okudum

Bu adanın adını ilk defa 13 yaşımda duydum demiştim.
Onu da hayatımda okuduğum ilk 4 kitaptan birinde görmüştüm.
Bunlar sırasıyla “İcatlar ve Kaşifler Ansiklopedisi”, “İki Çocuğun Devrialemi”, “Kon Tiki” ve “Moby Dick” adlı kitaplardı.
Nantucat adasının adı Herman Melville”in “Moby Dick” adlı kitabından geçiyordu.


Burası Melville'in Moby Dick romanındaki kaptan Ahab'ın adası

Roman Ahab adlı kaptanın denizlere dehşet saçan bir balinanın peşine takılmasını anlatır. Roman, “Bana İsmail deyin” cümlesi ile başlar. Çünkü Kaptan Ahab'ın hikayesini gemide bulunan İsmail adlı biri anlatır.
Roman bir ölçüde geçmişte gerçekten yaşanmış bir olaydan esinlenmiştir.
1828 yılında Essex adlı bir gemi, albino balinaya çarpıp batmıştır.
O nedenle romanda geçen balinaya da “Beyaz balina” denir.
Kaptan Ahab balina ile ilk karşılaşmasında bir bacağını ve gemisini kaybeder.
Bu olay onda öylesine bir intikam hırsı yaratır ki, tekrar balinanın peşine düşer.
Balinanın ısırıp kopardığı bacağına ise balina kemiğinden yapılmış bir takma ayak koymuştur.
Ancak bu defa hem kendi hayatını kaybeder hem de bir çok adamınının ölmesine yol açar.

Kaptan Ahab, 'davasına' iman etmiş bir diktatör mü

Roman farklı kişiler tarafından farklı yorumlanmıştır.
Bir yoruma göre Kaptan Ahab, kendi hırslarından başka hiç kimseyi düşünmeyen acımasız bir diktatördür.
Kindarlığın ve nefretin kişiselleştirilmiş halidir,
Gemisi ise acımasız kapitalizmin sembolüdür..
O nedenle birçok kişi tarafından bu roman 20 ve 21'inci yüzyıl diktatörlerinin gelişini anlatır.
Kaptan Ahab, her diktatör gibi “Davasına” iman etmiş bir kişiliktir.
Her “Dava insanı” gibi kendine iç ve dış düşman yaratan bir karakterdir.
Onun gözünde Beyaz Balina, yeryüzündeki bütün kötülüklerin sembolüdür.
Balinanın aslında denizlerde yaşayan zararsız bir hayvan olduğu gerçeği ona hiçbir şey ifade etmez.
Hiçbir diktatöre etmediği gibi…
Kaptan Ahab, beyaz balinanın peşine işte yazının başından beri anlattığım bu Nantucat adasından hareket ederek düşer.
Yani bugün dünyanın en büyük kapitalistlerinin "Villagiatura'sı" (Sayfiyesi) olan bu ada, o gün acımasız bir diktatörü temsil eden Kaptan Ahab”ın adasıdır.

Şimdi gelelim seçime giden lidere altı artı bir beyaz balina dersine

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100'ncü yılında tarihinin belki de en önemli seçimine gidiyor.
Evet böylece geldik bu seçime hazırlanan liderlere Beyaz Balina dersine…
Aslında bu dersler hepimize…

(*) BİR: BALİNAYLA DANS DERSİ
Balina avlamak çok tehlikeli bir iştir.
İstediğiniz kadar güçlü bir lider olun, bir başka liderlerle kavgaya girerken bir değil, iki değil üç defa düşüneceksiniz.

(*)İKİ: KİBİR DERSİ
Kendinden çok emin, girdiği her savaşı kazanmış bir lider olsanız da kibrinize yenik düşmeyin. Bilin ki, sizin de kaybedeceğiniz bir savaş vardır.

(*) ÜÇ: HAZRETİ ÖMER DERSİ
Karşınızdaki ile mücadeleyi adil bir mücadele olmaktan çıkarıp, elinizdeki güçü ve silahı adaletsiz ve acımasızca bir kıyım makinası haline getirmeye kalkarsanız bunu bedeli ağır olabilir.

(*)DÖRT: İLK YUMRUK DERSİ
Bu mücadelede karşınızdaki size bir darbe vurduysa bu darbeden derse almayı bileceksiniz.

(*) BEŞ: KİNDAR NESİL DERSİ
Bundan ders çıkarmayıp, o darbeyi bir intikam, bir kan davasına çevirmeye kalkarsanız, hırsınız aklınızı esir alırsa, yani nerede durmayı bilemezseniz, kaybetmeyi hazmedemezseniz, kindarlığınız bunu bir kan davası haline getirmeyi başarırsa; bunun sonu hezimet olur.

(*) ALTI: KAPTAN AHAP DERSİ
Bu ihtiras ve acımasızlığın sonucu Kaptan Ahap için denizin karanlıklarında kaybolmak oldu.
Lider için ise halkın gönlünde kaybolmak, tarihin abisisinde (en derin yerinde) gömülmek olur.
Ve bu, her lider için geçerlidir:

(*) ALTI ARTI BİR: İSTANBUL DERSİ
Son söz;
İstanbul yerel seçimi güzel bir beyaz balina dersiydi…