10 Ağustos 2023 11:54
YK Enerji’nin Muğla Milas’taki iki kömürlü termik santrale kömür temin etmek için Akbelen Ormanı’na kesime girmesi 24 Temmuz’dan beri Türkiye’nin gündeminde. Ormanın kömür madeni için yok edilmesi Türkiye’nin elektrik üretiminde kömürün yerini bir kez daha tartışmaya açtı.
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) ve Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), ‘‘Kömüre Dayalı İstihdamdan Çıkış’’ isimli bir rapor hazırlayarak, Türkiye’de elektrik üretiminde kömürden çıkışın sektör istihdamında yaratabileceği muhtemel sorunları ve çözüm önerilerini inceledi.
Raporda, kömür sektörünün toplam istihdam içindeki payının binde 2’den daha az olduğuna dikkat çekilerek, insana yakışır işler için yeşil sektörlere yapılacak yatırımlarla kimsenin işsiz kalmayacağı ortaya konuluyor. Ayrıca, kömürden adil bir çıkışın sektör çalışanları için mümkün olduğu, hatta belli şartlar sağlandığı takdirde yaşam koşullarını iyileştirme olanağı da içerdiği vurgulanıyor.
Rapordan öne çıkan başlıklar şöyle:
Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz, şöyle dedi:
‘‘Raporda da gösterdiğimiz gibi kömür sektörünün Türkiye için ekonomik getirisi son 10 yılda giderek düşüyor ve iddia edildiği gibi kömürden çıkış istihdamda ciddi bir etki oluşturmayacak. Üstelik kömür sektörü, çalışan başına iş kazasının ve taşeronlaşmanın giderek arttığı, ücretlerin düştüğü, kadınları istihdamdan dışlayan, sendikalılık oranlarının gittikçe azaldığı bir sektör. Dolayısıyla, istihdam piyasası açısından bakıldığında, kömürden çıkış yalnızca mümkün değil, aynı zamanda arzu edilen bir gelişme olabilir. Ayrıca, kömür madencilerinin, yaş, eğitim durumu ile sözel ve sayısal becerileri incelendiğinde, bu geçişin zor olmadığını görüyoruz çünkü sektördeki beceri profili, Türkiye geneline yakın. Kimsenin geride kalmadığı adil bir kömürden çıkış için, ihtiyacımız olan, kamu idaresinin kömür sektöründe istihdam edilenlerin başka sektörlere geçişini mümkün kılacak önlemleri almasıdır.’’
SEFiA Direktörü Bengisu Özenç ise kömürden adil çıkış için kimsenin işsiz kalmaması adına rapordaki önerileri şöyle sıraladı:
‘‘Kömüre verilen teşviklerin iklim hedefleriyle uyumlu yeşil sektörlere kaydırılması ile Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi desteklenebilir ve yeni iş olanakları yaratılabilir. Çalışanların profili çıkartılarak mesleki beceri için eğitim, yönlendirme, erken emeklilik, sosyal yardım programları hazırlanmalı. Tüm paydaşların dahil olduğu adil dönüşüm mekanizması kurularak dünyadaki iyi örnekler ışığında uzun dönemli planlama yapılabilir.’’
Almanya’daki Ruhr Bölgesi, dünya genelinde adil geçiş sürecinin en başarılı yürütüldüğü yerlerden biri olarak kabul ediliyor. 1950’lerin ikinci yarısından itibaren taş kömürü yataklarının verimliliğinin düşmesi, ithal kömürün daha az maliyetli hâle gelmesi, diğer enerji kaynaklarının ucuzlaması ve yeni alternatiflerin ortaya çıkması gibi ekonomik nedenlere bağlı olarak bölgede kömür endüstrisi krize girdi. İşçi sendikalarının da dâhil olduğu müzakereler sonucunda bir dizi önlem yürürlüğe konuldu. Almanya Federal Hükümeti’nin 44 yıl boyunca verdiği destek sayesinde iş kayıpları yavaşlatıldı ve zamana yayıldı. Erken emeklilik programları, yeni beceri edindirme ve mesleki eğitim programları yürürlüğe konuldu. Bölgede turizm, bilişim ve yenilenebilir enerji alanlarında yatırımlar yapıldı ve yeni işler yaratıldı. 1950'lerde kömür sektöründeki istihdamın 753 bin kişiyi bulduğu Ruhr'da 2014'e gelindiğinde kömür istihdamı 33 bin düzeyine kadar inerken, bir zamanlar büyük bir kömür bölgesi olan bu yöre kamu otoritelerinin kent ve kalkınma politikaları ile etkili sosyal diyalog mekanizmaları sayesinde yeni bir kimlik edindi ve 2010'da Avrupa Kültür Başkenti ilan edilecek kadar büyük bir dönüşümü başardı.
© Tüm hakları saklıdır.