Sözcü başyazarı Rahmi Turan, Eyüp Belediyesi'in sokakta sahipsiz dolaşan köpekleri katletmesi üzerine kendisine mail Elektrik Mühendisi ve Araştırmacı Yazar Semih'in
Öncelikle hayvanlar köpek sahiplerine zimmetleniyor, devlet kayda geçiyor. Sahibi bir köpeği canı istedi diye sokağa attığında devlet hemen ‘Gel buraya' diyerek yakasına yapışıp çok ağır para cezası ve bazı hallerde hapis cezası uyguluyor.
Tesadüfen sokakta doğan köpeklere de belediyeler son derece modern bakımevlerinde bakıyor. Köpek almak isteyenler oraya gidip üzerlerine kayıt ettirerek hayvanı alıyor.
Türkiye'de bunları yapmak çok mu zor? Bunu akıl eden tek kişi yok mu ülkede?”
Rahmi Turan'ın "Kremlin'de ödül" başlığıyla yayımlanan (5 Kasım 2017) yazısı şöyle:
Köpek katliamı!
Geçtiğimiz günlerde Eyüp ilçesi sınırları içindeki Göktürk'te meydana gelen köpek katliamı, tüm hayvanseverleri haklı olarak kahretti.
Bunu yapanlara lânetler okudular.
“Böyle bir vahşet olabilir mi?” diye haykıranlar, hıçkıranlar oldu.
Bu konuda Elektrik Mühendisi ve Araştırmacı Yazar Semih Kalkanoğlu'ndan bir e-mail aldım. Özetle şöyle diyor:
“Bakınız, Batı ülkelerinde ne yapıyor medeni insanlar?
Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek var mı?
Almanya'dan yeni geldi eşim… Stutgart'ta tek bir başıboş köpek yok.
Öncelikle hayvanlar köpek sahiplerine zimmetleniyor, devlet kayda geçiyor. Sahibi bir köpeği canı istedi diye sokağa attığında devlet hemen ‘Gel buraya' diyerek yakasına yapışıp çok ağır para cezası ve bazı hallerde hapis cezası uyguluyor.
Tesadüfen sokakta doğan köpeklere de belediyeler son derece modern bakımevlerinde bakıyor. Köpek almak isteyenler oraya gidip üzerlerine kayıt ettirerek hayvanı alıyor.
Türkiye'de bunları yapmak çok mu zor? Bunu akıl eden tek kişi yok mu ülkede?”
Tebessüm
Ormanda panik
Kaplumbağa yolun kenarında dolaşıp dururken tavşanın yanından fırtına gibi geçtiğini görünce merak edip bağırmış:
“Hayrola tavşan kardeş, neden kaçıyorsun böyle?”
“Komünistler geliyor!”
“Gelirlerse gelsinler, sana ne yahu?
“Bana ne olur mu? Komünistler gelirlerse bütün kürklere el koyar, sırtımdaki kürkü bile alırlar. Onun için kaçıyorum.”
Kaplumbağa da korkmuş:
“Eyvah, komünistler gelirse benim sırtımda taşıdığın evi bile alırlar demek ki!” diyerek o da başlamış kaçmaya…
Ağaçtaki maymun, kaplumbağanın telâşla kaçışını görünce meraklanmış:
“Kaplumbağa kardeş, hayrola ne oldu? Niye böyle kaçıyorsun?”
“Komünistler geliyor.”
“Sana ne komünistlerden?”
“Olur mu, evimi alırlar!”
Maymun bakmış herkes kaçıyor, o da birden korkarak başlamış kaçmaya…
Bir süre koştuktan sonra birden durmuş:
“Ulan sersem maymun” demiş kendi kendine. “Sana ne komünistlerden? Gelirlerse gelsinler. Kürkün mü var, evin mi var, senin neyini alabilirler ki? Çıplak kıçına giyeceğin donun bile yok, ne kaçıp duruyorsun? Aptal salak sen de! Otur oturduğun yerde!”
Kıssadan hisse: Toplumlarda, kıçlarında donu bile olmayanlar daha çok korkuyorlar!