Uzmanlar mevsim değişikliği ile meydana gelen hastalıklara dikkat çekerken, kimlerin grip aşısı olması gerektiğini bildirdi.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Meda Kondolot, 6 ay ile 5 yaş grubu arasındaki çocuklar ile prematüre doğan, kronik akciğer hastalığı, astım, böbrek ve kalp problemi olan çocukların grip aşısı olması gerektiğini bildirdi.
Kondolot, gribin başlıca belirtilerinin ateş, öksürük, yaygın kas ağrısı, baş ağrısı ve halsizlik olduğunu hatırlattı.
Türkiye'nin de içinde bulunduğu kuzey yarım kürede mevsimsel grip sezonunun Kasım-Aralık aylarında başladığına dikkati çeken Kondolot, “Ancak, ekim ayında başlayabileceği gibi şubat ayına kadar da gecikebilir. Bu nedenle aşılamaya genellikle eylül ayında başlanabilir ve grip sezonu boyunca devam edilir” dedi.
Kondolot, Türkiye'de kullanılan grip aşılarının inaktif olduğuna dikkati çekerek, bunların etkinliğinin yüzde 50-95 arasında değiştiğini ve koruyuculuk süresinin bir yıldan az olduğunu anlattı.
Grip aşısının 6. aydan itibaren bütün çocuklara yapılabildiğini bildiren Yrd. Doç. Dr. Kondolot, şöyle devam etti:
“6 aylık bebek ile 5 yaş grubundaki çocuklar, prematüre doğan, kronik akciğer hastalığı, astım, böbrek ve kalp problemi olan çocuklar mutlaka grip aşısı olmalıdır. Çünkü bu gruptaki çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonu sık görülmektedir. 65 yaşından büyük kişiler, kronik akciğer, kalp, şeker, böbrek, astım, bronşit, kistik fibrosiz, amfizem gibi hastalıkları bulunanlar, uzun süre aspirin tedavisi görenler, bazı hematolojik hastalığı bulunanların da doktorlarına danışarak grip aşısı yaptırmaları gerekir. Grip mevsimi sırasında hamile olan kadınların ve emziren annelerin de aşılanmasında sakınca yoktur. Ayrıca, risk grubunda bulunan kişilerin ve çocukların enfeksiyondan korunması için ev halkının, sağlık çalışanlarının, bakımevi ve kreş çalışanlarının da aşılanması önemlidir.”
Yumurta alerjisi olanlara aşı yapılmamalı
Aşıların grip virüslerinin yapısında meydana gelen değişiklikler nedeniyle her yıl tekrarlanması gerektiğini belirten Kondolot, “9 yaşından küçüklere ilk kez grip aşısı yapılıyorsa 4 hafta arayla 2 doz yapılır. Sonraki yıllarda ise tek doz uygulanır. 6 ay ile 3 yaş arasındaki çocuklarda ise yarım doz aşı kullanılır” diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Meda Kondolot, nadir de olsa aşıya bağlı olarak enjeksiyon yerinde ağrı, şişlik, kızarıklık gibi lokal veya ateş, halsizlik, kas ağrıları ve alerjik reaksiyonlar gibi genel yan etkiler görülebileceğine dikkati çekerek, yumurtaya karşı ciddi şekilde alerjisi olanlara da aşı yapılmaması gerektiğini söyledi.
Halk arasında nezle ve gribin birbirine karıştırıldığına dikkati çeken Dr. Kondolot, “Nezle birkaç gün süren burun akıntısı, hapşırık, öksürük ile karakterize bir hastalıktır. Gribin ise baş ağrısı, kas ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, boğaz ağrısı, öksürük, burun akıntısı gibi daha sistemik belirtileri var” dedi.
Kondolot, günümüzde dünya çapında görülebilen grip salgınlarının sağlık alanındaki en büyük tehditlerden olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aşılama yanında gripten korunmanın en önemli yolu el yıkamaktır. Ayrıca grip semptomları ortaya çıktığında kalabalık ortamlardan uzak durmalıyız, öksürürken ve aksırırken ağzımızı ve burnumuzu tek kullanımlık mendillerle kapatmalıyız. Bu mendilleri de çöpe atarak mutlaka ellerimizi yıkamalıyız.”