Yeniçağ yazarı Mehmet Faraç, binlerce insanı dolandırarak Urguay'a kaçan Çiftlikbank CEO'su Mehmet Aydın'ın 4 yıl önce Bursa'da "bulaşıkçılık" yaptığını hatırlatarak, "Bu çocuk, karanlık tezgâhın içinde figürandan başka bir şey olabilir mi?.." diye sordu. "Savcılar araştırıyor mu acaba; gerçekten kim var bu "çiftlikbank" numarasının ardında?" diyen Faraç, "Yandaş medyanın sürekli manşetlerde pohpohladığı bu sahte çiftliğin 'asıl' çobanı ortaya çıkartılacak mı, yoksa dolandırılan saf zavallılar gibi, kamuoyu da gerçek failler konusunda uyutulacak mı?" diye yazdı.
Mehmet Faraç'ın, "Tosuncuğu "çiftlik"ten kim kaçırdı?.." başlığıyla (19 Mart 2018) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Ezik, bezgin, "sessiz sedasız" ve "sefalet içinde" bir garip çocuk... Hababam Sınıfı'na girmeye kalksa, "Şaban"a sıra gelmez belli ki!..
Yüzüne bakarsanız; tombalak yanaklarında saklanmış tuhaf masumiyetler var gibi duruyor...
Çocuksu bir surat, kocaman hantal bir cüsse ve sinsiliğe çelme takacak kadar hem muzip, hem şaşkın ve hem de ürkek mi ürkek bakışlar...
Daha dört yıl öncesine kadar Bursa'da, iki eğlence mekanının ortak kullandığı bir bulaşıkhanede karın tokluğuna çalışıyormuş bu çocuk!.. O dönemdeki patronu Yusuf Sabahyıldızı'nın "bulaşıkçı"yla ilgili anlattıkları gerçekten şaşkınlık uyandırıyor;
"Çalışkan, uyumlu ve sessizdi... Tosuncuk lakaplı bir arkadaşımızdı... İlk başladığında çorabının üzerine giydiği terliklerle işe gelip gidiyordu!.. Çok üzüldük, yardım ettik. Kaldığı evin kirasını da çalışan arkadaşları aralarında topladığı para ile ödedi... İçine kapanık gariban bir insanın böyle bir dolandırıcılık olayına girmesine akıl sır erdiremiyorum."
İşte, hiçbir işte dikiş tutturamamış 1991 doğumlu, Bursalı Mehmet Aydın adlı bu genç "çiftlikbank" denilen sanal "saadet zinciri" üzerinden 80 bini aşkın yurttaşı en az 530 milyon TL dolandırmakla suçlanıyor...
Bu çocuğa devletin "210 bin TL hibe kredisi" vermesi, çiftliğini siyaset ve devlet temsilcilerinin katılımıyla, hem de "tekbir"le, dualarla açması bir yana, asıl mesele ısrarla gözardı ediliyor sanki!..
Bu ülkede, cahil, gariban, yoksul, çaresiz ve sahipsiz binlerce insanın nüfus kağıtları üzerinden şirketler kurarak büyük dolandırıcılıklar yapanlarla ilişkisi mi var bu çocuğun?..
Ya da nüfus kağıtlarını bir kaç bin lira uğruna dolandırıcılara teslim eden işsiz güçsüz insanlarla iş birliğine mi girdi bu uyanık?..
İşte tüm bunlardan da yola çıkarak sormak lazım; 4 yıl önce Bursa'da "bulaşıkçı"lık yapan biri -on binlerce insanı kolaylıkla dolandırabiliyorsa- bu çocuk, karanlık tezgahın içinde figürandan başka bir şey olabilir mi?..
Savcılar araştırıyor mu acaba; gerçekten kim var bu "çiftlikbank" numarasının ardında?.. Asıl patron ya da patronlar kim, siyasetçilere ve yakınlarına uzanıyor mu bu "organize işler" tezgahı?..
Kim kullandı bu eski "bulaşıkçı" tosuncuğu?.. Kimler böylesine büyük ve sinsi bir vurguna alet etti ve de kimler kaçırdı onu, tam da -sözde batış- sırasında yurt dışına?..
Velhasıl, yandaş medyanın sürekli manşetlerde pohpohladığı bu sahte çiftliğin "asıl" çobanı ortaya çıkartılacak mı, yoksa dolandırılan saf zavallılar gibi, kamuoyu da gerçek failler konusunda uyutulacak mı?..