Sağlık

Kilo almamak için bilmeniz gereken 13 nokta

Genlerin, hormonal dengesizliğin ve hatta virüslerin obezitede rol oynadığı biliniyor. İşte kilo almamak için bilmeniz gerekenler.

05 Şubat 2009 02:00

Genlerin, hormonal dengesizliğin ve hatta virüslerin obezitede rol oynadığı biliniyor. Güney Carolina Üniversitesi'nden egzersiz bilimi ve epidemiyoloji profesörü Steven Blair ve grubu son yapılan çalışmaları dikkatle incelediler, obezite biliminde uzman klinisyenlerle görüştüler ve kilolarıyla başa çıkmaya çalışan gerçek yaşamdan insanları dinlediler.

Zaman Online’ın haberine göre, kiloların arkasında yatan düşünceler bunlar:

1.Kilolar gerçekten genetik: Bazı araştırmalara göre kişinin genetik yapısı, onun iştahını, metabolizma hızını veya vücuttaki yağ birikme oranını belirler ve obeziteye olan yatkınlığında rol oynar. Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre, FTO geni başka önemli genleri kontrol etmekle görevli. Bunun yanı sıra bilimadamları, FTO geninin beynimizde iştahı ve doyumluluğu kontrol etmekle görevli olan hipotalamus bölgesinde aktif olduğunu keşfettiler.

2. Bazı insanlar daha fazla yağ hücresine sahip: Bazılarımız diğerlerine göre iki katı yağ hücresine sahip olabiliyorlar. Yeni yağ hücreleri çocukluk boyunca beliriyor, fakat ergenlik dönemiyle durmuş gibi görünüyor. Bu hücreler 2 yaşlarında çoğalmaya başlıyor. Eğer çocuklarda kalori alımı sınırlanmazsa bu hücrelerin büyüme oranı çok hızlı olabiliyor.

3. Metabolizmanı değiştirebilirsin: Helsinki üniversitesi Merkez Hastanesi'ndeki araştırmacılar, biri zayıf diğeri şişman olan ikizleri incelediler ve şişman olan ikizdeki yağ hücrelerinin yağ yakımını zorlaştıran metabolik değişim geçirdiklerini öğrendiler. Grup 5 kiloluk kazancın metabolizmayı yavaşlatabileceği konusunda şüpheliler. Araştırmacılar, hareketli olunmasını söylüyorlar. Merdiven kullanmak, oturma pozisyonunuzu değiştirmek hatta içecek almak için mutfağa gitmek bile enerji yakmak demektir.

4. Stres sizi şişmanlatır: Stresli durumlar karbonhidratça zengin gıdalar için arzularımızı harekete geçirir. Stres hormonu aynı zamanda yağ depolarına hız verir. Stresten korunmak için sosyal etkinliklere katılabilir ya da ailenizle kaliteli zaman geçirebilirsiniz.

5. Annenizin hamileliği sizin kilonuzu belirliyor: Annenin sigara içmesi düşük doğum ağırlığı riskini artırıyor ve alkol ise bebeğin beynine zarar veriyor. Aynı zamanda annenin tükettiği şekerli ve yağlı yiyecekler de bu etkiyi yapıyor. Kilolu annelerin yüksek glikoz seviyesine ve serbest yağ asitlerine sahip oldukları belirtiliyor. Bu nedenle kilolu annelerin bebekleri de kilolu oluyor.

6. Fazla uyuyun, daha fazla kilo verin: Daha fazla uykuyla, daha çok tokluk hissi duyarsınız. Ve bu şekilde kendiliğinden kilo verebilirsiniz. Chicago Üniversitesi'nden araştırmacılar, uyku yoksunluğunun leptin (tok hissetmenize yardım eder) hormonunda düşüşü ve ghrelin (iştah arttırıcı) hormonunda ise artışını tetikleyerek hormon dengesini bozduğunu belirtiyorlar. Uyku en ucuz ve kolay obezite tedavisidir.

7. Eşinizin ağırlık sorunları: Araştırmaya göre, kilo kazancı ve kaybı bulaşıcı olabiliyor. Eşlerden biri obezse diğeri de yüzde 37 obez olabiliyor.

8. Bir virüs obeziteye yol açabilir: Adenovirusler solunum yolundan mide, bağırsak problemlerine kadar çeşitli hastalıklardan sorumludur. Kök hücreler de virüslerle enfekte oldukları zaman yağ hücrelerine dönüşüyorlar. Virüsler yağ hücrelerinin sayısını artırıyor.

9. Kurabiyeler gerçekten bağımlılık yapabiliyor: Yiyecekler bağımlılık yapmazken, kokain ya da alkol bağımlılık yapıyor. Ancak geçtiğimiz yıllarda bilim adamları esrarengiz benzerlikler buldular. Obez insanlar daha fazla dopamin reseptörüne sahip olurlarsa, daha fazla yeme ihtiyacı duyacaklar.

10. Kulak enfeksiyonları tat almanı bozabilir: Aşırı kilolu ve aynı zamanda kulak enfeksiyonu sorunu olanların tat alma duyularına ve yiyeceklerin yapısına daha fazla dikkat etmeleri gerekiyor. Şeker yerine meyve, margarin yerine zeytinyağı gibi basit sağlıklı ikameler daha dengeli beslenmeye ve daha az kilo almana yardımcı olabilir.

11. Antioksidanlar aynı zamanda anti-yağdır: Uzmanlar, oksitlenme moleküllerinın tokluk hissi veren hücrelere hasar verdiğini söylüyorlar. Bir şey yediğimizde serbest kökler su yüzüne çıkıyor. Renkli, antioksidan açısından zengin meyve ve sebzeler yemek gerekiyor.

12. Herhangi bir diyet uygulayın: Her diyetin sağlıklı yemeyle ilgili 4 temel kuralı vardır; trans ve doymuş yağlardan uzak durun; lifli ve kuru bakliyat tüketin; yağsız protein yiyin; sebze ve meyvelerle beslenin.

13. Şişman veya formda olabilirsiniz: Sağlınız için haftada 5 gün yarım saatlik düzenli fiziksel aktivite yapmalısınız. Asansör kullanmak yerine merdivenleri tercih edin, yakın mesafelerde otobüsle gitmek yerine yürüyün, yürümek için arabanızı birkaç blok ileriye park edin. Bunlar da formunuzu korumanıza yardımcı olacaktır.