CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın dün e-postayla köşe yazarlarına gönderdiği belgelere ilişkin TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
Fırat'ın 5 sayfalık açıklama metni ve ekleri incelendiğinde, “Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı'dan aldığı bir yazıyı, belge diye kamuoyuna sunduğunun anlaşıldığını” belirten Kılıçdaroğlu, bunun dışında yeni hiçbir şeyin olmadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Fırat'ın, MENAS Yönetim Kurulu 2. Başkanlığı yaptığı dönemde, şirketin “gerçekte ihracat işlemleri yapmadan para transferleriyle haksız olarak” devletten Destekleme Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) teşviki aldığını Danıştay kararıyla ortaya koyduğunu anlatarak, Fırat'ın ise “16 Haziran 2004 tarih ve 6 sayılı soruşturma raporu incelendiğinde, hayali ihracat iddiasının gerçek olmadığı resmi raporla sabit olduğu görülecektir” dediğini anımsattı.
Fırat'ın iddialara yanıtı fıkra oldu
Fırat'tan e-postalı savunmaElmaları armutlarla karıştırıyor Fırat'ın, yine bilinçli olarak “elmalarla armutları karıştırdığını” öne süren Kılıçdaroğlu, kendisinin, hayali ihracatı saptayan Hazine kontrolörü Orhan Tur'un 24 Ekim 2000 tarihli ve 144/9 sayılı raporundan söz ettiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, Fırat'ın ise bilinçli olarak bu raporu kamuoyundan gizlemeye çalıştığını iddia etti.
Kılıçdaroğlu, Fırat'ın sözünü ettiği gümrük müfettişinin raporunun, kamuoyuna yeni açıklanan bir rapor olmadığını belirterek, Fırat ile tartışması sırasında, ilgili bölümlerini kamuoyuna açıkladığını hatırlattı. Kılıçdaroğlu, “Gümrük Müsteşarlığı'nın bu raporu; Fırat'ın açıklamadığı Hazine kontrolörü Orhan Tur'un raporu, 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine ilişkin yasa bağlamında gereğinin yapılması için hazırlanmıştır. Ancak burada, birden fazla gerçek, Fırat tarafından özenle gizlenmektedir” diye konuştu.
Elinin uzunluğu ortaya çıkacak Kılıçdaroğlu, Hazine Müsteşarlığı MENAS'ın da içinde olduğu pek çok firmanın hayali ihracat yaptığını, 1918 sayılı yasaya göre gereğinin yapılmasını 2000 yılında Gümrük Müsteşarlığı'ndan istemesine karşın, MENAS soruşturmasının, neden Gümrük Müsteşarlığı'nca zamanaşımına uğratıldığını sordu.
“Soruşturmayı 4 yıl savsaklayıp zamanaşımına uğratanlar hakkında AKP hükümeti herhangi bir soruşturma açtı mı?” sorusunu yönelten Kılıçdaroğlu, Bakan Yazıcı'nın bu konuda açıklama yapmasını beklediklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, “Şayet herhangi bir soruşturma yapılmamışsa, Fırat'ın elinin uzunluğu bir kez daha ortaya çıkacaktır” dedi.
Kılıçdaroğlu, gümrük müfettişinin raporunun “Yapılan yurtdışı araştırması” bölümünde, “Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan alınan 12.7.2002 günlü 060-5422/57 sayılı cevap yazıları eki İngiltere gümrük makamlarından temin edilen yazıda özetle; (...) Chingford Fruit Packers-Warspite Road Woolwich SE 18 5NU hakkında incelemenin yapıldığı, maalesef bu şirketin var olduğuna dair herhangi bir bulgunun bulunmadığı, söz konusu bölgenin kullanılmayan antrepolarla dolu terk edilmiş bir yer olduğu, bu nedenle söz konusu faturaların kontrollerini yapmalarının mümkün olmadığı...” ifadesinin yer aldığını kaydetti.
Bu yazının, Hazine kontrolörünün raporunun doğruluğunu açıkça kanıtladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Fırat'ın, İngiltere makamlarından sağlanan bu yazıyı kamuoyuna neden açıklamadığını sordu. Kılıçdaroğlu, “Acaba İngiliz makamlarına mı güvenmiyor, yoksa kolu İngiltere'ye kadar uzanamadı mı?” dedi.
Hırsızlığın küçüğü, büyüğü... Fırat'ın, “hayali ihracat yoluyla aldığı DFİF teşvik primlerini küçük göstererek, olayın boyutunu küçük göstermeye çalıştığını” iddia eden Kılıçdaroğlu, verilen DFİF priminin, 1994 dolar kuru düşünüldüğünde, azımsanamayacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, “hırsızlığın küçüğü, büyüğünün” olamayacağını dile getirdi.
Hayati Yazıcı'nın yazısının, Türk siyasi yaşamındaki ilklerden biri olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Çünkü bu yazı, iktidar partisinin milletvekili ve genel başkan yardımcısının, yine iktidar partisinin bir bakanı tarafından aklanması için düzenlenmiştir. Bu kamu otoritesinin bir yazısı değil, siyasi bir yazı. Bu gelişme, yolsuzluk yapan AKP yandaşlarının, artık mahkemelerde değil, AKP'li bakanlardan alınacak yazılarla aklanması sürecini başlatmıştır” dedi.
Fırat, neden böyle bir talepte bulundu?
Yazıcı'nın yazısında, “2.8.2007 tarihli dilekçeyle (...) idareden sadır olan engellerin kaldırılması talebinde bulunulduğu, konuyla ilgili olarak idari bir tedbir veya işlem uygulanması söz konusu olmadığından mezkür taleple ilgili herhangi bir işlemin tesis edilmediği anlaşılmıştır” ifadesinin yer aldığını belirten Kılıçdaroğlu, şu soruları yöneltti:
“Sayın Yazıcı'ya soruyorum; Madem ki MENAS'a yönelik herhangi bir engelleyici idari işlem yoksa, o halde Fırat niçin böyle bir talepte bulunmuştur? Sayın Fırat'ı böyle bir talebe zorlayan koşullar nelerdir? Madem ki gümrüklerden kaynaklanan hiçbir engelleyici idari işlem yani kırmızı hat uygulaması yoktu niçin firmaya iki satırlık bir yazı yazıp bu durumu MENAS'a bildirmediniz? Yoksa MENAS'a yazılan ve gerçek durumu gösteren yazıyı kamuoyundan saklıyor musunuz?”
Bundan daha somut nüfuz ticareti olur mu?
CHP'li Kılıçdaroğlu, Fırat'ın, 2 Ağustos 2007 tarihli kırmızı hattan çıkma talebini içeren yazıyla ilgili “Gerek şirket, gerekse ben zanlı olarak gözükmekteydik. Dolayısıyla bizi aklayan bir kararın, avukatım tarafından ilgili idarelere tebliği siyasi nüfuz kullanmak değildir” açıklamasında bulunduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, Fırat'a, “Zanlılar arasında sadece siz ve MENAS değil, MENAS'ın 7 ortağının tümü yer alıyor. Peki nasıl oluyor da yönetim kurulu üyeleri dururken, yönetim kurulu üyesi olmadığınız halde sizin adınız yer alıyor? Madem ki tüm zanlılar hakkında takipsizlik kararı verildi, onlar niçin talep yazısının altında yer almadı? Bundan daha açık ve somut nüfuz ticareti olur mu?” sorularını yöneltti.
Dilekçedeki ifade gerçeği yansıtmıyor
Fırat'ın, 1 Eylül 2007'de hisselerini 300 bin dolar karşılığında Abdülkadir Gürüz'e sattığını ve bedelini aldığını açıkladığını anımsatan Kılıçdaroğlu, bu talebin, MENAS'ın ürünlerini taşıyan TIR'da uyuşturucunun yakalandığının gazeteciler tarafından öğrenildiği gün olan 9 Mayıs 2008'de noterden onaylandığını vurguladı.
Kılıçdaroğlu, ancak hisselerin devrinin, 4 Haziran 2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini dile getirerek, hisse devri karşılığı alındığı söylenen paralara ilişkin dekontların hiç birinde “hisse devri bedeli” diye bir açıklamanın bulunmadığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, Fırat'ın 1 Eylül 2007'de verdiği dilekçede, hisse bedelinin tamamını aldığını söylediğini ancak verdiği dekontların, bu dilekçedeki ifadenin gerçeği yansıtmadığını gösterdiğini söyledi.
Yeni belge
MENAS ile ilgili yeni bir belge açıklayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“MENAS, 2007 yılı kurumlar vergisi beyannamesini 2008 yılının Nisan ayında Mersin'deki vergi dairesine vermiştir. Yani MENAS'ın yükünün taşındığı TIR'da uyuşturucu yakalandığının gazeteciler tarafından öğrenildiği, 9 Mayıs 2008 tarihinden önce... Bu beyannamenin 'Şirket Ortakları ve Sermaye Payları' bölümünde 31.12.2007 tarihi itibariyle, ortaklar ve hisseleri şöyle belirlenmiştir: Abdülkadir Gürüz hisse oranı yüzde 20, hisse tutarı 20 bin YTL, Ferhat Gürüz hisse oranı yüzde 15, hisse tutarı 15 bin YTL, Lerzan Gürüz hisse oranı yüzde 15, hisse tutarı 15 bin YTL, Firuze Gürüz hisse oranı yüzde 10, hisse tutarı 10 bin YTL, Dengir Mir Mehmet Fırat hisse oranı yüzde 30, hisse tutarı 30 bin YTL, Helün Fırat hisse oranı yüzde 5, hisse tutarı 5 bin YTL, Neval Fırat hisse oranı yüzde 5, hisse tutarı 5 bin YTL. Aynı beyannamenin 'kurum ortaklarına ve yönetim kurulu üyelerine ilişkin liste' başlığında da aynı ortaklar, aynı hisse oranları ile sayılmıştır. Açıkça görülüyor ki 31 Aralık 2007 tarihi itibariyle Sayın Fırat, MENAS'ın büyük ortağıdır. Bunu Maliyeye verdiği beyannameyle MENAS ikrar etmektedir.”
Fırat verdiğin sözü tut, istifa et
Kılıçdaroğlu, Fırat'ın, “Noter belgesindeki, Ticaret Sicil Gazetesindeki, kendi şirketinin verdiği kurumlar vergisi beyannamesindeki tarihlere ve bilgilere değil de sadece ve sadece MENAS'ın karar defterindeki tarihlere inanın” dediğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sayın Fırat'ın bugüne değin yaptığı açıklamalar, belli bir tutarlılık gösterseydi buna inanırdık. Ama ne dediyse aksi çıktı. O nedenle resmi kayıtlara inanmak en doğrusudur. Açıkça söylemek gerekirse, Sayın Fırat, uyuşturucunun yakalandığı 27 Şubat 2008'de tüm resmi kayıtlarda, MENAS'ın ortağı gözükmektedir.
Sayın Fırat'ın hayali ihracatını kanıtladık, kendi şirketinin verdiği kurumlar vergisi beyannamesiyle ortaklıktan ayrılma tarihindeki şaibeyi ortaya koyduk, Ticaret Sicili Gazetesi meydanda, nüfuz ticareti yaptığını belgeledik, şirketi hakkında soruşturma yapan kamu görevlisine iftira attığını Başbakan onaylı yazı ile kanıtladık Bugüne kadar söylediklerimizin aksi de ispat edilemedi.
Fırat, 'İspata da lüzum yok, ama şüphe uyandıracak bir delil sunarsan, namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum ki milletvekilliğinden istifa edeceğim ve siyasetin adını ağzıma almayacağım. Bu kadar açık ve kesin bir talebi tahmin ediyorum ki bir siyasetçiden duymak pek kolay olmasa gerek' diyordu. Sayın Fırat'ı kamuoyu önünde verdiği bu sözü tutmaya davet ediyorum.”
Kılıçdaroğlu, Fırat'a, açıkladığı MENAS A.Ş'nin 2007 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinden sonra, partideki görevinden ayrılması çağrısında bulundu.
MENAS A.Ş'nin 2007 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesini, kendisine ulaştıran kişilerin sıkıntıya girmemesi için basın mensuplarına dağıtmayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Sayın Dengir Mir Mehmet Fırat, 'Bu, beyanname yanlıştır, beyannamedeki bilgiler yanlıştır. Beyannamede benim adım yoktur' diyebilir. O zaman söz veriyorum. Beyannameyi dağıtacağım" dedi.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "AKP'nin ikinci adamı Fırat bir hayali ihracatçıdır. Bunu AKP içine sindiriyorsa Fırat'ı yerinde korur. Sindiremiyorsa Dişli gibi istifa ettirir. Fırat, Ankara'da siyasete düzey kazandırmak istiyorsa, verdiğim sözün arkasında duruyorum diyorsa, 'Ben mirim, beyim' diyordu, herhalde kendi geçmişine baktığı zaman o beylerin verdikleri sözün arkasında nasıl durduklarını görür. Biz de onu bekliyoruz Fırat'tan.”
Adana'da araştırın
Kılıçdaroğlu, Adana'da görev yapan gazetecilerden, Fırat'ın zarar ettiğini ifade ettiği MENAS A.Ş'nin, Adana'da kısa sürede çok büyük arazi ve bahçeler alıp almadığını araştırmalarını istedi.