CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Yoksulluğu yönetmek değil aslolan, yoksulluğu bitirmektir… Benim ceplerimi doldurmam, dünyalığımı yapmam gibi bir derdim hiç yok. Siyaset halk için yapılır, millet için yapılır. Siyaset köşeye dönmek için yapılmaz. Siyasete girdiğim gün bütün mal varlığımı internet sitesine koyduk. Bir tek kuruş dahi hesabını veremediğim bir hesabım yok. Rahatlıkla veririm” dedi.
Özeleştiri yapan Kılıçdaroğlu partisinin değiştiğini belirterek, "Bazen gidiyorum kanaat önderleriyle konuşuyorum, ‘CHP’yi böyle bilmiyorduk.’ Diyorum ki haklısın, ‘CHP’yi biz size anlatmadık, rakiplerimiz anlattılar, bunun sorumlusu biziz.’ Gitmedik halka, kendimizi anlatmadık, sırça köşklerde bazen oturduk, millete bazen tepeden baktık, bazen böyle elit takıldık. Yok artık o. Şimdi halkla beraber hareket edeceğiz. Halkın bütün katmanlarına ineceğiz." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da partisinin üye katılım töreninde konuştu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Hataların hepsini telafi ettim ve edeceğim"
"Geçmişte bizim de hatalarımız oldu, bizim de eksikliklerimiz oldu. Onu da söylüyorum. Özellikle yeni gelen kardeşlerimize söylüyorum. Bütün o hataların hepsini telafi ettim ve edeceğim. Bütün o eksikliklerin hepsini telafi ettim ve edeceğim. Bu parti gerçek anlamda, adı üstünde halkın partisi olacak. Halkın partisi; adaletten, hukuktan, sevgi, barış ve hoşgörüden yana olan partidir. Bir çocuk yatağa aç giriyorsa ve siyaset organı onu görmüyorsa, onun açlığını istismar ediyorsa o siyaset, siyaset değildir. Siyaset, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi inşa etmektir."
"Bana çok saldırılar, linç girişimleri oldu ama hiçbir şey beni bu millete hizmet etmekten alıkoyamaz"
"Biz düşünmeyeceğiz hiçbir şey yapmayacağız, bir kişi karar verecek, biz uyacağız. Biz robot muyuz? Aklımızı kullanacağız. Ayrıştırmayı bitireceğiz. Sorunları çözeceğiz. Bana çok saldırılar oldu. Linç girişimleri oldu. Ama hiçbir şey beni bu millete hizmet etmekten alıkoyamaz. Bunu bilmenizi isterim. Benim siyaset anlayışım şöyledir: Rahmetli Ecevit söylerdi: Ne ezen ne ezilen, insanca hakça düzen."
"Politikacıların alkışa değil, sağlıklı ve tutarlı eleştiriye ihtiyacı var"
"Bütün belediye başkanı arkadaşlarıma söyledim. Bir insan nerede ibadet etmek istiyorsa tertemiz yapacaksınız. Cami mi cemevi mi kilise mi havra mı? Nasıl oluyor da insanların inançları üzerinden siyaset yapıyoruz? Bunu da kaldıracağız. Devlet adaletle yönetilir. Benim gibi düşünmeyen insanı hapse atarsanız, orada adalet olmaz. O da düşüncelerini anlatsın, belki ben yanlış düşünüyorum. Politikacıların alkışa değil, sağlıklı ve tutarlı eleştiriye ihtiyacı var. Eksiğimiz ve yanlışımız varsa bize söylesinler. En sağlıklı bilgiyi sokaktaki vatandaş verecek, gazeteci verecek. Hata insana mahsus bir kavramdır. Çünkü insan aklıyla hareket eder. O nedenle hatadan dönmek erdemdir. Biri hata yaparsa uyarmak bizim ortak görevimizdir."
"İşsizlik tam bir felaket"
"Topumun en yoksul kesimleriyle ilgileniyoruz. Taşeron işçilere kadro vermek kimsenin aklına gelmezdi. Üç yıl uğraştım. ‘Sesiniz çıksın’ dedim ve kadro aldılar. Emekliler, ‘geçinemiyorum’ diyor, kurun kardeşim, destek vereceğiz. Birisi var asgari ücretle maaş alıyor, birisi beş maaş alıyor. Bu mudur adalet? İşsizlik tam bir felaket. İşsizlik bütün kötülerin anasıdır. İşsiz inşan kadar kötü bir şey yok. İş bulmak sosyal devletin görevidir. Sosyal devlet fakir fukaranın yanında olan devlettir."
"Aileye para verilirken kadının banka hesabına yatıracağız"
"Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. O yüzden söylüyorlar. ‘Ekrem bey süt dağıtacaktı dağıtmadı.’ Oysaki aylardır dağıtıyor… Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden birisi aile destekleri sigortasını yatırmak olacak. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Girerse o gece ben sabaha kadar uyumayacağım demektir. Yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Yoksulluğu yönetmek değil aslolan, yoksulluğu bitirmektir. Yoksulluğu yönetiyorsunuz, ‘kim ne kadar fakir olursa bana o kadar muhtaç olacak.’ Yoksulluğu yönetmeyeceksiniz, bitireceksiniz. Yardımı nasıl yapacağız? Bankada hesap açacaksın, sosyal devletin verdiği kaynaktan parasını alacak, çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak. Fakir olduğunu bir tek sosyal devlet bilecek. Aileye para verilirken kadının banka hesabına yatıracağız."
"Bir tek kuruş hesabını veremediğim bir hesabım yok"
"Özellikle kadın kardeşlerim. Ev ev dolaşacaksınız. Benim bu anlattıklarımı lütfen anlatın. Zaten söylediklerimi yapmazsam niye siyaset yapıyorum ki? Benim ceplerimi doldurmam gibi, dünyalığımı yapmam gibi para merakım hiç yok, böyle bir derdim hiç yok. Siyaset halk için yapılır, millet için yapılır. Siyaset köşeye dönmek için yapılmaz. Siyasete girdiğim gün bütün mal varlığımı internet sitesine koyduk. Bir tek kuruş dahi hesabını veremediğim bir hesabım yok. Rahatlıkla veririm. Haram lokma, kul hakkı yeme en büyük günahtır."
"Millete bazen tepeden baktık; şimdi halkla beraber hareket edeceğiz"
Bazen gidiyorum kanaat önderleriyle konuşuyorum, ‘CHP’yi böyle bilmiyorduk.’ Diyorum ki haklısın, ‘CHP’yi biz size anlatmadık, rakiplerimiz anlattılar, bunun sorumlusu biziz.’ Gitmedik halka, kendimizi anlatmadık, sırça köşklerde bazen oturduk, millete bazen tepeden baktık, bazen böyle elit takıldık. Yok artık o. Şimdi halkla beraber hareket edeceğiz. Halkın bütün katmanlarına ineceğiz. Ben tek kişiyim, ama biz milyonlarız.” (ANKA)