Politika

Kılıçdaroğlu ve Akşener ortak miting düzenledi: Yerel seçime Mehter Marşı ile 'Ya Allah' diye götüren bu dili cezalandıracaksınız

Akşener: Evine ekmek götürmekten başka derdi olmayan teröristler, iyi misiniz?

06 Mart 2019 17:29

31 Mart yerel seçimleri öncesinde kurdukları Millet İttifakı'nın ilk ortak mitingi için Denizli'de vatandaşların karşısına çıktı. Birlikte alandakileri selamlayan iki lider, ittifakın Denizli Belediye Başkan adayı İyi Partili Ümit Bahtiyar'a destek istedi.

İki partinin ortak adayı Ümit Bahtiyar'ın konuşmasının ardından söz alan Kemal Kılıçdaroğlu, "Sizinle alay eden kişiye sandıkta ders verin. Tanzim satışlar varlık kuyrukları ise, kuyruğa girenler varlıklı ise sen neden orada değilsin" diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu'nun ardından söz alan Akşener ise, konuşmasının başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefet partilerinin terör örgütü ile iş birliği yaptığı yönündeki sözlerine göndermede bulunarak "Cumhurbaşkanı'nın terörist dediği Denizliler nasılsınız? İyi misiniz? Evine ekmek götürmekten başka derdi olmayan teröristler iyi misiniz? Şakası bile kötü. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı 11 milyon oyu olan CHP'ye, 5 milyon oyu olan İyi Parti'ye 1 milyona yakın seçmeni olan Demokrat Parti'ye terörist dedi" diye konuştu. Akşener, AKP ve MHP kanadının sık sık yinelediği 'beka' tartışmalarına "Yerel seçime Mehter Marşı ile 'Ya Allah' diye götüren bu dili cezalandıracaksınız" diye tepki gösterdi.  

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

İsterseniz bir soruyla başlayalım. 20 yıldır Denizli'yi yönetiyorlar. Hangi sorunu çözdüler. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı adayımız konuştu. Üretimden bahsetti. Denizli'nin üretme gücü var. Bu gücü iyi kanalize ettiğimiz zaman sorunları çözeriz. 

Birlikteliğe, birlikte yaşamaya, huzura, üretime ihtiyacımız var. Bunu sağlamaya söz veriyoruz size. Üretimi büyüteceğiz. İşsizlikle mücadele edeceğiz. Denizli Kuvayı Milliye ruhunun aktığı bir kenttir.

Çiftçilerin sorunu var. Mazota zam yaptılar, gübreye zam yaptılar, ilaca zam yaptılar. Fiyata zam yapmayacaksın diyor. Kendi vatandaşına türedi diyen bir Cumhurbaşkanı var. 

Sizinle alay eden kişiye sandıkta ders verin. Tanzim satışlar varlık kuyrukları ise, kuyruğa girenler varlıklı ise sen neden orada değilsin. Vallahi o varlık kuyruğu olsa, gece uyumaz sabah erkenden kuyruğa girer.

Bizim iş birliğimiz demokrasi işbirliği, vatanın birlik bütünlüğü işbirliği, bayrak işbirliği. Bizim mücadelemiz, güzel Türkiye, kadın erkek eşitliği, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği Türkiye, bizim mücadelemiz Mustafa Kemal Atatürk'ün çağdaş Türkiye mücadelesidir.  

Meral Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:

Cumhurbaşkanı'nın terörist dediği Denizliler nasılsınız? İyi misiniz? Evine ekmek götürmekten başka derdi olmayan teröristler iyi misiniz? Şakası bile kötü. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı 11 milyon oyu olan CHP'ye, 5 milyon oyu olan İyi Parti'ye 1 milyona yakın seçmeni olan Demokrat Parti'ye terörist dedi. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı 18 milyon seçmene 'terörist' dedi. 

"Geçmişte seçmenin gözünün içine bakmaya çalışırdık. Çünkü parmağınızı sallardınız bize. İyi bir iş yapmadık mı değiştirirdiniz. Parmak sallardınız, 'Bak seni indiririz' denirdi. Bu belediyeler için de genel seçimde de böyleydi. 2010'dan itibaren çok kolay oy almaya alışıldı. 'Ceketimi assam kazanırım' modeli devreye girdi. Sizin gözünüzün içine bakma işlemi de ortadan kalktı. Seçmen velinimettir. Seçmenin velinimet olabilmesi için bu seçimde benim sizden istirhamım, şu kulağı çatırt diye çekmenizdir. Kulağı çekin, kızarsın. Bakın 31 Mart'ta Denizli gitmiş, İstanbul gitmiş, Ankara gitmiş, Bursa gitmiş, Samsun gitmiş, Balıkesir gitmiş. Şimdi ne olacak? Şu olacak; Sayın Erdoğan çıkacak, diyecek ki 'Ey aziz milletim, verdiğiniz mesajı aldım. Gereğini yapacağım.' Ardından ekonomiyle ilgili gözlerimizin içine bakıp ne lazım geliyorsa, onu yapmak üzere gayret edilecek. Çünkü 2023 yılında kendisi tartıya çıkacak. Bugün ne ben tartılıyorum ne Sayın Erdoğan tartılıyor ne Sayın Bahçeli tartılıyor ne de Sayın Kılıçdaroğlu tartılıyor. Biz sandalyelerimizde oturmaya devam edeceğiz. Siz muhtar seçeceksiniz. Yerel seçime Mehter Marşı ile 'Ya Allah' diye götüren bu dili cezalandıracaksınız. 

İstanbul'u aldık, Ankara zaten alındı. Balıkesir'i alacağız. Mersin'i de kusura bakmayın ama alıyoruz. 

Antalya'yı unuttum. Kemal bey sağ olsun beni düzeltir. Öyle bir ilişkimiz var.

31 Mart gecesi çıkacak diyecek ki, "Sayın milletim verdiğimiz mesajı aldım" sonra damat attaya gidecek. Bakanlar gidecek. Ekonomi Bakanı gidecek. Tarım Bakanı gidecek. 

1 Nisan'dan sonra seçmen velinimet olacak. Eğer dört yılda rahat etmek, çocuğunuzun iş bulmasını istiyorsanız, o kulağı çekeceksiniz. Her türlü iddiaya varım. O kulak çekilirse bu dediklerim olacak ama tersine davranırsanız, zam furyasının altında inim inim inleyeceksiniz. 

Erdoğan'ın kendisi çıkardı 3600'ü bütün memurlara. Ne oldu 3600 unutuldu. 

Damat 2.5 milyon iş dedi. Yeni fabrika kurmadan o 2.5 milyon işi nasıl bulacaksınız. En son Sakarya'daki tank palet fabrikası gitti gümbürtüye. Katarlılara satıldı. O tank palet fabrikasını geri almak için, 500 milyon dolarlık uçağını bir satsın. Biz millet olarak her türlü desteğe hazırız. Ben emekliyim. Üç aylık maaşımı veriyorum. 

Eğer ülkede bir beka meselesi varsa sebebi sensin. Hendekleri hatırlayan var mı? Kaç şehit var bilen var mı? 793 şehit var. Hendekler kazılırken askere, valiye, polise kafa çevittirenler kim?  Bunları niye yapıyorlar? Ekonomiyi konuşmayalım diye yapıyorlar. Asıl mevzu bu ama tencere sallanıyor. Anneleriniz terlik atar ya ama asla değmez size. O terlikler atılacak bu bir. Kulaklar çekilecek bu iki. Hazır ola geçirilecek, bu da üç. Bugün beka meselesi varsa, suçlusu, sorumlusu sensin. Merak etme her Türk asker doğar. Bizler gereğini yaparız.

"Daha özgürlükçü, güçlülerin değil, haklıların hukukunun öne geçtiği bir hukuk mantığına ihtiyaç var diye, 'Toplumun tüm kesimleriyle konuşun' dedim. Şöyle yapıldı; Bana, 'Merak etme gelin hanım herkes kontrol altında' dendi. Bakın, sizden kopmanın miladı budur. Ondan sonra gelenler, gidenler ve 15 Temmuz hain darbe girişimi. O gün ne oldu? Millet, devleti sokaktan topladı. 2010'daki o referandum olmamış olsa, bunların böyle bir cesaret bulması mümkün değildi. 15 Temmuz'dan sonra olağanüstü hal ilan ettin. Hadi o yetmedi 'Bunu resmileştirelim' dedin. 2019'da olacaktı. Hadi o da gitti. 24 Haziran'da da tam ve kamil Cumhurbaşkanı seçildin. Hani uçacaktık. Hani kaçacaktık. Hani her şeyimiz düzene girecekti. Dolayısıyla bina yapmak güzel ama bu binada okuyan çocukların hem Türkiye'de hem de dünyanın herhangi bir yerinde iş bulabilecek mantıkta ve donanımda yetiştirilmesi lazım."

 "Size bir şey söyleyeyim mi; Katiyen bizi affetmeyin. Bu siyasi takımının tepesindekileri katiyen affetmeyin. Ama sandığa gideceksiniz, tırmalayın. Bizi tırmalayın ama sandığa gidin. Canınız kime istiyorsa ona oy verin, ona bir şey diyemem. Ama sandığa gidin. Allah şahittir ki adaylarımızın seçilmesi için size geldim, o başka bir şey. İşte rekabet bu. Seçmene saygı bu. Seçmen velinimettir anlayışı bu. Cumhur İttifakı'nın adaylarına oy veren kardeşlerim benim için terörist değildir. Bu vatanın asli unsurlarıdır"

Biz bir ittifak yaptık CHP ile çok bozuldular. Bize çok eziyet edildi. Herkesin huzurunda sayın Kılıçdaroğlu'na teşekkür ediyorum. Önce kurdurmazlar dedi, kurduk. Sonra seçime sokmayacaklardı demokrasi hamlesiyle bir güç birliği yaptık. Muhalefet güçlendirdiğinizde sizin sesiniz güçlenir. 

Mezar pazar iş birliğinde mezara kadar diyorlar. Demek ki biri birinin içinde yok olacak. Küçük ortağa sesleniyorum. Erdoğan'ın ipiyle kuyuya inme kalırsınız içinde.