Politika

KILIÇDAROĞLU: ''TOPLU İĞNE UCU KADAR NAMUSLULARSA''  İSTANBUL (A.A)

15 Nisan 2011 18:00

-KILIÇDAROĞLU: ''TOPLU İĞNE UCU KADAR NAMUSLULARSA''  İSTANBUL (A.A) - 15.04.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''''(YGS'de şifre iddiaları) Bu kişilerin, toplu iğne ucu kadar ahlak kavramından nasipleri varsa, o görevlerini süratle bırakmaları gerekir. Ne işleri var onların orada''dedi. Beşiktaş'taki CHP 2. Bölge Seçim Koordinasyon Merkezinin açılışını yapan Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, seçim için sürenin giderek azaldığını belirterek, projeleri, hedefi olan tek partinin CHP olduğunu söyledi.  Yaklaşık 120 bin kişiyle İstanbul'da seçimlere hazırlandıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Bu, İstanbul'a verdiğimiz önemi gösteriyor. Daha önce İstanbul'u sokak sokak taramıştık. Sorumluları belirlemiştik. Şimdi sandık sorumluları da belli oldu. İstanbul Türkiye demek. Türkiye'yi kazanmak istiyorsanız, önce İstanbul'u kazanacaksınız. Türkiye'deki 80 ilden yurttaşlarımız İstanbul'dalar. Onlar, Anadolu'yla her gün yazışıyorlar, telefonlaşıyorlar, konuşuyorlar dolayısıyla İstanbul çok önemli. Diliyoruz ve umuyoruz, İstanbul'u alacağız, sonra Türkiye'de iktidar olacağız.'' -''TÜRKİYE'DE DEMOKRASİNİN KALİTESİ HER ZAMAN TARTIŞILIR''- Tek başına iktidar olmanın çok önemli olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Eğer, Başbakan, Avrupa'da, 'Demokrasi yok, özgürlükler yok, insanlar gereksiz yere tutuklanıyor, yazılmamış kitaplar dolayısıyla insanlar hapse atılıyor' diye sorgulanıyorsa ve  bunlara da sağlıklı yanıtlar veremiyorsa, Türkiye'de demokrasinin kalitesi her zaman tartışılır. Tartışılıyor da. Hiç kimse hele hele bir ülkenin Başbakanı çıkıp, 'Yargı bağımsız, onun için hapisteler bunlar' diyemez. Yargının bağımsız olması, yasaları göz ardı eden bir yargı anlamına gelmez. İnsanlar hapisteyse yürürlükteki yasalardan dolayı hapistedir. O yasaları değiştirecek olanda yürütme yasama organıdır. Eğer bir ülkenin başbakanı bunlardan habersizse, bu ayrıntıları bilmiyorsa bu temel doğruları bilmiyorsa bu ülkeyi yönetmede ciddi sıkıntılar var demektir. Geldiğimiz noktada budur.'' Kılıçdaroğlu, CHP'nin, demokrasi ve yoksulluğu bitirmeyi vadettiğini, Türkiye'de hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceğini belirtti. CHP'nin, yaptığı çalışmalarla, ülkenin sorunlarına kitlendiğini gösterdiğini, sorunlara kilitlendiklerini ve çözümleri de ortaya koyduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Önce kaynak tartışması yaptılar. Sonra baktılar ki kaynak var, 'Biz daha fazlasını veriyoruz' demeye başladılar. Ne derlerse desinler. Buradan bütün halkıma sesleniyorum. Sizin sorunlarınızı bilen, çözümleri bilen parti biziz. Biz cebimizi değil, Türkiye'yi düşünüyoruz' şeklinde konuştu. -''YGS'DE ŞİFRE'' İDDİALARI- Konuşmasının ardından CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''YGS'de şifre iddialarıyla ilgili muhalefetin pek sesi çıkmıyor, bunun nedeni nedir?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, YGS ile ilgili iddiaları, günlük politikanın malzemesi haline getirmekten özenle kaçındıklarını kaydetti. 1 milyon 700 bin kişinin tepkisini siyasallaştırmak istemediklerini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Biz istedik ki 1 milyon 700 bin kişinin sınava girdiği bir ortamda, aileleri de ortaya konan yanlışlıklara tepki verebilsin. Çünkü, 1 milyon 700 bin kişilik bir kitlenin sadece CHP'ye oy verdiğini düşünmek yanlış olur. Dolayısıyla tepkinin blok olması lazım. Bakın daha önce sınav soruları çalındı diye, bir kişi istifa etti. Etik kurallara uyduğu için. Şimdi düşünün sınav yapıyorsunuz, önce, 'Bir şey yok' diyorsunuz, arkasından, bunu başkasına yüklüyorsunuz, arkasından, 'Şifre vardı, ama kusura bakmayın', diyorsunuz. Bir de özrünüz kabahatinizden büyük, 'Karamsar ortam yaratanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız' diyorsunuz. Bu kişilerin toplu iğne ucu kadar ahlak kavramından nasipleri varsa, o görevlerini süratle bırakmaları gerekir. Ne işleri var onların orada? Sınav sorularını bile hazırlayamayan, cumhurbaşkanını, başbakanı yanıltan, kamuoyunu yanıltan, çıkıp bir de en sonunda itiraf eden kişilerin aynı görevde bulunmaları ahlaki değil.'' Bu kişilerin akademik kariyerlerinin de tartışılabileceğini savunan Kılıçdaroğlu, ''Bir kişi önemli bir akademik unvan almışsa, almış olduğu bu unvanın hakkını vermeli. Akademik unvanın özünde ahlak yatar. Ahlakın gereğini yapsınlar, görevlerinden ayrılsınlar. 1 milyon 700 bin kişiden de adam gibi özür dilesinler'' diye konuştu. ''Mersin milletvekili adayı Ali Rıza Öztürk, Parti Meclisinde 2. sırada olduğunu, ancak listede 4. sırada çıktığını söyleyerek suç duyurusunda bulundu, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, konunun parti içi bir olay olduğunu, o konuda Partinin, Parti Meclisinin kararları bulunduğunu ve o doğrultuda hareket edildiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, ''İstanbul'da oy hedefiniz nedir?'' sorusunu yanıtlarken, İstanbul'da birinci parti olmayı hedeflediklerini belirtti.