Politika

KILIÇDAROĞLU: ''RECEP BEY'İN HUKUKU VAR'' TBMM (A.A)

07 Aralık 2010 18:03

-KILIÇDAROĞLU: ''RECEP BEY'İN HUKUKU VAR'' TBMM (A.A) - 07.12.2010 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın rektörle buluşmasını protesto eden öğrencilere yönelik müdahaleye ilişkin olarak, ''O genç kızın polis copları altında tekme, tokat dövülmesini ve onun fotoğraflarını acaba Recep Bey dünyaya nasıl anlatacak?. Bir de bunlar diyorlar ki 'Bu memlekette anayasa var, bizde demokrasi var, hukukun üstünlüğü var' yok kardeşim. Burada üstünlerin hukuku var, Recep Bey'in hukuku var'' dedi.  Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  Başbakan Erdoğan'ın rektörle buluşmasını protesto eden, ''kimseyi dövmeyen, taş atmayan, sadece yürüyüş yaparak seslerini duyurmak isteyen gençlere, polisin biber gazı, cop ve tekmelerle saldırdığını'' ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Eksik olan tank, top ve tüfek. Onlar da olsa zaten tam savaş ilan edilecek'' dedi. AK Parti iktidarının ''ileri demokrasi'' sözünü ağzından düşürmediğini ancak bu tavrın ileri demokrasi ile bağdaşmadığını savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''O genç kızın polis copları altında tekme, tokat dövülmesini ve onun fotoğraflarını acaba Recep Bey dünyaya nasıl anlatacak? Bizim bildiğimiz siyasetçi eleştiriye açık olan insandır. Siyasetçinin övgüden çok eleştiriye ihtiyacı vardır. 'Doğrusu nedir, eğrisi nedir, toplumun tepkisi nedir, onu öğreneyim' dersiniz. Hayır... Başbakan eleştirilemez, Başbakan'ı eleştiremezsiniz. Başbakanı eleştirenler bu tür hareketlere katlanırlar. Zaten bunun gereği de büyük bir ihtimalle Başbakan'ın talimatıyla oluyordur. Dönüp sormamız lazım Sayın Başbakan'a, sen kimsin ki eleştirilemez noktaya kendini oturtuyorsun?'' Anayasa'nın 34. maddesinin herkese önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı tanıdığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Anayasal hakkını kullanan birisine böyle şiddet uygulanır mı?'' diye sordu. Kılıçdaroğlu, ''Bir de bunlar diyorlar ki 'bu memlekette Anayasa var, bizde demokrasi var, hukukun üstünlüğü var'. Yok kardeşim burada üstünlerin hukuku var, Recep Bey'in hukuku var. Recep Bey'in hukukuna da 'ileri demokrasi' diyorlar bence 'coplu demokrasi' deseler daha iyi olur'' diye konuştu.  Protestoda bulunan gençlerden dördünün bugün TBMM'ye geldiğini ancak içeri alınmadıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, ''Hani burası milletin Meclisiydi? Hırsızlık yapsa içeri girer, bir sorun yok o zaman. Hayali ihracat yapsa AKP'den milletvekili olur. Naylon fatura düzenlese bir de bakan olur. Ne yapmış bu gençler Allah aşkına. Yürüyüş yapan genci zaten dövdün yeteri kadar şimdi de Meclise sokmuyorlar. O gençlerin tamamına sahip çıkacağız, bunu Recep Bey de izlesin'' şeklinde seslendi.        -''HAKKINIZI ARAYIN, SİZE DESTEK VERECEĞİZ''-      Bir grup engelli yurttaşın geçen hafta CHP Genel Merkezini ziyaret ettiklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, onları ''Yeni evinize, CHP'ye hoş geldiniz'' diye karşıladığını aktardı. Partisinin toplumun tüm kesimlerinin olduğu gibi engelli yurttaşların da sorunlarının çözüm adresi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''CHP'nin, birileri gibi söz verip sözünden cayanlardan olmadığını'' ifade etti.. Geçen yasama yılında engellilere yönelik bir yasa çıkarıldığını, yasada ''7 yıl içinde kamu binaları, kamuya açık alanlar ile toplu taşıma araçları özürlülerin kullanımına uygun hale getirilecektir'' şeklinde geçici madde bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 7 yıllık sürenin 2005 yılında başladığını, ancak aradan geçen süreye rağmen gerekli düzenlemelerin yapılmadığını söyledi. Engellilerin istihdamı konusunda da hükümetin gerekli önlemleri almadığını savunan Kılıçdaroğlu, kamuda engelli kadrolarının boş olduğunu ileri sürdü.  Konuşmasında narenciye üreticilerinin sorunlarına da değinen Kılıçdaroğlu, bu kesimin içinde bulunduğu tablonun iç açıcı olmadığını kaydetti. Üreten ve ülkeye kazandıran narenciye üreticilerinin sorunlarının acilen çözülmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, üreticinin gelecek yıla umutla bakabilmesi için ton destekleme fiyat istikrar fonunda, ton başına belirlenen rakamın artması gerektiğini bildirdi.  Tarımsal destekleme programlarının finansmanının bütçe ve dış kaynaklardan sağlanabileceğini, bunun yasa ile belirlendiğini aktaran Kılıçdaroğlu, üretici derneklerine seslenerek, haklarının takipçisi olmalarını istedi. Kılıçdaroğlu, ''Eğer sizi desteklemez, zararlarınızı karşılamazlarsa Tarım Bakanlığı aleyhine tazminat davası açabilirsiniz. Hakkınızı arayın, hiç meraklanmayın biz sizin arkanızda olacağız. Size destek vereceğiz'' dedi.            -AŞIK VEYSEL'LE YANIT-   Kılıçdaroğlu, kendisine Aşık Veysel'in dizeleriyle yanıt veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Aşık Veysel'in ''Birinin aklı yok deli divane/Bir kısmı muhtaçtır acı soğana/Bir kısmını zengin etmiş yan yana/ Şimdi kendi saklanıyor sır gibi'' dizeleriyle karşılık verdi. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'in öldürülmesine ilişkin Ünal Osmanağaoğlu'nun yargılandığı davanın, zaman aşımına uğramasını değerlendirdi. Davada Ankara'dan istenen dosyanın Bakırköy'e 6 yılda gittiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Ne güzel ileri demokrasi... Ben 'Recep demokrasisi' diyorum, inanmıyorsunuz. Bundan daha iyi Recep demokrasisi olur mu?'' dedi. -''MEZARLIKTAN GEÇERKEN TÜRKÜ SÖYLEMEK''- Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın bugün partisinin grup toplantısında Wikileaks belgeleriyle ilgili yaptığı açıklamalara da değindi. Erdoğan'ın, medyaya yansıdığı kadarıyla ''Bu bizimkiler bir iki laf edilince hemen çözülüyorlar'' dediğini öne süren Kılıçdaroğlu, ''Eee konuşmuşlar... Adamlar kafalarından yazacak değiller ya. Başbakan, kamuoyunu tatmin eden bir açıklama yapmadı, bunun yerine saldırıya geçti; ne medyayı, ne bizi bıraktı. Gece mezarlıktan geçerken birileri korkusundan türkü söyler, bu ona benzer'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, ''Ya sen ya avukatın, İsviçre Merkez Bankasına böyle bir hesabın olmadığına dair başvurur, kamuoyuyla paylaşırsanız kimseden ses çıkmaz'' dediklerini kaydederek, bunları ''Erdoğan'ın geçmiş mali sicilinin temiz olmaması'' nedeniyle istediklerini belirtti. -''CHP'NİN KİRLİ PARAYA İHTİYACI YOK''- Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın ''Olmayan şey ispat edilir mi?'' açıklamasına ''Sen milletvekili olmak için adli sicilden temiz kağıdı alıyorsun. Böyle bir şeye bulaşmadıysan niye gidip adli sicilden temiz kağıdı alıyorsun, alma; alma da sen de milletvekili olma. Hayır işine geldiği gibi yorumlayacak'' sözleriyle karşılık verdi.  Başbakan Erdoğan'ın, ''CHP, İsviçre'de 300'ün üzerindeki bankayı tek tek dolaşsın, bu hesapların belgesini bulsun. O hesaplardaki parayı da tüm mal varlığımı da CHP'ye bağışlayacağım'' dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biliyor bizim yasal olarak bilgi alamayacağımızı. Recep Bey kulakların iyi duysun: CHP'nin kirli, haram paraya ihtiyacı yoktur. Mali sicilinin bozuk olduğunu söylüyorum, bu konuya hiç değinmiyor, geçiyor. Halbuki çıkar 'geçmiş mali sicilim temizdir' der ama diyemez. Neden diyemez; İstanbul Valiliği Başbakanlık makamına bir yazı yazmış, dönemin valisi imzalamış, konu Recep Bey ve onun banka ilişkileri. Yasadışı para toplandığı, birçok hesapta para dolaştırıldığı, bilinen firma ve şahıslara aktarıldığı, seçim giderlerinin karşılandığı yazılıyor. Bunu önceki Genel Başkanımız Sayın Deniz Baykal açıkladı. Sayın Başbakan, 'Bu gizli belgeleri kim açıklıyor, bunlar yasak' diyor, bu işleri yapmadıklarını söyleyemiyor. Şimdi 'bana güvenin' diyor, kusura bakma Sayın Başbakan, biz sana güvenmiyoruz, senin sicilin bozuk. Siz güven verecek bir şey mi yaptınız, her tarafınız bozuk, siciliniz de bozuk.''