-KILIÇDAROĞLU OXFORD'DA KONUŞTU OXFORD (A.A) - 02.03.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Eğer gerçekten demokrasiye karşı yapılan bir eylemin hesabını soracaklarsa Sayın Yaşar Büyükanıt'ın görevdeyken verdiği muhtıranın hesabını sorarlardı'' dedi. Kılıçdaroğlu, Oxford Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada, ''AK Parti iktidarı döneminde TSK'nın hesap verebilir hale geldiği'' yönündeki görüşlere katılmadığını söyledi. ''Eğer gerçekten demokrasiye karşı yapılan bir eylemin hesabını soracaklarsa Sayın Yaşar Büyükanıt'ın görevdeyken verdiği muhtıranın hesabını sorarlardı'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Tam tersine kendilerine muhtıra veren paşaya üstün hizmet madalyası verdiler. O da yetmedi altına zırhlı araç verdiler. Sonra da çıkıp 'biz orduya hesap soruyoruz' diyorlar. Hesap sormak için 1980'lere gitmeye gerek yok. Kendi iktidarları döneminde muhtıra verenler var, onlara hesap sorsunlar'' diye konuştu. CHP'nin bütün askeri darbelerde mağdur olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, kendi iktidarlarında muhtıra verenleri ertesi gün yargının önüne çıkaracaklarını söyledi. AK Parti'nin referandum döneminde ''Kenan Evren ve diğer paşalara hesap soracağını'' söylediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Hesap sormaları maaşlarına zamla sona erdi'' dedi. Kılıçdaroğlu, ''Solun birleşmesini ister misiniz?'' yönündeki soruya, ''Şu anda yeni CHP ile birlikte aşağı yukarı bütün sol bir noktada birleşti. Biz bu toparlanmanın zaman içerisinde daha da artacağını düşünüyoruz'' yanıtını verdi. Van'da bir toplantıya katıldıklarını, halkın CHP'ye bakışını ve taleplerini dinlediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Toplantıya katılanların hemen hemen tümü CHP'ye oy vermeyenlerdi. Biz sadece dinleyici olarak katıldık. Ortaya çıkan birçok düşünceye katıldığımızı ifade etmek isterim. Örneğin CHP'nin bölgeye daha çok gelmesi ve bölgenin sorunlarıyla daha fazla ilgilenilmesi istendi. Kürt sorunu, ekonomik ve sosyal sorunların da içinde bulunduğu pek çok sorun dile getirildi. Eleştirilerin büyük bir bölümü haklıydı. Biz o bölgeye çok az gidiyorduk ama yeni CHP ile beraber bölgeye daha fazla gittik. Bölgeyle ilgili iki temel sorunumuz var; sorunlardan birisi din eksenli siyaset, ikinci temel sorunumuz etnik temele dayalı siyaset. İkisi de 18'inci, 19'uncu yüzyılın politikaları. İki politika da insanlık tarihinde ağır bedellerin ödendiği politikalar. Biz o bölgeye 3. yol olarak gideceğimizi söyledik. İnsanların etnik kimliklerine ve dini inançlarına saygı göstereceğiz ve sorunlarını çözeceğiz. Onların sorunlarını çözmeye talibiz.'' -''ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ MİTİNGLERİ DÜZENLEYECEĞİZ''- Kemal Kılıçdaroğlu, özgürlüğü ve demokrasiyi bütün koşullarda savunmakta kararlı olduklarını ifade ederek, 12 Hazirandaki seçimler öncesi çoğu yerde özgürlük ve demokrasi mitingleri düzenleyeceklerini bildirdi. Kadınların siyasete daha fazla girmesinin, demokrasinin kalitesi açısından önemli olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'de sadece CHP'de kadın kontenjanı bulunduğunu kaydetti. Türkiye'de ''türban yasağı'' diye bir kavram olmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Üniversitelerin kendi düzenlemeleri var. Biz üniversitelerde bütün yasakçı anlayışlara karşıyız. Üniversiteler her türlü düşüncenin özgürce dile getirildiği kurumlar olmalı. Ayrıca biz üniversite gençlerine, üniversite yönetiminde söz ve karar hakkı da vermek istiyoruz. Üniversitelerde baskı aracı olan YÖK'ü de kaldıracağız. Bu konuda sözümüz var'' diye konuştu. Özellikle Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki olayların halkların özgürlük talepleriyle ilgili olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarının özgürlüklerine kavuşmasını ve baskıcı yönetimlere son verilmesini istediklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, ''Biz bütün arşivlerimizi açtık. Ermenilerin de arşivleri açmasını isteriz. Tarihçiler bir araya gelsinler, tartışsınlar. Tarihimizle yüzleşmekten kaçınmıyoruz. Ermenistan'ın da arşivleri açmasını isteriz'' dedi. -''ÖZGÜRLÜKÇÜ DEMOKRASİ DEVRİMİNE İMZA ATACAĞIZ''- Üniversitedeki konuşmasına, ''Halikarnas Balıkçısı'' olarak bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın 1908 yılında Oxford Üniersitesinden mezun olduğunu hatırlatarak başlayan Kılıçdaroğlu, Halikarnas Balıkçısı'nın Türk edebiyatında ''merhaba'' nidasını çok seven ve en güzel kullanan yazar olarak bilindiğini belirterek, ''Mektuplara 'merhaba' diye başlar, 'merhaba' diyerek bitirir Halikarnas Balıkçısı, size CHP olarak Türkiye'nin her gün nasıl bir güne 'merhaba' demesini arzuladığımızı anlatacağım'' dedi. CHP'nin 1923 yılında Cumhuriyet devrimini gerçekleştirdiğini, 1946-50 yılları arasında Türkiye'yi çok partili siyasi yaşama taşıdığını, 1970'li yıllarda da siyasi yelpazeye sosyal demokrasiyi kattığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi bir özgürlükler ülkesi haline getirmek için dördüncü devrime imza atmak istediklerini, bu devrimin de ''özgürlükçü demokrasi'' devrimi olduğunu söyledi. Kuracakları özgürlükçü demokraside öğrencilerin muhalefet etme hakkına sahip olacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, muhalif öğrencilerin neredeyse her eyleminin polis tarafından şiddetle bastırıldığını savundu. Oxford Üniversitesindeki öğrencilerin birkaç ay önce üniversite ücretleriyle ilgili eylem yaptığını ve üniversite kütüphanesini işgal ettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, ''Aranızda hiç acımasızca dayak yiyen oldu mu? Aranızda hiç tutuklanan, aylarca hapiste kalan oldu mu? Maalesef Türkiye'de olsaydınız böyle olabilirdi'' dedi. Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın hazırladığı İnsani Gelişmişlik sıralamasında 83. sırada olduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, ''Neden, çünkü eşitsizlikler ülkesiyiz'' ifadesini kullandı.