CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon Davası kapsamında Hasdal Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin nikah şahidi olmak için cezaevine geldi. Kılıçdaroğlu, "üzülmemek mümkün değil. Yaşantınız boyunca bütün kurumlardan birincilikle mezun olacaksınız ve gözaltına alınacaksınız" dedi.
Saat 11.00'de kıyılacak nikah öncesi Çelebi'nin avukatları Celal Ülgen, Serkan Günel ve Hüseyin Ersöz de hazır bulundu. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ın katıldığı nikah için gelin ve damadın akrabaları da cezaevine geldi. Cezaevine, arka camında "K-M" harflerinin yazılı olduğu gelin arabasıyla gelen gelin Kezban Merey, basın mensuplarına uzatılan mikrofonlara, "Daha sonra, teşekkür ederim" demekle yetindi. Kılıçdaroğlu ise, saat 10.40 sıralarında cezaevine girdi.
'Yeni bir başlangıç istiyoruz'
Bu arada damat Çelebi'nin ağabeyi Volkan Çelebi, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Bugün karedeşimi, 'mahpus damı' derler, biliyorsunuz, mahpus damında, duvarların arkasında evlendiriyoruz Kezban Merey'le. Yeni bir başlangıç olsun istiyoruz. Kendisi için yeni bir umut olsun istiyoruz. Onun bu haklı mücadelesini, onu, bu zindanlara atanlar da görsün. Çünkü, kardeşim suçsuz ve biz onun suçsuzluğundan o kadar eminiz ki, onu içeride evlendiriyoruz. Umarım, yargı süreçlerinde bunu düzeltme imkanı olur. Hala umut ediyoruz. Herşeye rağmen umut ediyoruz" diye konuştu. İçeriye sadece akrabaların girebildiğini belirten Çelebi, "fotoğraf çekilmeyecek" dedi.
Kılıçdaroğlu: Üzülmemek elde değil
Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin Hasdal Cezaevi'ndeki nikah törenine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıkışta açıklama yaptı:
"Genç bir teğmenin nikahına katıldım, mutluluklar diledim. Üzülmemek mümkün değil. Yaşantınız boyunca bütün kurumlardan birincilikle mezun olacaksınız ve gözaltına alınacaksınız. Hapse atacaklar. 16 yıl hapse mahkum edecekler. Bunu insan kabul edemez"
"Ondan habersiz telefonuna yükleme yapılıyor. Kim bunlar belli değil. Neden tutuklanıyor belli değil. Çok üzgünüm."
Kılıçdaroğlu, "orada anneler, küçük çocuklar vardı. Anne şunu söylüyor: Ben çocuklarımı hapishane yollarında büyütüyorum. Bu tablo yakışmıyor. Hem demokrasi diyoruz hem özgürlük diyoruz hukuku katlediyoruz. Bu tablo bizim kaldıracağımız bir tablo değil. Herkes eleştirilmeli. Suçluları savunmuyoruz. Yanlış anlamayım ama hukuk doğru işlesin diyoruz" diye konuştu.