T24 Haber Merkezi
CHP'nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i, adını anmadan sert ifadelerle eleştirdi. Kılıçdaroğlu, Özel'in Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yürüttüğü ve 'normalleşme' olarak adlandırdığı diyalog sürecine gönderme yaparak, "Halkın büyük umutlarla sıkı sıkıya bağlandığı CHP’nin kurumsal sorumluluğu, iktidarla normalleşme adı altında yapılan yanlışlıklara göz yummak, işlediği suçlara ortak olmak değildir!" dedi. Özel'in, New York Belediye Başkanı Eric Adams hakkında düzenlenen ve Türk iş insanları ve kurumlarının da geçtiği rüşvet iddialarıyla suçlandığı soruşturma için dile getirdiği "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ABD'ye saldırıldığında önemli bir jest yaptı ve burada böyle bir bina yapılırken Türkiye rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil, öyle bir acziyet içinde değil. Böyle bir şeye niyet etmek Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden kimseye yakışmaz" sözlerine de gönderme yaptı. Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi; rüşveti aklayacak, rüşvet verenleri devlet olarak isimlendirecek ve bu çarka payanda olacak bir parti asla değildir" görüşünü dile getirdi.
Özgür Özel'den, New York Belediye Başkanı hakkındaki iddialara Türkevi'nden cevap: Türkiye rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil
Kılıçdaroğlu’ndan Özel'e: Bu düzenin kurucusu sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir..!
New York Belediye Başkanı Eric Adams hakkında, aralarında yolsuzluk ve rüşvet dahil beş konuda suçlamaların yöneltildiği iddianame hazırlandı. 57 sayfalık iddianamenin önemli bir bölümünü Türk iş insanları ve en az bir Türk yetkiliyle bağlantılı suçlamalar oluşturuyor.
Önceki gün Türkevi'nde açıklamalarda bulunan Özel, New York Belediye Başkanı Adams hakkında açılan ve Türk yetkililerin de isminin geçtiği yolsuzluk soruşturması ile ilgili sorulan soruya, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ABD'ye saldırıldığında önemli bir jest yaptı ve burada böyle bir bina yapılırken Türkiye rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil, öyle bir acziyet içinde değil. Böyle bir şeye niyet etmek Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden kimseye yakışmaz" cevabını vermişti.
Konu hakkında Anka'ya da açıklamalarda bulunan Özel, "Bugün burada başka bir gündem var o binaya ruhsat verilmesi süreciyle ilgili. ABD, yargıçların istediğini araştırdığı, eğer hele işlerine geliyorsa istedikleri gibi ortaya çıkarabildikleri, ABD’de yargı, hukuk çok güçlü. Kimse baskı altında hissetmiyor kendisini bu anlamda. Araştırılır, suç işleyenler varsa cezasını çeker. Ama 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti, rüşvet vermiş' falan. Eğer böyle bir şeye yeltenen birileri varsa Türkiye’ye en büyük kötülüğü yapmıştır. Onların da cezasını çekmesi gerekir" demişti.
"Normalleşme adı altında bizlere AKP’nin hatalarına göz yummamızı isteyenlere duyururuz ki..."
Kılıçdaroğlu'ndan yolsuzluk iddialarının ardından sosyal medyada Özel'e yanıt geldi. "Bugün normalleşme adı altında bizlere AKP’nin hatalarına göz yummamızı isteyenlere duyururuz ki; şafağın söktüğü, güneşin battığı yerdeyiz ve mücadele edeceğiz" diyen Kılıçdaroğlu'nun paylaşımının tamamı şöyle:
"Erdoğan Hükümeti ve kurduğu Saray düzeninin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti değildir!
Cumhuriyet Halk Partisi; rüşveti aklayacak, rüşvet verenleri devlet olarak isimlendirecek ve bu çarka payanda olacak bir parti asla değildir.
Halkın büyük umutlarla sıkı sıkıya bağlandığı CHP’nin kurumsal sorumluluğu, iktidarla normalleşme adı altında yapılan yanlışlıklara göz yummak, işlediği suçlara ortak olmak değildir!
'O fakir (!), canı bedeninde oldukça' değil de "Mal varlığını araştırırız." diye tehdit edildiğinde denileni yapar!
Çocuklarının Vakıfları Amerika'da neler yapmış, mal varlıkları ne kadarmış?
Muhammed Ali'nin çifliğini kim satın almış?
Halk Bankası üzerinden neler yapılmış?
Asli görevimiz bu soruları sormaktır.
Son nefesime ve gücümün son noktasına kadar,
arsızın, hırsızın, hak-hukuk tanımazların, mafyaların-uyuşturucu baronlarının, tiranların ve karunlaşan haydutların karşısında,
Milletimin ve Partimin tam yanındayım.
Bugün normalleşme adı altında bizlere AKP’nin hatalarına göz yummamızı isteyenlere duyururuz ki;
Şafağın söktüğü, güneşin battığı yerdeyiz ve Mücadele edeceğiz…"