Alparslan Türkeş'in atadığı son Ülkü Ocakları Başkanı Azmi Karamahmutoğlu, "Değişim için, Tayyip Erdoğan’ın 21 yıllık kurulu yağma düzenini değiştirmek için 14 Mayıs’ta ipi göğüslemeye en yakın aday Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur" ifadesini kullandı.
Karamahmutoğlu, "Türk Milliyetçileriyle Dertleşme, sandıkla geldiler, sandıkla gidecekler! Demokrasi; yönetime seçimle gelinmesi kadar, yönetimdekinin seçimle değiştirilebilmesidir. 14 Mayıs akşamı sandıktan çıkacak seçmen iradesine karşı koyabilecek hiçbir anti demokratik güç yoktur. 200 Yıllık Türk modernleşmesi tarihinin eşsiz kazanımı olan “ulusal egemenlik”; bir “Mayıs” ayında çıkılan yolun sonunda “hakimiyetin” Türk milliyetçileri marifetiyle saraydan, bir şahsın tekelinden alınıp, millete devredilmesidir. Yine bir “Mayıs” ayındayız ve yine görev ve belirleyicilik Türk milliyetçilerinin sorumluluğundadır." açıklamasını yaptı.
Karamahmutoğlu şu ifadeleri kullandı:
"16 Nisan 2017 tarihli referandumda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine niçin “HAYIR” dediysek, aynı gerekçeyle sistemin, statükonun devamına “HAYIR” diyerek “DEĞİŞİM” için Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığına “EVET” diyeceğiz! 21 Yıllık AKP/Erdoğan müesses nizamının ülkemizi sapladığı bataklık; 10 milyonu aşkın kaçak ve sığınmacıyla sosyolojisi bozulmuş, nüfus işgaline uğramış bir Türkiye’dir ve ülkemiz ürkütücü bir güvenlik sorunu yaşamaktadır.
Kaçak ve sığınmacıların gönderilip, ülkemizin toplumsal yapısının düzeltilebilmesi için 21 yıllık kurulu tek adam rejimini değiştirmeyi başarabilmeliyiz. 14 Mayıs’taki seçimi, saray rejiminin propaganda aygıtlarınca belirlenen bir gündem ve iddialarla, onların kavramlarıyla tartışmayı reddediyoruz.
Güvenlikçi politikalar üzerinden tartıştırmak istediği seçim kampanyası; millet karşıtı “siyasal ümmetçi” zihniyetin, Türk milliyetçilerine “sığ” bakışını ele vermektedir. Yolsuzluk, hırsızlık, yağma ve talanın konuşulmasını istemeyen AKP Hükümeti bilsin ki; Türk milliyetçileri, milletin ve ülkenin yalnızca güvenliğini sağlamaya değil, beraberinde ekonomik refahına ve bilim, kültür, sanat ve fikir dahil top yekûn kalkınmasına taliptir.
Cumhuriyet Türkiyesi’nin bütün hükümetleri terörle mücadele etmiştir ve edecektir de… Bunun tek istisnası (terörle mücadelenin inkıtaya uğratıldığı) “çözüm süreci”nin AK Parti Hükümeti olmuştur. Biz Türk milliyetçileri “değişimi” kerhen değil gönülden istiyoruz. Yakın zamana kadar AKP ve Erdoğan muhalifi olan arkadaşlarımızın, bu seçimde “kerhen” (ikrah ederek) oy vermeyi düşünmesi; 21 yıldır süregelen yıkımı “çöküş”e götürmeye hizmet edecektir.
Çağrımız çöküşe değil, Cumhuriyet Türkiyesi’nin yeniden dirilişine, değişime oy vermeniz içindir. Türk milliyetçiliği siyasal düşüncesinin var olan tüm kurum ve kuruluşlarının ortak mutabakatıyla belirlenmiş bir aday mevcut olmadığına göre; herhangi bir adayın veya partinin alacağı oylar, bizim toplam sayımızı, gücümüzü göstermeyecektir.
Hiç kimsenin politik fantezisine veya pazarlık hesaplarına heba edecek 2 haftamız yoktur. Değişimi geciktirecek on beş gün ülkemiz için çok kıymetlidir ve tekrarlanacak (ikinci tur) seçim, gayet yorucu ve yıpratıcı olacaktır. Değişim için, Tayyip Erdoğan’ın 21 yıllık kurulu yağma düzenini değiştirmek için 14 Mayıs’ta ipi göğüslemeye en yakın aday Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’dur. Bu gerekçelerle”değişime”, Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’na oy vermek bireysel seçimim ve kararımdır. Birlik ve beraberlik içinde çalışacağımız daha güzel günlerde kucaklaşabilmek dileğiyle Ülküdaşlarımın ve Türk milliyetçilerinin takdirlerine saygıyla arz ediyorum."