Politika

KILIÇDAROĞLU: MAZOTU 1,5 LİRA YAPACAĞIZ ÖDEMİŞ (A.A)

26 Şubat 2011 17:57

-KILIÇDAROĞLU: MAZOTU 1,5 LİRA YAPACAĞIZ ÖDEMİŞ (A.A) - 26.02.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Mazot oldu 3,5 lira. Ben size söz veriyorum, işçi Kemal'in, emekli Kemal'in sözü, mazotu yarıya indireceğiz, 1,5 lira yapacağız'' dedi. Kılıçdaroğlu, İzmir'in Ödemiş ilçesinde İstasyon Meydanı'nda partisince düzenlenen ''Tarım Mitingi''nde yaptığı konuşmada, Hükümetin çiftçi, emekli, esnaf dostu olmadığını söyledi. ''Alın terinin karşılığının alınmadığı bir Türkiye'' ile karşı karşıya olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Zeytinin bittiğini söylüyorlar, üzüm var, zeytin var, incir var, pamuk var. Baktığınız zaman bu üreticilerin hangisi memnun? Biraz sesli söyleyin ki Ankara'daki Recep Bey duysun, bu milletin derdi nedir anlasın bari. Onların kulakları duymaz. Telefonla konuşurken derdinizi anlatın da onlar daha rahat duyar bunu. 12 Haziran'da sandığa gideceğiz. Halkın iktidarını kurmaya az kaldı, onun için mücadele edeceğiz'' dedi. Türkiye'de yoksulluğun her geçen gün arttığını savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''12 milyon 715 bin yoksulumuz var. Dedik ki 'aile sigortasını getireceğiz, yoksulluğu tarihe gömeceğiz' dedik. Başladılar korkmaya ve Recep Bey kalktı dedi ki 'Sen diyorsun ki 12 milyon 715 bin yoksul var kayıt dışı yoksulu niye hesaba katmadın' dedi. İlk kez Türkiye tarihinde bir başbakan kayıt dışı yoksulluktan bahsediyor, açıklanan rakam az diyor. Ne yaparsa yapsın aile sigortasını getireceğiz. Yoksul evde, kadının banka hesabına 600 lira yatıracağız. O kadın anasının ak sütü gibi o parayı çekip çoluğunun çocuğunun rızkını sağlayacak. Biz bunu söyledik, hemen dediler ki 'aile sigortası gelecek kadına 600 lira yatırılacak ama yeşil kart iptal edilecek' dediler. Recep Bey sen de örgütün de duysun, yeşil kart iptal edilmeyecek, 600 lira da verilecek. Bu milleti düşüneceğiz biz.'' Hükümeti eleştirenlerin kapısına sabah saat 05.00'de polisin geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ''Telefonla konuşun belki dertlerinizi dinlerler diye şunun için söylemiştim; eğer hükümeti eleştirirse birisi sabahın 5'inde 6'sında polis kapısına gelir. Bizim iktidarımızda, halkın iktidarında sabahın 5'inde 6'sında kapınızı sütçü çalacak. 'Çocuğunuza süt getirdim' diyecek. Bunların iktidarında polis çalacak.'' Kılıçdaroğlu, çiftçi kazanınca herkesin kazandığını, kaybedince herkesin kaybettiğini belirterek, ''Çiftçi ülkenin çimentosuysa o çimentonun dokularını Adalet ve Kalkınma Partisi, yani aldatanlar ve kandıranlar partisi bozmuştur'' dedi. Çiftçiye ne kadar destek verildiğini, ne kadar vergi alındığını hesapladıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Hesap şu: Çiftçiye 5 milyar lira destek verdiler. Bütün Türkiye'de çiftçilere verilen destek 5 milyar lira. Çiftçiden 6 milyar lira vergi aldılar. Verdiği destekten daha fazla vergi aldılar. Dışarıdan ithal edilen tarım ürünlerine 20 milyar lira verdiler. 5 milyar destek veriyorsun, 6 milyar vergi alıyorsun. 20 milyar lira da dışarıdan tarım ürünü getiriyorsun, oraya para veriyorsun.  Ben buradan Türkiye'deki bütün çiftçilere sesleniyorum: O 20 milyar lirayı yabancı ülkenin çiftçisine vermek yerine, bizim ülkenin çiftçisine verilseydi bu ülkenin çiftçisi bırakın Türkiye'yi, dünyayı beslerdi.'' Kılıçdaroğlu, dünyanın en pahalı gübresinin, dünyanın en pahalı mazotunun, en pahalı elektriğinin Türk çiftçisine verildiğini ileri sürerek, şunları söyledi: ''Ama ürünü dünyanın en ucuz ürünü. Ne olacak? Ekmiyor. 26 milyon hektar alan AKP iktidarı döneminde ekilmedi, ekilmiyor. Çünkü ürünün karşılığını alamıyor çiftçimiz. Onun için sesleniyoruz. Çiftçinin sorunlarıyla bire bir ilgilenmek ancak halkını düşünen iktidar için geçerlidir. AKP halkı düşünen parti değildir.'' Kılıçdaroğlu, partisinin iktidara gelmesi durumunda faizlerin yükseleceği yönündeki değerlendirmeye ilişkin, ''Ödemiş Meydanı'ndan sesleniyorum. Faizler asla ve asla çıkmayacak. Çünkü biz ekonomiyi iyi yöneteceğiz. Hatta şunu söyleyeyim, icra dairelerinin de sayısı azalacak. Hacizli traktör olmayacak'' dedi.