-Kılıçdaroğlu: Maskeni indirmek zorundayım İSTANBUL (A.A) - 17.09.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'a yönelik, ''Sen, Batı'nın egemen güçlerinin Ortadoğu'daki taşeronluğunu yapıyorsun. Ben, senin maskeni indirmek zorundayım'' dedi. Kılıçdaroğlu, Petrol-İş Sendikasının 26. Olağan Genel Kurulu'nun açılışında yaptığı konuşmada, demokrasilerde bedel ödenmeden arzu edilen sonuçların elde edilemeyeceğini de ifade etti. Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs'ın arkasında bedel ödeyen insanların dramının var olduğunu belirtti. Adnan Menderes ve bakanlarının idam edilişinin 50. yılı olduğunu da anımsatan Kılıçdaroğlu, ''50 yıl önce asıldılar, bugün toplumun hemen hemen tüm kesimleri, o idamların yanlış olduğunu söylüyor. Rahmetli İsmet İnönü, dönemin başkanına bir mektup yazar, 'Bu idamları yapmayın, doğru değil' diye. Ama idamlar gerçekleşti'' dedi. Siyasal idamların hiçbir zaman doğru olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Aynı şey Deniz Gezmiş ve arkadaşları için de geçerlidir'' diye konuştu. Konuşmasında, ekonomik politikaları da eleştiren Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin dış kaynağa, sıcak paraya dayalı olarak büyümesini gerçekleştirdiğini, bunun da istihdam yaratmadığını söyledi. Muhalefetin önemine de değinen CHP lideri Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ''İktidar, her ülkede vardır. Faşist yönetimlerde de iktidar vardır, demokrasilerde de iktidar vardır. Ama, muhalefet, sadece demokrasilerde vardır. Muhalefetin temel işlevi, iktidar partisini eleştirmektir. Terör tırmanıyor. Bir şey söyleyeceğiz. 'Bir dakika' diyorlar. 'Muhalefet terörü azdırdı, konuşmayacaksın' diyorlar. Gidersiniz terör örgütüyle pazarlık yaparsınız... Siz pazarlık yapıyorsunuz diyoruz, 'Bunu söyleyenler şerefsizdir, bunu ispat edemeyenler şerefsizdir' diye en ağır hakaretlerle karşı karşıya kalıyoruz. Biz, onlara, 'Niye görüştünüz' demiyoruz. 'Niye halka yalan söylediniz' diyoruz. Bir siyasetçinin temel görevi halka doğru söylemek değil midir?'' Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine bu konuda hakaret edildiğini savunarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik olarak, ''Elini vicdanına koy. Bana değil, halka yalan söylediğin için senin bu millete özür borcun var. Çık adam gibi bu milletten özür dile'' dedi. Görüşmenin, devletin görüşmesi olmadığını, özel temsilcinin görüşmeyi gerçekleştirdiğini öne süren Kılıçdaroğlu, ''Görüşme, devletin görüşmesi değil. Bir özür de buradan dilenmesi lazım'' diye konuştu. Kendilerinin sadece Suriye'de değil, Suudi Arabistan, Libya, Mısır, Katar, İran'da da demokrasinin ve çoğulculuğun olmasını savunan bir parti olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Kendilerine şu soruyu sordum. Parti aynı parti, yönetim aynı yönetim, bir ay önce kankaydın, bir ay sonra nasıl savaş haline geldin. Kim istedi bunu senden? Hangi egemen güçler düğmeye bastı da sen onların taşeronluğunu Türkiye'de yapıyorsun? Bunu anlat dedim. Hemen, 'Siz İsrail'in, Suriye'nin avukatlığına soyundunuz' dediler'' dedi. Kendisinin, ''işçi, emekli, memur, emekli ve işverenlerin avukatı olduğunu'' dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Sen, Batı'nın egemen güçlerinin Ortadoğu'daki taşeronluğunu yapıyorsun. Ben, senin maskeni indirmek zorundayım. İndireceğim ve o maskeyi bütün millet görecek. Bütün bu gürültünün arkasında ne var biliyor musunuz? Sessiz sedasız İsrail kalkanını getirdiler, Malatya'ya konuşlandırdılar. Şimdi kim İsrail'in avukatı?...'' diye konuştu. Bu sırada bir delege, ''Burası Meclis değil, işçilerin sorunlarını dile getirin'' diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, ''Siyasetçiyi çağırmayacaksınız o zaman, çağırıyorsanız onu dinleyeceksiniz. Onlar da gelsinler buraya, onlar da konuşsunlar'' dedi. Konuşmasına devam eden Kılıçdaroğlu, İsrail kalkanı dediği zaman bir rahatsızlığın ortaya çıktığını söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Kendi ülkemizin çıkarları bütün çıkarların üzerindedir'' dedi. Kılıçdaroğlu, çalışanların sayısının artmasına rağmen sendikalı çalışan sayısının azaldığını söyledi.