Politika

KILIÇDAROĞLU: KARDEŞ KAVGASINI BİTİRECEĞİM TUNCELİ (A.A)

19 Mayıs 2011 21:16

-KILIÇDAROĞLU: KARDEŞ KAVGASINI BİTİRECEĞİM TUNCELİ (A.A) - 19.05.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Nedir bu ayrılık gayrılık, nedir bu kavgalar, nedir bu insan kavgası? Size sözüm var. Bedeli ne olursa olsun kardeş kavgasını bitireceğim, bu coğrafyaya barışı getireceğim'' dedi. Kılıçdaroğlu, partisince memleketi Tunceli'nin Kışla Caddesi'nde düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. Anadolu'ya Nazım'ın dediği gibi geldiklerini belirten Kılıçdaroğlu, Nazım'ın "Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim'' sözlerini aktararak, şöyle devam etti: ''Beraber çalıştık, beraber harcadık emeğimizi. Gözyaşı döktük, acılar verdik, canlar verdik ama sonuçta bu güzel toprakta barış ve huzur içinde yaşamanın yollarını aradık. Bulduk da Cumhuriyetimizi kurduk, geleceğimizi, güzel geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini hep beraber yeniden ama geleceğe umutla bakan bir süreçte yaşatmaya çalışıyoruz. Biz herkesin eşit olduğu, eşit yurttaşlık, herkesin özgür olduğu özgür yurttaş, herkesin demokrasinin geliştiği bir ülkede yaşadığı özgür Türkiye... Bu amaçlarla yola çıktık, bu amaçlarla çalışıyoruz.'' Mitinge katılan vatandaşlardan birinde ''Recep Yaz AKP'ye Gönder, Makarna Evine Gelsin'' yazılı pankartı okuyan Kılıçdaroğlu, ''Bunlar gerçekten Tunceli'yi de Tuncelileleri de tanımıyorlar. Buzdolabı, çamaşır makinesi dağıttılar, dediler ki 'biz Tuncelileri kandırdık nasıl olsa. Çantada keklik bunlar. O yaptığın olaylara karşılık Tuncelili sana bir ders verdi. Referandumda da bir ders verdi çünkü Dersim demek özgürlük demektir. Özgür insanların yaşadığı yer demektir'' dedi.  -''12 EYLÜL'E KARŞI OLAN BİR PARTİ...''- Darbelere karşı olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, iç hizmet yasasının ilgili maddesini değiştirmeyi teklif ettiklerini; ancak CHP'nin popülist olduğunun söylendiğini belirtti. ''Bu CHP böyle söylüyor ama kanun teklifi bile veremez'' dendiğini ifade eden Kılıçaroğlu, o dönem Kars'ta olduğunu, derhal kanun teklifi hazırlanması, parlamentoya sunulması için Ankara'ya talimat verdiğini anlattı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''AKP bir şey dedi mi? Hani darbelere karşıydın. 12 Eylül'e karşı olan bir parti 12 Eylül'ün getirdiği yasaların tamamını değiştirir. Halktan, demokrasiden yana yapar. Özgürlüklerden yana tavır koyar, biz de deriz eyvallah. Biz karşı çıkarsak tamam. AKP statükocu bir partidir ve statükonun tanınmasından yanadır. Eğitimden yana, değişimden yana, özgürlükten yana olan parti de Cumhuriyet Halk Partisidir.  AKP'nin maskesini indireceğim. Faili meçhuller... Kim faili meçhul ister. Bizim görüşümüzden olsun olmasın, bir insanın faile meçhul kurban gitmesi doğru mudur? Demokrasilerde bir insanın canına kıyan, onu öldüren, hatta cesedine bile ulaşılamaz noktaya getiren faili meçhulleri aydınlatmak demokratların görevi değil midir. Benim genel başkanlığım döneminde 6 önerge verdik ve şunu söyledik: 'Gel arkadaş sen demokrasiden, özgürlüklerden söz ediyorsun. Gel faili meçhullerin komisyonunu kuralım, faili meçhulleri araştıralım'. 6 önergemizi de AKP reddetti. Siyaset dışı bulmuş. Demokratik değildir, özgürlükçü değildir ve faili meçhullerin araştırılmasından yana değildir.''  Kayıp insanlar konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, İstanbul'da kayıplarla ilgili bir derneği ziyaret ettiğinde çocuğu kaybolan bir annenin kendisine gelip, 'kaybolan çocuğumu istiyorum. Öldüğünü biliyorum ama bana mezarını göstersinler, gidip başında bir Fatiha okuyayım bari' dediğini anlattı. İnsanlık dramının bu noktaya ulaştığını söyleyen Kılıçdaroğlu, bu konuda da önerge verdiklerini, kayıpların araştırılmasıyla ilgili komisyon kurmayı teklif ettiğini, ancak AK Parti'nin bunu reddettiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, 'Faili meçhullere göz yumacaksın, kayıplara göz yumacaksın çıkıp 'biz darbelere karşıyız' diyeceksin. O zaman adam gibi oturursun muhalefet partisiyle, faili meçhulleri de kayıpları da bulursun, failleri de götürüp adalete teslim edersin'' dedi.  -SEÇİMLE GELEN BELEDİYE BAŞKANLARINA SAYGI DUYULMALI- Seçimle gelen belediye başkanlarına herkesin saygı duyması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, dürüst yönetim olduğu sürece, her yönetime, her siyasal anlayışa saygı gösterilmesi gerektiğini yineledi. Kılıçdaroğlu, halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarının cezaevinde tutulmaması gerektiğini, bunun doğru olmadığını dile getirdi. Kemal Kılıçdaroğlu, ''Demokrasiye aykırı, özgürlüğe aykırı her türlü eylemin davranışın karşısında olacağız. Bizim için demokrasi var, özgürlük var. Bizim gibi düşünmeyenler için de özgürlük var. Bizim temel felsefemiz, temel amacımız budur'' diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini ''Dersim arşivlerini açıklarım sonra'' diye sözde sıkıştırdığını savunan Kılıçdaroğlu, ''Yüreğin varsa açıkla, açıklamazsan ben açıklayacağım'' dedi. Halkın geçmiş tarihiyle yüzleşmesi, gerçekleri görmesi, gerçeklerden korkmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Gerçeklerden korkmayacağız ki bu ülkede sağlıklı bir demokrasiyi, kendi ellerimizle, düşüncelerimizle, üniversitelerimizle beraber kuracağız. Onun için, o açıklamazsa bana yetki verirsiniz 13 Haziran'da, 14 Haziran'da ben bunu açıklayacağım'' diye konuştu. -''ANA DİL YASAĞI OLMAZ''- Kılıçdaroğlu, herkesin ana dilini özgürce konuşmasından yana olduklarını her yerde söylediklerini belirterek, ana dilin yasağı olmayacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Ama resmi dilimiz Türkçe, Türkçemizi de seviyoruz. Ses bayrağımızdır diyoruz. Dolayısıyla her yerde, her ortamda, özgürlükten, demokrasiden, insan haklarından yana nasıl bir düzenleme varsa, o düzenlemeleri yaşama geçirmek yeni Cumhuriyet Halk Partisinin görevi olacaktır'' dedi. ''Yeni Cumhuriyet Halk Partisi özgürlük demek, devrimci ruhuna sahip çıkmak demek, halkın sorunlarına kilitlenmek demek, insandan, emekten, alın terinden yana proje üretmek demek, insan hakları demek, halkın partisi demek'' diyen Kılıçdaroğlu, bugünün 19 Mayıs olduğunu ve Mustafa Kemal'in milli mücadeleyi başlattığı tarih olduğunu söyledi. -''KARDEŞ KAVGASINI BİTİRECEĞİM''- Kılıçdaroğlu, bu coğrafyada herkesin karnının doyabileceğini vurgulayarak, ''Nedir bu ayrılık gayrılık, nedir bu kavgalar, nedir bu insan kavgası? Size sözüm var. Bedeli ne olursa olsun kardeş kavgasını bitireceğim, bu coğrafyaya barışı getireceğim'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Dersim'in ovalarıyla ve dağlarıyla gurur duyduğunu belirterek, ''Dersim deyince aklıma özgürlük geliyor. Tarih yazdınız siz, demokrasi tarihi yazdınız. 12 Eylül Anayasa'sına da en yüksek hayırı siz çıkardınız. Çünkü, insan hakları deyince siz, demokrasi deyince, özgürlük deyince siz, insana sevgi saygı deyince yine siz. Yine Tunceli, yine Dersim'' dedi. Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından CHP milletvekili adayları Kamer Genç ve Hüseyin Aygün'ü tanıttı. -NOTLAR- Kılıçdaroğlu, parti otobüsünden miting meydanına gelirken yolun bir bölümünü yürüyerek geçti. Yürüş sırasında izdiham yaşandı. Miting sonunda Kılıçdaroğlu, platformdan alanda bekleyen vatandaşlara çiçek attı, meydanda bulunanları Kürtçe türkü eşliğinde selamladı. Daha sonra parti otobüsünün üzerinde şehir turu atan Kılıçdaroğlu'na vatandaşlar yol boyunca eşlik etti. Bir grup genç de ''Pülümür Sosyalist Gençlik'' imzalı yarı Türkçe yarı Zazaca yazılı ''Düzgün Baba yardımcın, Hızır yoldaşın olsun'' pankartı taşıdı. Kılıçdaroğlu'nun abisi Yusuf Ziya Kılıçdaroğlu da parti otobüsüne bindi.  Kılıçdaroğlu, Munzur Nehri kenarında da fotoğraf çektirdi. Bu sırada bir gazetecinin Tunceli'ye gelmeden önce asılan ve kısa süre sonra kaldırılan Zazaca pankartlara ilişkin sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ''Onlardan bizim haberimiz yok. Galiba bir dernek yapmış, partiye ait değil. Ama her pankart asılabilmeli, demokrasi ve özgürlükten korkmamamız lazım'' yanıtını verdi.