Politika

Kılıçdaroğlu: Fransa kendi tarihine ihanet içinde ANKARA (A.A)

22 Aralık 2011 16:20

-Kılıçdaroğlu: Fransa kendi tarihine ihanet içinde ANKARA (A.A) - 22.12.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fransa Ulusal Meclisi'nde görüşülen yasa teklifiyle ilgili ''Fransa kendi tarihine ihanet içindedir. Özgürlüğü savunan, özgürlük konusunda dünyada sembol olan bir ülke bugün düşünce özgürlüğüne siyasetçilerin kararıyla kelepçe vurmaktadır. Bunu anlamak mümkün değildir'' dedi.    CHP Parti Meclisi (PM) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Kılıçdaroğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, PM'nin Türkiye'nin ağır ve yoğun gündemiyle toplandığını, bunun CHP'nin sorumluluğunu artırdığını söyledi. PM toplandığı sırada Fransa Ulusal Meclisinde de ''1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddini suç sayan yasa teklifinin'' görüşüldüğünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, öğrencilik dönemlerinde Fransa'nın kendilerine özgürlükler ülkesi, düşüncelerin yasaklanamadığı ülke olarak öğretildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Çünkü Fransa'nın tarihinde 1789 aydınlanması vardır. 1789 devrimi sadece Fransa'da değil dünyada bir çığır açmıştır'' diye konuştu. Fransa'da büyük yapıların üzerinde ''özgürlük, eşitlik, kardeşlik'' kelimelerinin yazılı olduğunun görüldüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Bugün geldiğimiz noktada Fransa kendi tarihine ihanet içindedir. Özgürlüğü savunan, özgürlük konusunda dünyada sembol olan bir ülke bugün düşünce özgürlüğüne siyasetçilerin kararıyla kelepçe vurmaktadır. Bunu anlamak mümkün değildir.  Tarihçilerin görevini siyasetçiler üstlenebilir mi? Bu çağ dışı anlayışı Fransa'da görmekten ben üzüntü duyuyorum. Bize öğretilen Fransa ile Sarkozy'nin Fransa'sı arasında çok fark var. 1789 Fransız Devrimi'nin üzerine büyük bir gölge düşürecekler.'' Fransa'daki çok sayıda sağduyulu tarihçinin, yazarın, bunun doğru bir hareket olmadığını söylediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Ama siyasetçinin gözü kararmışsa, intikam duygusuyla hareket ediyorsa, önyargılarla hareket ediyorsa zaten oradan ciddi bir kararı beklemek de mümkün değildir'' dedi. Kılıçdaroğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'na bazı atamalar yaptığını anımsattı. Atatürk'e karşı ön yargının en belirgin olarak ortaya çıktığı dönemin 12 Eylül dönemi olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Atatürkçülüğü kullanıp Atatürk'e karşı duran dönem 12 Eylül dönemidir. O dönemde Cumhuriyetin başyazarı bir yazı yazmıştı. 'Siz böyle Atatürk'ü yorumluyorsanız ben Atatürkçü değilim' diye. O yazısı dolayısıyla da sansür yemişti. O dönemde Atatürk'ten adeta intikam alır duygusuyla kinle hareket edilerek vasiyeti çiğnendi. Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu kapatıldı, resmi devlet dairesi haline dönüştürüldü. Dün oraya atamalar yapıldı. 12 Eylül ürünü olan bir partinin atamalarıdır bunlar. O partiye yandaşlık yapanların atamalarıdır bunlar.''  Ataması yapılan kişilerden birinin yazdığı bir yazıda ''Atatürkçülüğün bir tür cehaleti, kifayetsizliği, ilme ve fikre uzaklığı bağnazlığı gizlemek için icat edilmiş bir maske olduğunu, uzun yıllar boyu tecrübe ederek öğrendim'' dediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti: ''Ve şimdi bu kişi Atatürk'ün ismi olan bir kuruma yönetim kurulu üyesi olarak atanıyor. İnsanda biraz vicdan olur, ahlak olur, insanda biraz tarihe saygı olur. İnsanda biraz Mustafa Kemal'e saygı olur. Şimdi ben merak ediyorum bu kişi orada nasıl görev yapacak. Ya sözlerinin arkasında dur ya da o görevden ayrıl.'' -''CHP depremi unutmayan tek parti''- Kılıçdaroğlu, bugün Van Erciş depreminin 60. günü olduğunu anımsatarak, geçen süre içerisinde oradaki insanların hala sorunlarla boğuştuğunu, iktidar tarafından unutulduğunu söyledi.  Depremzedeleri unutmayan tek partinin CHP olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 60 gündür partisinin milletvekillerinin deprem bölgesinde bulunduğunu, ellerinden gelen her türlü katkıyı sunduklarını anlattı.  -''Acemiler mangası sorunu çözemez''- ''60 gündür ne yaptınız siz? 60 gündür hala yaraları saramadınız mı siz?'' diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Sayın Başbakan oraya gittiğinde 'ilk 24 saatte başarısız olduk' diye bir itirafta bulunmuştu. Belki özeleştiri olarak saygı duyulması gereken bir özeleştiridir. Ama kimse kusura bakmasın da ilk 24 saat değil, ikinci 24 saatte de beşinci 24 saatte de... Elli sekiz 24 saat geçti. Elli sekizinci 24 saatte de siz başarısızsınız. Oraya bir acemiler mangası koydunuz, o acemiler mangası kesinlikle bu sorunu çözemez. Ya Sayın Başbakan'a yanlış bilgi veriyorlar ki el atsın ya  Sayın Başbakan bildiği halde sesini çıkarmıyor. İkincisi daha vahimdir.  Bölgeye giden CHP milletvekillerinin raporlar hazırladıklarını ve bunu kamuoyuyla paylaştıklarını aktaran Kılıçdaroğlu, depremzedelerin hala yazlık çadırlarda kaldığını, naylon brandaların altında yaşayan aileler olduğunu, yüzlerce kişiye bir tuvalet ve banyo düştüğünü söyledi. Durumu iyi olan bütün ailelerin Van ve Erciş'i terk ettiğini, yoksulların ise bölgede kaldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, kimsenin onlara kucak açmadığını kaydetti. -Dış politika- İç sorunların yanı sıra dış sorunların da olduğuna dikkate çeken Kılıçdaroğlu, ''Bir Hükümet düşünün 'nasıl savaşa girebilirim' onun arayışı içinde. Hangi amaçla giriyorsunuz siz? Hangi amaçla böyle bir arayışın içindesiniz? Bunu anlamak mümkün değil. Türkiye kendi bölgesinde lider ülke olacaksa, saygın ülke olacaksa bugüne kadar izlediği dış politikadaki tutarlılığıyla bu olur. AKP Hükümetiyle beraber dış politikadaki tutarlık bitmiştir. Ülkelerin iç işlerine doğrudan müdahale ediyoruz biz. Hangi amaçla müdahale ediyorsunuz siz? Üstelik bunu kendi özgür iradesiyle de yapmıyor. Batının egemen güçlerinin Ortadoğu'daki taşeronu olarak yapıyor bunları'' diye konuştu.  Dünyanın bütün saygın kuruluşlarının 2012'de Türkiye'de ciddi bir ekonomik kriz yaşanacağını söylediğini, bunu Hükümetin de kabul ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, gelinen noktada sadece dış politikada değil, ekonomide de Türkiye'nin kötü yönetildiğini ileri sürdü.  İşsizlik rakamlarındaki azalmanın da gerçeği yansıtmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Bunu ancak bizim külahımıza anlatırlar, doğru değil'' dedi. Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda PM toplantısına, partisinin TBMM grup başkanvekillerinin yanı sıra grup yönetiminin de davet edildiğini söyledi.          PM toplantısı basına kapalı olarak devam etti.