T24 - CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın ülkenin sorunları yerine CHP'yle uğraştığını söyledi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ı dindar görünümlü din tüccarı olduğunu söyleyerek, "Recep Tayyip Erdoğan bir bölücüdür, toplumu böler. Bir yerde mezhepçilik mi var Erdoğan orada. Her inanca saygı duymak hepimizin görevidir. Her yurttaşın inancı bizim başımızın üzerine" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuşma yapıyor.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
Sayın Erdoğan'ın değişik bir ruh hali var. Geçen hafta 46 dakika konuştu. Konuşmada her dakikada ya CHP ya Kılıçdaroğlu diyor. Başbakan işi gücü yok CHP'ye saldırıyor. CHP'den korkuyorsun, CHP'den korkacaksın. Hadi CHP'yi anladık İnönü'ye de saldırıyor. Rahmet dilemek müslümanlığın gereği değil midir? Yunan general bile İnönü'yle böyle uğraşmadı.
Bunlar postmodern diktatördür. "Köprü buradan geçecek demiş" iş bitmiş. Demokrasi kültüründen, bilimden, ahlâktan uzak bir başbakan ilk kez görüyorum. İnönü bu ülkede emperyalizme karşı mücadele eden Atatürk'ün arkadaşıdır.
Recep Tayyip Erdoğan bir bölücüdür, toplumu böler. Bir yerde mezhepçilik mi var Erdoğan orada.
Erdoğan dindar görünümlü bir din tüccarıdır. Irak'ta binlerce müslüman katledilirken Erdoğan'ın sesi çıktı mı? Dindar adam ahlaklı olur, insanı sever, insana saygı duyar. Bunların dindarlığı farklı bir dindarlık. Deniz Fener'ini, yolsuzlukları biliyoruz. İnsanların duygularını sömürdüler.
Her inanca saygı duymak hepimizin görevidir. Her yurttaşın inancı bizim başımızın üzerine.
Deprem oldu dediniz, 29 Ekim'i iptal ettiniz. Aynı akşam koşa koşa düğünlere gittiniz. 19 Mayıs törenlerini iptal ettiler. "Çocuklar üşüyor" dediler. Şimdi de Gençliğe Hitabe'yi kaldırıyorlar. Nesinden rahatsız oluyorsunuz çıkın açıklayın. Çık hangi cümleden rahatsız olduğunu milletin önünde söyle. O hitabe bağımsızlık savaşı veren bütün ulusların manifestosudur. Kurtuluş Savaşı'yla kazanılan değerlere saldırıyorlar. Bağımsızlık sembollerine saldırı yapılıyor. AKP iki yüzlü politika güdüyor. Batılı güçlerin taşeronluğunu yapıyorlar.
Vatandaş kendine iki soru sorsun. Ben Erdoğan hakkında olumsuz bir şey yazarsam başıma bir şey gelir mi? Benim telefonum dinleniyor mu? Bu iki soruya hemen hayır diyemezsiniz bilin ki o ülkede diktatörlük vardır.
Aslında soru sormaya bile gerek yok. Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta "Kılıçdaroğlu artık mercek altındasın, takip ediliyorsun" diyor. Ahlaksızlığa, pervasızlığa, densizliğe bakar mısınız? Sen de ahlak kırıntısı var mı, yok mu? Onu söyle.
İnsan haklarının sözcüsü ve savunucusu CHP’dir, baskıcı rejimlerin adresi de AKP’dir.
Paul Auster, "Hapiste yatan gazeteciler var. Neler oluyor Türkiye’de, Demokrat olmayan ülkelere gitmiyorum" diyor. Auster, Irak’ta 1.5 milyon katledilirken Bush’u suçladı. Ama Erdoğan keyfine baktı. Auster, "Atatürk olağanüstü bir lider” diyor. Bu sözlerden mi rahatsız oluyor sayın Erdoğan. Hapisteki gazeteciler için dünya basını tepki gösteriyor. Sıkılmazsan, yüzün kızarmazsa dünya basınını da oku bakalım. Auster’a “ya sen ne cahil adamsın” diyor. Ne söyleyim? Arınç ve Erdoğan’ın konuşmalarını yan yana getirirseniz bir rol paylaşımı ortaya çıkıyor."