CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmaların, "Gülen cemaatinin siyasi ayağına" uzanmadığını ifade etti. "FETÖ'cü diye çikolatacı, börekçi paşa, er, askeri öğrenci buldun ama bir tane siyasetçi yok. Nasıl olur?" diyen Kılıçdaroğlu, "Eğer bir siyasi iktidar, darbeden şikâyetçiyse gerçek darbecileri yargının önüne çıkarmak zorunda. Eğer bunu yapmıyorsa darbecinin kendisi zaten odur" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, "Doğan Holding Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu’nun tutuklanma gerekçelerden biri Gülen’in sağ tarafında bulunup, ceketinin iki düğmesini de iliklemesi... Gitmeyen gazeteci, gitmeyen AKP milletvekili kalmadı. Böyle bir saçmalık olabilir mi” dedi.
Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'da yapılan halk oylaması sırasında Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'da geçersiz sayılan mühürsüz pusula ve zarfları son anda geçerli saydığını hatırlatarak "Bu anayasa mühürsüz anayasadır" görüşünü dile getirdi. Kılıçdaroğlu, sözlerinin devamında "Devletin bütün kurumları karşı darbe için koordine edilmiştir" iddiasını ileri sürdü.
Olağanüstü hâl (OHAL) uygulaması kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile yapılan ihraçlara tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Bir darbe süreci yaşıyoruz. Kafasını kaldıranları ya devletten atıyorlar ya işine son veriyorlar. Demokrasi ve anayasa askıya alınmıştır" dedi.
Kılıçdaroğlu, yargının bütün aşamalarına "parti militanları"nın atandığını iddia etti; "Bütün bunlara karşı onurumuzla gururumuzla direneceğiz. Direnmek bizim boynumuzun borcu. Ayarını bozdukları kantar gün gelecek onları da tartacak" diye konuştu.
Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan "taslak rapor"u da "Darbe komisyonu raporuna göre 'FETÖ' elemanları devlete sızmış, hayır kardeşim yerleştirildi onlar" ifadesiyle eleştirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Beşiktaş'ın şampiyonluğu hepimizi gururlandırdı. Takımın başkanı Fikret Orman'a, Şenol Güneş'e, futbolculara ve taraftarlara teşekkür ediyoruz. Beşiktaş'la ayrılmaz bir ikili olan Çarşı'ya buradan selamlarımızı gönderiyoruz.
"İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır"
İnsanların hak aramaları kadar güzel bir şey yok. Eğer siz hak arama kanallarını kapatırsanız insanları sokağa itmiş olursunuz. Biz hakkını arayan, alın teri döken, herkesin, her işçinin, her sendikanın yanındayız. Kuşkusuz bazılarının sendikal hakları, yasal güvenceleri var hak arayabiliyorlar. Milyonlarca gencimiz işsiz. Üniversiteyi bitirmiş, iki üniversite bitirmiş, master yapmış, doktor yapmış, hatta yurt dışında da yapmış ama bugün işsiz. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Eğer bir ülkede bir hükümet varsa, o hükümetin birinci görevi işsizliği bitirmektir. İşsizlikle mücadele edeceksiniz. Bugün her dört gencimizden biri işsiz. Anneler babalar çocuklarını hangi umutlarla okullara gönderdi. İşsiz adam, işsiz gencecik kız ne olacak bunların hali? Ankara'daki beylerin ve çocuklarının böyle dertleri yok. Hepsinin yatları, katları, gemileri var.
"Bir devrimin altına hep birlikte imza atalım"
15-29 yaş aralığında 5 milyon gencimiz ne okula gidiyor, ne de çalışıyor. Bunların 1,4 milyonu erkek, 3,6 milyonu kadın. Hiç bundan söz ediyorlar mı? İşsizlikten söz ediyorlar mı? 'İstihdam arttı' diyorlar, nasıl oluyorsa işsizlik de artıyor. Gerçek, milyonlarca gencin işsiz olduğu. Gencecik pırıl pırıl gençlere sesleniyorum; eğer bu ülkede kamu personeli olmak istiyorsanız, sendikalı bir işte çalışmak istiyorsanız kapısını vurabileceğiniz tek parti Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Türkiye'yi düzeltmek mi istiyorsunuz, siyasetin ahlaklı zeminde büyümesini mi istiyorsunuz? Gelin hep birlikte Türkiye'de köklü bir değişimi yapalım. Bir devrimin altına hep birlikte imza atalım. Öyle bir noktaya geldik ki, işsizliği besleyen unsurlar üretimsizlik. Üretim yok Türkiye'de. Bir rekora imza attılar. Türkiye sığır ithalatında Avrupa'nın birincisi, dünyanın da ikincisi.
"Batman'daki ekmek kuyruğunu gördünüz mü?"
Batman'daki ekmek kuyruğunu gördünüz mü? Binlerce kadın iki ekmek almak için saatlerce kuyrukta bekliyor! Hani bu ülkede kişi başı gelir 3 kat artmıştı? 15 yıldır iktidardasınız milyonlarca, binlerce insan hala iki ekmeğe muhtaçsa burda bir yanlışlık var demektir. Hiçbir ön yargı olmaksızın oy veren değerli vatandaşlarıma sesleniyorum. 15 yıldır iktidarda olacak, siz de yakınlarınız köşeyi dönecek, ama yüzbinlerce insan iki ekmeğe muhtaç olacak.
"Bu lükstür, bu şatafattır"
Referandum sırasında otelde SMA hastası aileler benimle görüşmek istedi. Bu çocukların tedavi edilmesi için ilaç gerekiyor. Bu ilacın fiyatı binlerce dolar. Hepsinin sosyal güvenliği var. Ama sosyal güvenlik de diyor ki 'Ben bunu karşılamam'. O ailelerden biri Eymen bebek, 8,5 yaşında hayatını kaybetti. Annesinin söylediği söz 'Biz seni kurtaramadık'. Bir ilaç getirilemedi, bu çocuk hayatını kaybetti. Binlerce çocuk ilaç bekliyor. AK Parti Genel Başkanı, Çin'e ABD'ye giderken özel arabasını kargoyla götürebiliyor. Allah aşkına ramazan ayındayız. Hangi din bunu kabul eder, hangi ahlak bunu kabul eder! Ben böyle konuşunca Kılıçdaroğlu sert konuştu diyorlar. Ölen çocuğa mı acırsınız, bir beyefendinin arabası kargoyla uçağa gidiyor buna mu acırsınız. Bu lükstür, bu şatafattır. Bu 8,5 yaşındaki Eymen bebeğin günahı onların boynuna.
"Bu adaletse..."
Kadri Gürsel, içeride. Niye içeride, ByLock kullanan 92 kişi Gürsel’i aramış. Gürsel’in telefonunda ByLock yok. Böyle saçmalık olabilir mi? Aylardır içeride. Doğan Holding’in Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu, tutuklanma gerekçelerden birisi şu; Gülen’in sağ tarafında bulunup, ceketinin iki düğmesini de iliklemesi. Gitmeyen gazeteci, gitmeyen AKP milletvekili kalmadı. Katar katar gidiyorlar. Sağ tarafında iki düğme ilikli, peki ya sol tarafında; onlar tutuksuz, böyle bir saçmalık olabilir mi? Oruç tutan vatandaşlarıma sesleniyorum, elinizi vicdanınıza koyunuz. Eğer bu adaletse, ben adaletin ne olduğunu bilmiyorum. Bu adaletsizlikse, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
"FETÖ'nün elemanları devlete sızmadı, devlete yerleştirildi"
15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu... Komisyon darbeyi aydınlatmak değil darbeyi nasıl kapatırız onun hesabı içinde. Komisyon başkanı da zaten geçmişte Gülen'e övgüler düzen birisi. Kaç kez Pensilvanya'ya gitti onu da bilmiyoruz, el etek öpen birisi. Eğer bir siyasi iktidar darbeden şikayetçiyse gerçek darbecileri yargının önüne çıkarmak zorunda eğer bunu yapmıyorsa darbecinin kendisi zaten odur. MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı neden gelmiyor komisyona? Çünkü iktidar izin vermiyor. 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu değil kapatma komisyonu. 17-25 Aralık'ta bir hükümetin, bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Rapora göre FETÖ'nün elemanları devlete sızmış. Ne sızması, devlete yerleştirildi bunlar.
"Karanlık noktalar bir değil, iki değil, dünya kadar"
Çatı iddianamesini hazırlayan bir savcı da görevden alındı. Neden alınır bir savcı? MİT'in haberi var mıydı, yok muydu darbeden? Bu da tartışmalı. O.K. diye birisi MİT'e gitmiş. Geldi ama darbe ile ilgili bir şey söylemedi. Soruyor savcı sen darbeden söz ettin mi? Evet diyor söz ettim. Peki söz etmişse bu ülkede MİT Genelkurmay niye darbeyi önlemedi hangi gerekçeyle önlemedi? Ben kontrollü darbe deyince kızıyorlar. Karanlık noktalar bir değil iki değil dünya kadar. Balyoz, Ergenekon kumpasını bunlar yapmadı mı? Tek satır yok. Çünkü kendi suçları ortaya çıkacak. Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü hala şüphelidir. Dosyayı kapatmaya çalışıyorsun. Asıl suçlular halen yakalanmış değil. Asıl failler yani bu işin siyasi ayağı ortaya çıkmış değil. Sonuna kadar götüreceğiz. 249 şehidimiz var. 249 şehidin kanını yerde bıraktılar o kanı yerde bırakmamaya söz verdik sözümüzün arkasında duracağız. Asıl çağrılııp dinlenilmesi gerken iki kişi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanı. Binali Yıldırım ve Recep Tayyip Erdoğan, gelip bilgi vermeleri lazım. 'Darbeyi dünürden haber aldım' diyorsa, dünür gelsin o zaman.
"Ayarını bozdukları kantar, gün gelecek onları da tartacak"
Bu nasıl bir darbe ve nasıl bir araştırma? FETÖ'cü diye çikolatacı, börekçi, paşa, er, askeri öğrenci buldun ama bir tane siyasetçi yok. Nasıl olur? OHAL uygulamalarıyla bir darbe süreci yaşıyoruz. Kafasını kaldıranları ya devletten atıyorlar ya işine son veriyorlar. Demokrasi ve anayasa askıya alınmıştır. Bu anayasa mühürsüz anayasadır. Bu bir partinin anayasası bir devlet partisinin. Devletin bütün kurumları karşı darbe için koordine edilmiştir. YÖK darbecilerin emrine verilmiştir. Tıpkı YSK'da olduğu gibi yargının bütün aşamalarına parti militanları atanmaktadır. Bütün bunlara karşı onurumuzla gururumuzla direneceğiz. Direnmek bizim boynumuzun borcu. Ayarını bozdukları kantar gün gelecek onları da tartacak.