İstanbul'da konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim bir kusurumuz var" diyerek, "Yeteri kadar söyleyemedik. Yeteri kadar vatandaşın kapısını çalamadık" ifadelerini kullandı.
CHP İstanbul İl Başkanlığı, Şişli Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde üye katılım töreni düzenledi. Törene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dijital Mecralar Komisyonu üyesi Yüksel Mansur Kılınç ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı.
Kılıçdaroğlu burada yaptığı açıklamada, "Aramıza yeni yol arkadaşları geldi. Ve onlarla beraber yol yürüyeceğiz. Önce yeni gelen arkadaşlarıma şunu söylemek isterim; CHP'li olmak kolay bir şey değil. CHP'li olmak için önce adaletli olmak lazım. Mülkün temeli adaletse, devletin dini adaletse, adaletli olmak her CHP'linin temel görevidir. Demek ki birinci görevimiz, adaleti her aşamada bir şekliyle sağlayacağız" dedi.
"Adliye binası önünde aylardır bekleyen Emine Şenyaşar'a giden bir genel başkanım"
Urfa'da iki çocuğu ve eşi öldürülen Emine Şenyaşar'ı hatırlayan Kılıçdaroğlu, "Emine Şenyaşar Türkçe bilmiyor ama Emine Şenyaşar'a gittim. Adliye binası önünde aylardır bekleyen Emine Şenyaşar'a giden bir Genel Başkanım. Emine Şenyaşar belki hayatında hiç CHP'ye oy vermedi ama bir haksızlıkla karşı karşıya kaldıysa ve ben siyaset yapıyorsam onun hakkını ve hukukunu savunmak zorundayım" ifadelerini kullandı.
Can Atalay tepkisi: Herkes için adaleti savunacağız
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay için mesaj veren Kılıçdaroğlu, "Aynı şekilde TBMM'de olması gereken bir milletvekili eğer bugün TBMM'de değil ve hapishanede tutuluyorsa onun hakkını ve hukukunu da ben savunmak zorundayım. Adaleti savunacağız ama kendimiz için değil. Sadece partililerimiz için değil, herkes için adaleti savunacağız" diye konuştu.
"Tasarruf yapacaksan 13 uçaktan yap!"
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'ücretsiz bir öğün yemek' uygulamasını kaldırmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Eğer gelir dağılımı adaletli değilse bir kısmımız çok varlıklı, bir kısmımız çok fakirsek varlıklıdan alıp da bir miktar olsa da fakire kaynak ayıramıyorsak o zaman siyaset yapmanın da anlamı kalmıyor. Bunu şunun için söyledim. Milyonlarca evladımız okula başladı. Tasarruf yapacaklar... Elbette devlet tasarruf yapar, elbette savurganlık yapmamalı. Ancak çocuğun boğazından tasarruf yapamazsınız" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Onların bir öğün beslenmelerini kestiler. Milyonlarca evladın bir öğün beslenmesinden hangi tasarrufu yapacaksın sen, tasarruf yapacaksan saraydan yap! Tasarruf yapacaksan lüks hayattan, altındaki makam arabalarından yap! Tasarruf yapacaksan 13 uçaktan yap! Ama siz kalkıyorsunuz okula yeni başlayan çocuğa bir öğün yemeği kısıyorsunuz. Neden? Tasarruf için, öyle bir şey olmaz."
"Yeteri kadar söyleyemedik"
Kılıçdaroğlu açıklamasında, "Bizim bir kusurumuz var. Açık yüreklilikle ifade edeyim" diyerek şunları anlattı:
"Biz bunları geniş kitlelere aktaramadık. Yeteri kadar söyleyemedik. Yeteri kadar vatandaşın kapısını çalamadık. Kendi derdimizi anlatmak değil, onun derdini dinlemedik. Onun sorunlarını nasıl çözeceğimizi yeteri kadar anlatamadık. Dolayısıyla bizim tarihi bir görevimiz var. Çalınmadık kapıyı çalmak zorundayız. Derdi olan insanın derdini dinlemek zorundayız. Onun derdine ürettiğimiz çözümleri ona aktarmak zorundayız. Böyle bir tarihi görevimiz var."
Canan Kaftancıoğlu: Mücadele bir tek kişinin tek başına yapabileceği bir şey değil
Tören konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise şunları söyledi:
"Bugün şunu ifade etmek isterim ki İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz etkinliklerde beni en çok heyecanlandıranlardan biri de aramıza yeni katılan yol arkadaşlarımızla bir araya geldiğimiz etkinliklerdi. Hepimiz biliyoruz ki, adalet mücadelesi, eşitlik mücadelesi, özgürlük mücadelesi ve elbette hakça paylaşım mücadelesi bir tek kişinin tek başına yapabileceği bir şey değil, ama hepsini barındıran demokrasi mücadelesi bu saydıklarımıza inanan; kimlikleri ne olursa olsun inandıklarıyla ortaklaşmış isimlerin yan yana gelerek hep birlikte büyütecekleri ve sürdürecekleri bir mücadeleydi. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi'nde sizin öncülüğünüzde bu mücadeleyi verirken bu mücadelemize ortak olmak, bu mücadelede terini terimize katmak, bu mücadelede eşitliğe, özgürlüğe, adalete ve demokrasiye inanarak Cumhuriyet Halk Partisi çatısında, 'Ben de artık buradayım ve bu mücadelenin ortağıyım' diyerek aramıza katılan arkadaşlarımız, bizim inandığımız değerleri, elbette inandığımız ilkeleri hayata geçirebilmek için inancımızı arttırmamıza vesile oluyor. O nedenle aramıza yeni katılacak olan sevgili kadınlara, genç kardeşlerime elbette erkek yol arkadaşlarımıza, ailemize, Cumhuriyet Halk Partisi'ne hoş geldiniz diyorum. Sizlerin sayesinde önümüzdeki yaklaşan bütün seçimlerde ve başta yerel seçimlerde başarıya ulaşarak tüm ilçelerimiz, kentlerimizi ve elbette büyükşehirlerimizi o sosyal demokrat belediyecilikle tanıştırıp tüm Türkiye'ye adaleti, demokrasiyi tesis edeceğime her geçen gün daha da inanıyorum."