Politika

KILIÇDAROĞLU: BİZ DEMOKRASİ İSTİYORUZ HAKKARİ (A.A) 

23 Mayıs 2011 21:49

-KILIÇDAROĞLU: BİZ DEMOKRASİ İSTİYORUZ HAKKARİ (A.A) - 23.05.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Biz özgürlüğü ve demokrasiyi istiyoruz. Kimsenin, halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarını aylarca hapiste tutmasını istemiyoruz'' dedi.  Partisince Bulvar Caddesi'nde düzenlenen mitinge katılan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Başbakan olduğu takdirde ilk ziyaret edeceği ilin Hakkari olacağını belirtti.  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hakkari'de yaptığı mitinge değinen Kılıçdaroğlu, ''Geldi burada miting yaptı, Hakkarili esnafımız kepenk kapattı. Çıkmış Belediye Başkanını suçluyor. Arkadaş önce bir düşün, sen Başbakanlık yapıyorsun. Esnaf kepenk kapatıyorsa bir dert var demek ki otur o dertle ilgilen'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çok sayıda sözü olduğunu, fakat hiçbirini yerine getirmediğini savunarak, yüzde 10 barajının kaldırılmadığını ve 12 Eylül'ü yapanlardan halen hesap sorulmadığını, onlardan ancak halkın iktidarının hesap sorabileceğini ifade etti. İktidara gelmeleri durumunda yerel yönetimlerin özerklik şartını olduğu gibi kabul edeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Böylece yerel yönetimlerin güçlü olması, halka daha iyi hizmet vermesi söz konusu olacak. Belediye başkanlarının Ankara'ya gidip para dilenmesini ortadan kaldıracağız'' dedi. Mitingdeki kalabalığın ''Kıskananlar çatlasın'' şeklinde slogan atması üzerine, ''Kıskananlar çatlar, onları çatlatacağız meraklanmayın'' diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: ''Benim sözüm var. AKP'nin gövdesini ben silkeliyorum, dallarını da size emanet ediyorum. Ama dikkatli olun, 'elma düşer' diye beklemeyin. Recep Bey düşebilir. Biz özgürlüğü ve demokrasiyi istiyoruz. Kimsenin, halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarını aylarca hapiste tutmasını istemiyoruz. Farklı şeyler düşünebiliriz ama özgürlük herkes için var. Belediye başkanını tutuklayacaksın, kelepçeleyeceksin, sıraya dizeceksin, fotoğrafların çekeceksin, sonra da medyaya servis edeceksin. Kabul etmiyoruz. Boşaltılmış köylere yeniden geri dönülmesi, zararların son kuruşuna kadar ödenmesi bizim programımızda var. Bunun sözünü veriyoruz size. Kimse memnun değil. Hayatın her tarafında sorun var. Çünkü AKP, Türkiye'nin rantına talip oldu, sorunlarına değil. Biz Türkiye'nin sorunlarına talibiz.'' -''EVLERİN BASILDIĞI DÜZENE SON VERECEĞİZ''- Kılıçdaroğlu, kendisine ''sabaha karşı evlerimiz basılıyordu'' diye şikayet gelmesi üzerine konuyla ilgili Hakkari Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştüğünü ve başsavcının daha 6 aydır kentte olduğunu söylediğini anlatarak, şunları söyledi: ''Hangi iktidar, hangi rejim olursa olsun sabahın köründe evlerin basıldığı düzene son vereceğiz. Her yerde söylüyorum. Sabah kapınız çalınıyorsa sütçü çalmalı. İki şişe süt bırakmalı. Biz Türkiye'de yoksulluğu da bitirmek istiyoruz. Hakkari'yle Sivas'ı, Çorum'u, Diyarbakır'ı ayırırsak o zaman ihanet etmiş oluruz. Bu coğrafyada her yer bizim. Herkesin yurtseverlik payı herkesle eşittir. Hepimiz yurtseveriz, hepimiz ülkemizi seviyoruz. Dünyada ilk defa bir Başbakan bir ile gidiyor ve yeni hapishane sözü veriyor. Bunların iktidarında 49 yeni hapishane yapıldı. Çünkü baskıcı rejim, hapishaneler kurarak memleketin yönetileceğini sanıyorlar. Tam tersine ne kadar baskı yapıyorlarsa özgürlük talebimiz o kadar artacaktır. Ben buradan sonra Bitlis'e gideceğim, sizin selamlarınızı götüreceğim. İstanbul'daki kardeşlerimizin de Hakkarili kardeşlerime selamı var. İstanbulluların selamını da size getiriyorum.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''kimyasını ve ezberini bozduğunu, şifresini çözdüğünü'' savunan Kılıçdaroğlu, ''Şifreci Erdoğan, 1 milyon 700 bin çocuğumuzun geleceğiyle oynadı. Hesabını soracağım, beraber mücadele edeceğiz'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın ''Kürt sorunu yok'' dediğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Böyle bir sorun var mı? Yine üç sefer söyledim biliyor musunuz? Belki Ankara'dan Recep Bey duyar. Böyle bir sorunun varlığını Hakkarililerden duymuş oldu. Ancak onlar bizim sesimizi değil telefonlarımızı dinliyor. Telekulak hükümeti. Onlarda demokrasi yok, özgürlük yok. Bu ülkede bir yurttaşın derdi olacaksa bilin ki o dert Kemal Kılıçdaroğlu'nun derdidir. Etnik kimlikten, inançtan kaynaklı bir dert varsa, çözmeye hazırım. Elimi taşın altına koymaya hazırım. Doğu batıya, kuzey güneye selam vermeli. Kimseyi ötekileştirmemeliyiz. Anadilde öğrenim konusunda da mücadelemizi hep birlikte yapacağız. Kimse bundan şüphe etmesin. Az önce belediye ziyaretinde eski bir muhtar ile görüştüm. 'Bu ülkede, bağımsız bir ülkede kardeşçe beraber yaşamak istiyoruz' diyor. Tıpkı Nazım Hikmet'in dediği gibi 'Bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçe' yaşayacağımız Türkiye'yi beraber kuracağız.'' -CHP İL BAŞKANLIĞINI ZİYARET- Mitingin ardından CHP İl Başkanlığına geçen Kılıçdaroğlu, mitingle ilgili gazetecilere değerlendirmede bulundu. Kılıçdaroğlu, mitingde özgürlükler konusunu ayrıntıya girerek ele aldığını, ekonomi konusunda ise fazla ayrıntıya girmediğini vurgulayarak, şöyle dedi: ''Çünkü şöyle bir propaganda yapılıyordu. 'CHP özgürlükler konusunda asıl yapacağını anlatsın. Ekonomiyi biz bir şekilde çözeriz' diyorlardı. O nedenle burada yüzde 10 barajı, iç hizmet yasasının 35. maddesi, faili meçhuller, kayıplar gibi bütün bu ayrıntılara girdim. Dolayısıyla belki doğrudan ilk kez genel başkanın ağzından demokrasi konusunda ne düşündüğümüzü anlattım. Özellikle belediye başkanlarının tutuklanması, onların sıraya dizilerek elleri kelepçelendikten sonra fotoğraflarının çekilip medyaya gönderilmesi, bunlar zaten demokrasi açısından hoş şeyler değil. Onları söyledik. Güzel bir toplantı oldu.'' -BDP'LİLER DE DİNLEDİ- Bir gazetecinin, ''Barış ve Demokrasi Partisinin tabanı olarak kabul edilecek kitle de sizi dinledi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' yönündeki sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi: ''Onlar özellikle polis barikatlarının dışında ağırlıklı olarak duruyorlardı. Onlar da dinleyecekler. Sonuçta Cumhuriyet Halk Partisinin özgürlük ve demokrasi konusundaki görüşleri nedir, amaçları nedir? Onu öğrenecekler. Yüzde 10 seçim barajının, anadil yasağının kaldırılması gibi temel konularda CHP'nin görüşünü öğrenmek onların da merak ettiği konulardı. Dinlediler. Dolayısıyla asıl onların değerlendirmesi nedir onu bilemiyorum. Biz Cumhuriyet Halk Partisine, milletvekiline oy istedik. Milletvekilimiz de çıkarsa bundan son derece mutlu olacağız. Buraya helikopterle geldim. Hakkari'nin olağanüstü güzel bir doğası var. Bu güzel coğrafyanın şiddet değil barışı içermesi halinde, dünyanın her tarafından insanların gelip bu doğayı görmek isteyeceğinden eminim.'' Kılıçdaroğlu, ziyaretten sonra helikopterle Bitlis'e hareket etti.