Gündem

Kılıçdaroğlu'ndan Fransız mallarını boykot etme çağrısında bulunan Erdoğan'a: Fransız uçaklarını sat, Emine Hanımın bir çantası var, onu da sarayın bahçesinde yak

27 Ekim 2020 13:36

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransız mallarını boykot etme çağrısına değindi. "Fransız mallarını alacak vatandaşta hal mi kaldı! Adam ekmek bulamıyor"  diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a yönelik, "Fransız uçakları var, satsın hemen. Emine hanımın bir çantası var. Onu da Saray'ın bahçesinde yaksın, protesto ediyorum desin. Ahkam kesiyorsun arkasında durmuyorsun" ifadelerini kullandı.

Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun pandemi toplantısına davet edilmemesine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'ya seslenerek, "hatırlatmak isterim sen arabanda Türk bayrağı kullanan bir kişisin. Sen hükûmetin hem devletin temsilcisisin. Sen bu bayrağı kullanıyorsan bayrağın gereğini yerine getirmek durumundasın" dedi.

Kılıçdaroğlu devamında da, "Öyle bir toplantı yapılınca da İBB Başkanını davet etmek zorundasın. Demokrasiye inanacaksın. Gerekçe uyduracak bir duruma düştüysen kusura bakma sen vali değilsin. İki yüzlülükle valilik yapılmaz. Vali sağlam, onurlu durur. Koltuk için onurunu satan vali olmaz" sözlerini kaydetti.


Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Terörün partisi, inancı yoktur. Teröristin temel amacı insanı yok etmektir. Terör eylemlerine hep birlikte karşı çıkmak durumundayız. Hatay'ın İskenderun ilçesinde dün akşam bir terör eylemi gerçekleştirilmek istendi. Sağ olsunlar güvenlik güçlerimizin çabasıyla can kaybı olmadı. Yaralanan güvenlik görevlilerine geçmiş olsun dileklerimizi gönderiyoruz.

Biz söylediğimiz her sözün ne anlama geldiğini önce düşünür, konuşuruz ondan sonra dillendiririz. Bir pandemi sürecinden geçiyoruz bilmemiz gereken bir gerçek var. Bu işin de partisi yok. Hepimizi tehdit ediyor. Üstelik kimliğe de bakmıyor. Dolayısıyla bir salgın hastalıkla mücadelenin kolektif olması lazım. Merkez hükûmetin hep beraber salgın hastalığa karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Bu bizim insani görevimizdir. Burada bir parti ayrımı yaparsak en büyük zararı insanımıza, demokrasimize vermiş oluruz. Toplumun bir kesimini ötekileştirmek asla doğru değildir. Bizim düşüncemiz bu. 

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'ya: ki yüzlülükle valilik yapılmaz

İstanbul'da pandemi dolayısıyla bir toplantı yapılıyor. Bu toplantıya İBB Belediye başkanı davet edilmiyor? Niçin? Bu davet yapılmamanın bir ağırlığı var. Biz sindirememişlik var. Demokrasiyi sindirememezlik. Başarıyı sindiremiyorlar. Ekrem Bey İstanbulluların oyuyla geldi. Ekrem Bey bunlar AK Partili bunlara hizmet götürmeyelim dedi mi? Hayır, tam aksine. Bir pandemi toplantı yapılıyor İBB başkanı davet edilmiyor. Doğru değil. Sayın valiye hatırlatmak isterim sen arabanda Türk bayrağı kullanan bir kişisin. Sen hükûmetin hem devletin temsilcisisin. Sen bu bayrağı kullanıyorsan bayrağın gereğini yerine getirmek durumundasın. Öyle bir toplantı yapılınca da İBB Başkanını davet etmek zorundasın. Demokrasiye inanacaksın. Gerekçe uyduracak bir duruma düştüysen kusura bakma sen vali değilsin. İki yüzlülükle valilik yapılmaz. Vali sağlam, onurlu durur. Koltuk için onurunu satan vali olmaz."

Grip aşısı tepkisi: Bu 1.5 milyon dozu da eminim torpili bulan alacak

"Bizim insanımız değersiz mi? Ölüme mahkum mu? Bu 1.5 milyon dozu da eminim torpili bulan alacak. Bu tabloyu bütün milletvekili arkadaşlarım anlatsın. Bizim insanımız değerlidir. 

Türk Eczacılar Birliği aşı almak istiyor aslında Hollandalı bir firmadan. Güzel bir şey. Aşı alacak 1.5 milyon doz. Sağlık Bakanlığı'na başvuruyorlar, bununla ben ilgilenmiyorum devlet malzeme ofisiyle görüşeceksiniz diyor. İlk dilekçeyi 11 Eylül'de veriyorlar. İşin sonu şu; 14 Ekim itibariyle devlet malzeme ofisi Türk Eczacılar Birliğini ziyaret eder ve der ki 1.5 milyon doz aşıyı biz alamadık Hollanda aldı. Böyle bir devlet yönetimi olmaz arkadaşlar. Bunu özellikle AK Parti'ye oy veren arkadaşlara söylüyorum. Referandumda da 'evet' oyu verdi o vatandaşların büyük bir kısmı. İşler düğümlendi, bakanlar bile görüşemiyor Cumhurbaşkanıyla."

Adalet Bakanı Gül'e: O koltukta sessiz kaldığın için mi sürekli oturuyorsun? 

Günümüz kadıların satın alındığı gündür. O yüzden devlette adalet yoktur. Baskıyla kendi düşüncenizi hayata geçirmeye çalışıyorsunuz. Enis Berberoğlu hakkında her mahkeme kfasına göre bir karar verdi. Anayasa Mahkemesi'ne gitti ve AYM dedi ki burada bir hak ihlali var dedi. Ama bizim yeni Zekeriya Öz'ümüz talimat aldı, ben bu kararları uygulamam dedi. Peki sen hâkimmisin? Ben gücümü nereden alıyorum? Hayır vicdanından hukukun üstünlüğünden değil ben gücümü saray dan alıyorum. Ben yeni Zekeriya Öz'üm diyor. Anayasa'nın  bağlayıcılığı ve üstünlüğü maddesi (madde 11) ihlal edildi. 14. madde temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılmaması. 19 madde; kişi güvenliği ve hürriyeti maddesini ihlal etti. Hak arama hürriyeti. 40. madde temel hak ve hürriyetlerin korunması. 60. madde ve 141. madde. Bunların tamamı askıya alındı. Değerli arkadaşlar hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun bir yasası var bu yasaya göre hâkimler hakkında bir soruşturma açılabilir Başkanı kim Adalet Bakanı. Bütün bu haksızlıklar karşısında Adalet Bakanı çıkıp bir cümle kurdu mu? Kurmadı. Sormak gerekiyor o koltukta sessiz kaldığın için mi sürekli oturuyorsun? Acaba oturup bir vidan muhasebesi yaptın mı? Koltuk meraklısı bir kişinin bu memlekete faydası olmaz.

"Türkiye'nin geldiği nokta budur, organize suç örgütü"

Bu tablo Türkiye'yi nereye götürür? Devlet ne zaman organize suç örgütü haline dönüşür. Adalet dağıtması gereken devlet ne zaman organize suç örgütü haline dönüşür? Anayasa'yı yasaları kaldırırsanız, hâkimler bir kişiden talimat alırsa o ülke aşama aşama organize suç örgütüne dönüşür. Türkiye'nin geldiği nokta budur. 

FETÖ'nün siyasi ayağı

"FETÖ ile mücadele ediyoruz diyorlar. Külliyen yalan. Baklavacı buldun mu buldun, ayakkabıcı buldun mu buldun. Bankacı diye buldun mu buldun. Bunun siyasi ayağı nerede? Onu gizliyorlar. Ama iyi ki bu memlekette CHP var. Çıkardık. FETÖ'nin siyasi ayağı. Her şey var burada. MGK kararı var. Dönemin müsteşarının açıklamaları var mı, Erdoğan'ın var mı, Milli İstihbarat'ın çok öncelerden FETÖ'yü takip ettiği var mı? Var. E kimdir devletin siyasi ayağı? Devletin kılcal damarlarına, en kritik noktalarına FETÖ'nun unsurlarını yerleştiren siyasi otoriteye siyasi ayağı denir.

FETÖ ile ilgili araştırma komisyonu kuruldu. Bu raporu yayınlamıyorlar. Çünkü FETÖ'nün siyasi ayağının bir numaralı sorumlusunun sarayda oturduğunu herkes biliyor. Bu kitap toplatmalar ne zamandan beri böyle. Darbe dönemlerinde olur dimi. Sanıyorlar ki biz bunu toplattığımız zaman Kılıçdaroğlu susacak. Senin feriştahın gelse bizi susturamaz. "

Erdoğan'ın "Bana biraz abartılı geldi" yanıtına tepki: Bu dalga geçmektir!

"Sayın Erdoğan Malatya İl Kongresi'ne katıldı. Namusu ve şerefi üzerine tarafsız olacağına dair yemin etti. Gitti yemini unuttu partiye üye oldu. Bu milletin bir vicdanı, ahlakı, erdemi var. Tarafsız olmak zorundasın. Bayrağı taşıyorsan tarafsız olacaksın. Malatya'ya gitti, servisçiler odası başkanı da AK Partili. Esnaf olarak müjde bekliyoruz diyor. Erdoğan'ın verdiği yanıt ne müjdesi ben müjde verdim zaten. Başkan senin kulağın duymuyor mu? Koskoca Erdoğan size ne müjdeler vermiş siz farkından bile değilsiniz. Askıda ekmek uygulaması! Başkan devam ediyor, vallahi işsiziz, evimize ekmek götüremiyoruz. Bu bana çok abartılı geldi diyor Erdoğan. Dalga geçmektir biliyor musunuz! 

"Biz vergi veriyoruz, bu para nereye gidiyor?"

200 bin kişi. Bir arabada 2 kişi çalışıyorsa buradan 400 bin kişi evine ekmek götürüyor. Bunların ailelerini de alınca 800 bin kişi eder. Bu 800 bin kişi adına oda başkanı diyor ki evimize ekmek götüremiyoruz. Aylarca durdular bunlar. Öğrenci taşımadılar. Çünkü yasaktı. Yasağa da uydular. Bu başkana seslenmek isterim sana ve bütün servisçilere beş kuruş dahi para vermediler. Çünkü senin genel başkanının gözünde sosyal devlet diye bir devlet yok. Saray devleti var! Sorun sadece senin sorunun değil kardeşim.  81 ilde servisçi var, 200 bin kişinin sorunu var. Servisçi kardeşim önce şu soruyu soracaksın. Sen vergi veriyorsun ekmek alırken. Evinde musluğu açtın beş çeşit vergi ödüyorsun. Soru şu; biz vergi veriyoruz, bu para nereye gidiyor? Paranın nereye gittiği belirleyen siyasi tercihtir. Servisçi takım tutar gibi parti tutarsa buna katlanacak. "

Kılıçdaroğlu emeklilere seslendi

"Emekli kardeşlerime sesleniyorum, senin ramazan ve kurban bayramında iki maaş almanı sağlayan Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Şimdi sana çok büyük bir tuzak kuruluyor. TÜİK'e diyorlar ki enflasyonu hep düşük göster. Niçin ? Emekli maaşlarını ona göre vereceğiz. Sen enflasyonun altında bir maaşa mahkum edileceksin. "

Erdoğan'a Fransa malı boykotu tepkisi: Emine Hanımın bir çantası var, onu da sarayın bahçesinde yaksın

"Fransız mallarını alacak vatandaşta hal mi kaldı! Vatandaşa askıda ekmek demişsin. Çıkıyorsun Fransa mallarına boykot uygulayacağız diyorsun. Sen uygulayacaksın kardeşim. Sanki servisçi akşam eve gidince bir Fransız parfümü aldım sana diyecek. Adam ekmek bulamıyor. Fransız uçakları var, satsın hemen. Emine hanımın bir çantası var. Onu da Saray'ın bahçesinde yaksın, protesto ediyorum desin. Ahkam kesiyorsun arkasında durmuyorsun. Mısır'a bir şey diyor musun? Diyemezsin. Doğu Akdeniz'de en haklı davamızda yalnız kaldık. Biz yurtta barış, dünyada barış geleneğinden geliyoruz. Her ülkeye saygılıyız, her ülkenin de bize saygılı olması lazım. Eğer sen TC'yi Londra'daki bir avuç tefeciye teslim etmişsen senden yurt sever çıkmaz kardeşim.