Politika

Kılıçdaroğlu: Başbakan, CHP'ye yüklenerek Hitler gibi toplumu bölmeye çalışıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı Hitler'e benzeterek bölücülük yaparak çatıştırmaya çalıştığın&

03 Aralık 2011 02:00

T24 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı Hitler'e benzeterek bölücülük yaparak çatıştırmaya çalıştığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "AKP’nin hesabı CHP’ye böyle yüklenerek aslında toplumu bölmektir" dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Dersim arşivlerinin açılması yönündeki tutumuna katıldıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "arşivlerin açılmasını istedik. Arşivleri Başbakan açabilir. Ancak o açmaktan kaçınıyor" diyerek Başbakan'ı suçladı. Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın cumhuriyeti içine sindiremediğini söyleyerek, "Cumhuriyet’le, Atatürk devrimleriyle hesaplaşmaya çalışıyor, rövanş alma peşinde" dedi. Kılıçdaroğlu son olarak, oğlunun bedelli askerlikten yararlanmayacağını vurgulayarak, "Oğlum 1983 doğumlu, yasa 1982 doğumluları kapsıyor. Bedelli yasası kapsamında olsaydı da yine bedelli gitmeyecekti" dedi.



Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila'nın "Kılıçdaroğlu: CHP mezhep partisi değildir" başlığıyla yayımlanan (3 Aralık 2011) yazısı şöyle:


Kılıçdaroğlu: CHP mezhep partisi değildir


Dersim tartışmaları bağlamında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Dersimli ve Alevi” olduğu vurguları siyasette ön plana çıktı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve iktidar sözcülerinin bu vurgusunun yanı sıra CHP içinde de bir “Alevicilik” eleştirisi dillendirilmeye başlandı.


CHP lideri Kılıçdaroğlu’yla dün bu konuyu konuştuk. Kılıçdaroğlu, sorularıma şu yanıtları verdi:


“AKP toplumu bölüyor”


Dersim tartışmaları içinde Dersimli ve Alevi oluşunuz çok vurgulanmaya başladı. Son olarak AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, kimsenin soyu sopu bizi ilgilendirmez derken sizin de Dersimli Kürt Alevi bir ailenin çocuğu olmanıza rağmen Türkmen olduğunuzu belirtmenizi eleştirdi. Ne diyorsunuz?

- Etnik ve inanç temelli siyaset toplumu böler. Sayın Başbakan’ın da, AKP’nin de yaptığı budur. Son olarak Sayın Çelik de bunu yapmıştır. AKP’nin hesabı bu toplumu bölmektir. Benim soyum sopumla ilgili bir sorunum yok. Her insan soyuyla sopuyla övünür, ben de övünüyorum. Ama soy sop meselesi benim için de CHP için de bir siyaset malzemesi değildir. Benim için insan olmak yeterlidir. Madem Allah’ın yarattığı en değerli varlık insandır, diyoruz, bu yeterli olmalı. Benim için insan olmak yeterlidir.



“Hitler anlayışı”


“Sayın Başbakan’ın söylemi ve AKP’nin yaklaşımı Hitler ruhunu çağrıştırıyor. Toplumu böyle bölerek çatıştırmak Hitler’in kavgasında vardır. AKP de aynen bu yolu izliyor. AKP’nin hesabı CHP’ye böyle yüklenerek aslında toplumu bölmektir.”



“Dedem Seyit  Mahmud Hayranî”


“Sayın Çelik’e önerim şu, gitsin Akşehirlileri sorsun. Benim dedemin türbesi Akşehir’de, şimdi ben bunu yok mu sayayım? Gitsin araştırsın. Dedem Seyit Mahmud Hayranî’dir. Biz Horasan’dan gelmiş bir Türkmen boyuna mensubuz. Horasan’dan gelip Konya‘nın Akşehir’ine yerleşmişler. Sonra Yavuz Sultan Selim-Şah İsmail savaşı olunca da Dersim’e göç etmişler. Türkmen boyundan geliyorlar. Kürt değiller. Ama ben etnik kökenle ilgili biri değilim. Ayrıca ben ve CHP hiçbir zaman AKP’lilerin, yöneticilerinin etnik kökeniyle de ilgilenmedik, ilgilenmeyiz de. Ancak AKP bu toplumu bölebilmek için etnik köken ve inancı siyasette kullanmaya devam ediyor.”



“Mezhep partisi değiliz”


Dersimlilik, Alevilik konusu partiniz içinde de eleştiri konusu oluyor. Ayrıca Dersim tartışmasında Tunceli milletvekiliniz Hüseyin Aygün’ün açıklamaları tetikleyici oldu. Parti içindeki eleştirilere ne diyorsunuz?

- Bunlar haklı eleştiriler değil. CHP bir mezhep partisi değildir. Hiç olmamıştır. Eğer böyle düşünüyor ve davranıyor olursak o zaman partimizin tarihi mirasına ihanet etmiş oluruz. Böyle bir durum yok. CHP tüm Türkiye’nin partisidir. Hiçbir zaman etnik grup veya mezhep partisi olmamıştır, olmayacaktır. Aksine CHP’nin misyonu her zaman toplumu kaynaştırmak olmuştur, bundan sonra da öyle olacaktır.



“Gül’e katılıyoruz”


Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül de Dersim arşivlerinin açılması gerektiğini, büyük devletlerin tarihlerinden korkmamaları gerektiğini ifade etti. Gül’ün çağrısına ne diyorsunuz?

- Sayın Cumhurbaşkanı’nın çağrısını saygıyla karşılıyoruz, katılıyoruz. Biz de arşivlerin açılmasını istedik. Arşivleri Başbakan açabilir. Ancak o açmaktan kaçınıyor. Çünkü onun derdi tarihi gerçeklerle yüzleşmek değil, acaba bunun üzerinden CHP’yi yıpratabilir miyim, derdidir. Devletin arşivi olayların üzerinden belli bir süre geçtikten sonra, sıcak olmayan bir gündemde ve belli kurallarla açılabilir.



“Cumhuriyet’ten rövanş alma”


Başbakan’ın arşivleri neden açmadığını düşünüyorsunuz? Meclis kürsüsünden bazı belgeleri açıkladı?

- Açıkladığı belgeler bilinmeyen şeyler değil. Bana göre Sayın Başbakan hâlâ cumhuriyeti içselleştirmiş değil. Cumhuriyeti içine sindirdiğine inanmıyorum. Cumhuriyet’le, Atatürk devrimleriyle hesaplaşmaya çalışıyor, rövanş alma peşinde. Bu hesapla hareket ediyor.



“Acil şifa diliyorum”


Sayın Başbakan’la geçirdiği ameliyat vesilesiyle telefonla konuştunuz. Konuşma nasıl geçti?

- Gayet iyiydi. Sayın Başbakan’ı geçmiş olsun demek için aramıştım. O da teşekkür etmek için aradı. Tabii kolay değil. Kendisine acil şifalar diliyorum.



“Oğlum kapsam dışı”


Oğlunuzun bedelli askerlikten yararlanmayacağını, normal süresi için askere gideceğini açıklamıştınız. Ancak oğlunuzun zaten yasa kapsamı dışında olduğu belirtildi?

- Oğlum bedelli yasası olsun olmasın askere normal gidecek. Bunun kararını çok önceden zaten vermişti. Ben de öyle olsun istemiştim. Biz CHP olarak yasa teklifini hazırlarken özellikle oğlumu kapsam dışında bırakacak bir teklif hazırlamıştık. Şimdi çıkan yasanın kapsamı dışında. Oğlum 1983 doğumlu, yasa 1982 doğumluları kapsıyor. Bedelli yasası kapsamında olsaydı da yine bedelli gitmeyecekti.