Politika

KILIÇDAROĞLU: ANAYASALARINI SANDIĞA GÖMELİM İZMİR (A.A)

06 Eylül 2010 23:34

-KILIÇDAROĞLU: ANAYASALARINI SANDIĞA GÖMELİM İZMİR (A.A) - 06.09.2010 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hiçbir kesimin hayatından memnun olmadığını belirterek, ''Madem ki 8 yıldır bizi yönetenler bize kabusu yaşatıyorlar, hep beraber 12 Eylülde anayasalarını sandığa gömelim'' dedi. Kılıçdaroğlu, İzmir Gündoğdu Meydanı'ndaki ''Hayır'' mitinginde yaptığı konuşmada, iktidarın 8 yıldır Türkiye'yi yönettiğini, bu sürede hiçbir sorunun çözülemediğini savundu.  Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti: ''Ülkeyi sorun bataklığına dönüştürdüler. Şimdi soruyorum İzmirlilere, emekliler hayatından, işçiler, çalışanlar hayatından memnun mu? Esnafı, sanatkarı hayatından memnun mu? Sanayicisi, üreticisi hayatından memnun mu? Çiftçisi hayatından memnun mu? O zaman yapacağımız bir şey var. Madem ki 8 yıldır bizi yönetenler bize kabusu yaşatıyorlar, hep beraber 12 Eylülde anayasalarını sandığa gömelim. Benim başbakanlığımda karar bana ait değil, size ait. Mühür sizin elinizde olacak. O mührü doğruluktan, adaletten yana kullanırsanız, halktan yana kullanırsanız, emekten, alın terinden yana kullanırsanız ve hep beraber olursak, haramilerin iktidarını aşağı edip halkın iktidarını beraber kuracağız.'' Kemal Kılıçdaroğlu, ''AKP özgürlük diyorsa, demokrasi diyorsa bilin ki özgürlüğünüzü elinizden alacaktır'' dedi. ''RECEPLEŞMEYECEĞİZ'' CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, halkı sömürmeyeceklerini ve halktan yana olacaklarını belirterek, ''Biz sömürmedik, sömürmeyeceğiz, Recepleşmeyeceğiz. Halktan yana olacağız. Halkın inancına saygı göstereceğiz'' dedi. Gittiği yerlerde, çiftçilere, üreticilere, ''Ürün tarlada, Recep Bey havuzlu villada'' dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, bir gazetenin birinci sayfasında söz konusu villanın içinin fotoğraflarını yayımladığını dile getirdi.  Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Altın kaplamalı musluklar var. Oturma odalarını, fayanslarını düşünün. Ben villa diyordum, ama bir malikaneymiş orası. Şimdi merak ediyorum. Bu kadar işsizlik varken, bu kadar yoksulluk varken, Diyarbakır'da bir işsiz evine bir şey getirmedi diye kendisini odada asarken, Ege Bölgesi'nde bir gazimiz açlıktan yatakta ölü bulunurken, Afyon'da insanlar böbreklerini satarken geçim için, Allah aşkına altın kaplamalı musluktan akan suyla Recep Bey yüzünü yıkarken acaba ne düşünüyor? 'Ben' diyor, 'Simit, su sattım, köşeyi döndüm.' İzmirlilere soruyorum, içinizde çok sayıda simit, su satan vatandaşım olabilir. Allah aşkına su ve simit satarak altın kaplamalı musluğu olan malikanede oturan İzmirli kardeşim var mı? Ama Recep Bey bu mucizeyi gösterdi. İşsiz kardeşlerim dersini versin. Yoksul kardeşlerim, ezilenler dersini versin. Biz hakkı ve adaleti arayacağız. Yetki verin, güç verin, bu işin hesabını soracağız. Bir umudum var, bir amacım, bir hedefim var. Yetki verin, güç verin, Türkiye'nin önü açılsın. 'Hayır' deyin değişimin önü açılsın. Güç verin, yetki verin, demokrasinin önünü açalım. Güç verin, yetki verin, alın teri değerini bulsun. Emek en yüce değerdir diye gönüllerimizde yer alsın, güç verin. Bizim hiçbir şeyimiz eksik değil. Her şeyimiz var. Denizimiz, taşımız, toprağımız, güzel insanlarımız var. Barış içinde yaşamak, kardeşçe yaşamak, gözyaşının dökülmediği, anaların ağlamadığı bir ülkeyi kurabiliriz. Yetki verin, güç verin, bunu yapalım.''