Gülsen Solaker
Ankara
Ankara'da siyaset bir taraftan Süleyman Soylu ile ilgili iddialar, diğer taraftan da erkene alınmaması durumunda 2023’te yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimindeki dengeler açısından hareketli bir dönemden geçiyor.
Bu kapsamda CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu'nun dün akşam bir açılışta kullandığı "Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu" sözleri ana muhalefet partisi kulislerini hareketlendirdi.
Aslında bu sözler Kılıçdaroğlu’nun adaylığının ciddi olarak düşünüldüğüne ilişkin ilk işaretler değil. Kılıçdaroğlu, Mayıs ayı sonundaki grup konuşmasında “Beni tanıyorsunuz sevgili dostlarım. Sırtıma koymaya çalıştıkları tüm iftiralara, pisliklere, saldırılara karşı hiç geri adım atmadım. Nerede durduğumu, nasıl savaşacağımı biliyorsunuz. Bu bir seferdir. Sefere çıkmaya hazır mısınız? Yeni bir siyasete, fırsatlara, ekonomiye, namusa, Allah'a bir seferdir bizim seferimiz. Bu değişikliği Türkiye'ye getirmeye hazırım. Mücadeleye hazırım” demişti.
CHP Genel Başkanı, bir Twitch yayınında da “Seçildiğim zaman” diyerek iddiaları güçlendirmişti.
Genel Merkez temkinli
Kuşoğlu’nun sözleri siyasi kulislerde bazıları tarafından adaylık kararının yeni bir işareti olarak değerlendirilirken genel merkez ise temkinli olmaktan yana.
DW Türkçe’nin ulaştığı Kılıçdaroğlu’na çok yakın bir parti yetkilisi, "Bülent Kuşoğlu’nun adaylıkla ilgili sözleri tümüyle kendi fikri. Şu anda net, planlanan bir durum yok ortada” derken, sözlerini Kılıçdaroğlu’nun çok hassas olduğu bilinen bir hususu vurgulayarak sürdürüyor:
"Zaten Kemal Bey her seferinde ‘ittifak' diyor. Günü geldiğinde ittifak liderleri konuşmadan hiçbir adaylık kesin değil.”
Bir başka üst düzey CHP'li yetkili de adaylık konusunda kesin bir karara henüz varılmadığını doğrulayarak "Bülent Bey'in gönlünden geçen, ağzından dökülmüş” ifadelerini kullanıyor.
Mersin'de temaslarda bulunan CHP lideri de kendisini "işte cumhurbaşkanı adayımız" diye karşılayan esnafa "Hele bir dur bakalım" karşılığını verdi.
Bingöl: Parti ve seçmenler tümüyle hazır
Bu arada TBMM’de konuştuğumuz hemen hemen her CHP milletvekili bir partinin genel başkanının cumhurbaşkanlığı seçimi için “doğal aday” olmasının normal olduğunu belirtiyor.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında "Her CHP'li, genel başkanını Cumhurbaşkanı olarak görmek ister, bu doğal ve doğru olandır” diyerek parti grubunun genel talebini yansıtıyor.
DW Türkçe’ye konuşan Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, parti olarak Kılıçdaroğlu’nun adaylığına tümüyle hazır olduklarını belirterek, “Onun kararı bizi son derece mutlu ve motive edecektir. Yapacağımız çalışmalar açısından bizi çok daha farklı noktaya taşıyacaktır. Örgütümüz, partimiz ve seçmenimiz hazır” ifadelerini kullanıyor.
Bingöl, bununla birlikte son kararın partinin yetkili kurullarında konuşulduktan sonra verilebileceğini belirterek, yine ittifak dengelerine işaret ediyor. Bingöl, “Biz İttifak’a çok önem veriyoruz. İttifak partilerini yok sayarak bir aday açıklamamız söz konusu olamaz. İttifaksız adım atmak doğru olmaz, ittifakın ruhuna aykırı olur” diyor.
Millet İttifakı ve Akşener faktörü
Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için her ne kadar CHP hazır olduğunu ifade etse de Millet İttifakı ortakları ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile danışılmadan kesin bir karara varılmayacağının altı çiziliyor.
Son yerel seçimde Millet İttifakı başta İstanbul ve Ankara olmak üzere iyi bir ortak çalışma ortaya koyarak başarı elde etmiş, bu atmosferi seçim sonrasında da sürdürmeye özen göstermişti. DW’nin ulaştığı gerek CHP'li gerekse İYİ Partili yetkililer özellikle iki liderin ittifakın bozulmaması gerektiği konusunda hassas olduklarını belirtiyor.
Öte yandan Akşener’in de aday olmak istediği siyasi kulislerde sıkça konuşulan bir husus. Ancak Akşener’in aday olması durumunda Kürt seçmenlerin oylarından kayıp yaşanacağı, bu seçmenlerin Kılıçdaroğlu'na daha yakın durduğu da yapılan hesaplar arasında.
Ayrı ayrı mı, ortak aday mı?
Bu arada Millet İttifakı’ndaki partilerin cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda ayrı ayrı mı yoksa ortak aday mı çıkaracakları henüz belli değil. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına bu nedenle de henüz kesin karar verilmediği belirtiliyor.
Akşener, geçtiğimiz ay bir televizyon kanalındaki açıklamasında Millet İttifakı'nın tek aday çıkarmasından yana olduğunu söylemişti.
DW Türkçe’nin konuştuğu CHP’li yetkililere göre, yapılan bazı projeksiyonlar çerçevesinde her iki olasılığın da kendine göre avantaj ve dezavantajları bulunuyor. Araştırma ve anketlerin belli bir noktaya kadar öngörüde bulunabildiğini söyleyen yetkili, henüz tam bir karara varılmadığını, seçeneklerin artı ve eksilerinin değerlendirildiğini ifade ediyor.
Metropoll Araştırma’nın yaptığı anketlere göre, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Erdoğan karşısında aday olması durumunda açık farkla kazanıyor. Aynı araştırmaya göre, Kılıçdaroğlu ve Akşener ise Erdoğan karşısında kazanmaya yetecek farkta bir oy alamıyor.
CHP kulislerinden edinilen izlenim, Kılıçdaroğlu'nun adaylığa eskisinden daha yakın olduğu yönünde. Ancak yine bir CHP'linin ifadelerine göre, Kılıçdaroğlu’nun kendi adaylığından daha çok istediği şey, seçimi kazanacak bir aday. Bu nedenle Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan karşısında kimin kazanması daha yüksek bir olasılık ise onu desteklemeye hazır olduğunu belirtiyor.