-KILIÇDAROĞLU: "KİMSENİN HALKIN İRADESİNE ENGEL OLMA HAKKI YOK" ANKARA (A.A) - 26.06.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Hiç kimsenin, hiçbir gücün halkın iradesine engel olma hakkı da yetkisi de yoktur'' dedi. Kılıçdaroğlu, Dut Festivali'nden Ankara'ya dönüşünde otobüste beraberindeki bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Tutuklu milletvekillerinin yemin edememesine ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, bu milletvekillerinin and içmelerinin önünde hiçbir yasal engel olmadığına dikkati çekti. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''And içmenin önünde hiçbir yasal engel yok. Seçilip parlamentoya gelen 550 milletvekilinin orada olmasını ve and içmelerini bekliyoruz. Demokrasinin temel kuralı budur. Halkın iradesine saygı gösteriyorsanız, 550 milletvekilinin oraya gelmesini sağlamak zorundasınız. Eğer birilerinin parlamentoya gelip yemin içmelerine engel olabilecek mekanizmalar varsa bu mekanizmaları, demokrasinin kuralları içerisinde ortadan kaldırılması gerekir. Hiç kimsenin hiçbir gücün halkın iradesine engel olma hakkı da yetkisi de yoktur. Bu sözü, özellikle bu davanın savcısına söylüyorum: O savcı, siyasi bir kişiliktir. 'Ben, o davanın savcısıyım' demişti. Demokrasiye inanıyorsa Cumhuriyetin savcılığı pozisyonu görevini üstleniyorsa eğer, o görevini yerine getirsin. Biz, parlamentonun normal yasama sürecine sağlıklı başlamasını istiyoruz. Eğer bunun önünde engel varsa o engel, o arkadaşlarımızın gelip parlamentoda yemin etmelerini engelleyen olaydır; engel budur, başka bir engel de yoktur.' Tutuklu milletvekillerine ilişkin ortak bir eylem sergilenmesinden bahsettiği ifade edilerek, bunun ne anlama geldiğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, halktan destek istediklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu, ''halkın kendi seçtiği parlamenterlerin Meclise gelmesini engelleyen bir güç varsa bu güce karşı ortak duruş sergilemesi gerektiğini'' ifade etti. Kılıçdaroğlu, partisinden milletvekili seçilen Ergenekon davası tutuklu sanıkları Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay'ın tahliyelerinin reddedilmesine yapılan itirazın olumsuz sonuçlanması durumunda ne yapacakları sorusunu yanıtlarken ise ''Bekliyoruz, iyi niyetle bekleyeceğiz'' dedi. Kılıçdaroğlu, CHP milletvekillerinin bu durumda yemin etmemelerinin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine de ''Önce biz iyi niyetle salı gününü bekleyeceğiz. Yani yargı kararı çıkar bakarsınız sağduyu egemen olur, demokrasinin önündeki engeller kaldırılır, tutuklu milletvekillerimiz serbest bırakılır, onlar gelir and içerler, yolumuza devam ederiz'' karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekillerinin durumuyla bağlantılı olarak anayasa mahkemesine bireysel başvuru hakkının öne çekilmesi tartışmalarını hatırlatması üzerine de şunları söyledi: ''Aslında hiçbir sorun yok. Sadece sorun, siyasi otoritenin gereklerini yerine getiren yargı kararıdır, sorun burada. Hiçbir sorun yok. Mahkumiyeti var mı bunların, yok. Milletvekili seçilmelerine engel bir husus var mı, yok. YSK kararı var mı, var. TBMM'ye bildirilmiş mi, bildirilmiş. Bana çıkıp birisi desin ki 'bunların yemin etmelerinin önünde şu engel var'. Hangi yasal engel var? Hiçbir yasal engel yok, sadece olayı kan davası noktasına getiren bir siyasi yargı var, o kadar. Siyasi yargının Türkiye'de demokrasi açısından en ciddi tehlike olduğunu da Cumhuriyet tarihine baktığımızda görürüz.'' -''HERKESİN YEMİN ETMESİNİ BEKLİYORUZ''- Kemal Kılıçdarğlu, başka bir soruyu yanıtlarken de CHP'nin varsayımlar üzerinden hareket etmediğini vurgulayarak, iyi niyetle yargı kararının sonuçlanmasını beklediklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, ''Parlamentonun normal, bildiğimiz sürecin yaşanmasını istiyoruz. Herkesin yemin etmesini bekliyoruz'' dedi. Kılıçdaroğlu, BDP'nin tavrına ilişin soruyu da yanıtladı. BDP'nin konuyu kendi açısından nasıl değerlendirdiğini gazetelerden okuduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Biz, bu ülkede parlamento zemininde demokrasinin tam çalışmasını istiyoruz. Parlamento, demokrasiyi derinleştiren, sağlayan kurumdur. Her düşünceden insanın oy vererek parlamentoya taşıdığı milletvekillerinin özgürce çalışabilecekleri bir zemindir parlamento. Parlamento dışına çıkıp terör estirmek hukuk dışı yollara sapmak... Bunları doğru bulmuyoruz. Parlamento zemininde her türlü mücadelenin yapılabileceğine inanıyoruz'' diye konuştu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir başka soru üzerine, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamayı da değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, ''Köşk'ten gelen açıklama, bir krizin olduğunu kabul eden bir açıklama ve 'buna kaynaklık eden olayın da sistemden kaynaklandığını' söyleyen bir açıklama. Sistemi bu hale getiren kim, iktidar partisi. Çözümsüzlüğü üreten kim, iktidar partisi. Biz, krizi aşmak istiyoruz, bir kriz yaşanmasın istiyoruz. İyi niyetle kaç gündür söylüyoruz, 'sağlıklı çaba harcayın' diyoruz. Bakalım iktidar bunlara ne ölçüde değinecek'' dedi. Kılıçdaroğlu, iktidarla Meclis Başkanlığı seçiminde uzlaşma konusunda bir soruyu yanıtlarken de iktidarın uzlaşma söylemlerini samimi bulmadığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, ''Onlar uzlaşma sözcüğünü dile alıyorlarsa bilin ki çatışacaklar'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, İktidarın geçmişteki uygulamalarının uzlaşma yanlısı olmadığını ortaya koyduğunu ileri sürdü. -KILIÇDAROĞLU'NU TAŞIYAN OTOBÜSÜN ZOR YOLCULUĞU- Bu arada Kılıçdaroğlu, parti yöneticileri ve milletvekillerini taşıyan parti otobüsü, Ayaş'ta festivalin gerçekleştirildiği mesire alanından ayrılırken, yolun dar ve virjlı olması nedeniyle güçlükle ilerledi. Yol kenarında park halinde bir otomobil, otobüsün geçişini engelledi. Otomobilin sürücüsü uzun aramalar sonucunda bulunamayınca Kılıçdaroğlu'nun korumaları ve vatandaşlar otomobili yol kenarına çekerek, otobüse yol açmak zorunda kaldı.